Caravaggio Medusa
Kardinal Maria del Monte, Caravaggio'nun hamisi, sanatçıdan Ferdinando de’Medici için bir tablo yapmasını istedi. Yapılan eser bir kalkana monte edilecekti ve Caravaggio bu talep üzerine bir Medusa başı tasarladı...
Bu dönemde, kalkanların üzerine Medusa figürünün işlenmesi oldukça popülerdi. 1601 yılında Floransa'ya gönderilen bu etkileyici eser, genellikle törenlerde kullanılan kalkanların üzerine yerleştirildi. Medici ailesi, bu kalkanı o kadar beğendi ki, onu cephaneliklerinde bulunan bir ahşap atlı süvari heykelinin kalkanı olarak kullandılar. Kalkanın arkası kadife ve deri ile kaplıydı, ön yüzünde ise Medusa figürü bulunuyordu...
Medusa, çoğu kişinin bildiği gibi, Yunan Mitolojisinde Gorgo ya da Gorgon olarak adlandırılan üç canavar kız kardeşten biridir. Saçları yılan olan bu varlık, ona bakanları taşa çevirebiliyordu.
Bu tunç elleri olan varlığın ayrıca kanatları da vardı ve oldukça güçlüydü. Yunan Mitolojisi'ne göre, Zeus ve Danae'nin oğlu Perseus, Seriphos Kralı tarafından Medusa'nın başını kesmek için görevlendirildi...
Hermes ve Athena, Perseus'u yolculuğuna çıkarır ve Gorgolara bekçilik yapan Graiaların yanına götürürler. Perseus, bekçileri uyutarak Gorgolara yaklaşır. Tanrıların kendisine verdiği bir dizi silahla donanmış olan Perseus, Gorgoların önüne çıkar...
Bana da o kadar silah verilsin ben de öldürürüm diye düşünüyorum. Yani Perseus kahraman olarak adlandırılır ama bu da tartışılabilir.
Gorgolar arasında sadece Medusa ölümlüdür. Perseus, üç kız kardeşin hala uyuduğu bir anda içeri girer. Athena, bir kalkanı ayna gibi Medusa'nın yüzüne tutar ve Perseus, bu fırsattan yararlanarak Medusa'nın başını keser.
Caravaggio'nun eserlerinin en belirgin özelliklerinden biri 'an'ı yansıtmalarıdır. Medusa'nın başı çoktan kesilmiş olsa da, yüz ifadesi aynada kendi yansımasını gördüğü anı yansıtır. Yüzü, kendini görmenin şaşkınlığı ve dehşetiyle donmuştur.
Bu tabloya baktığımızda, Medusa'nın başının kesilmesinden sadece birkaç saniye sonrasını gördüğümüzü düşünüyoruz. Boynundan kanlar akıyor ve cildi hala canlı görünüyor.
Caravaggio, şiddet ve özellikle idam sahnelerini en iyi şekilde gösteren sanatçılardan biri olmasına rağmen, kan efekti konusunda bize biraz oyun oynuyor gibi görünüyor. Burada gerçek kan yerine stilize bir kan görüyoruz. Ancak bunun bir nedeni var...
Kanı üç boyutlu hale getirerek, sanki izleyiciye doğru sıçrayacakmış gibi bir etki yaratıyor. Bu etki, ancak resim çıplak gözle yakından incelendiğinde anlaşılıyor.
Eserin genel karakteri, 'trompe l'oeil' adı verilen bir görsel illüzyon tekniği ile belirlenmiştir. Bu teknik, eserin üç boyutlu bir görünüme sahip olduğu yanılsamasını yaratır. Öyle ki, Medusa'nın başının gerçekten de kalkanın üzerine monte edilmiş olduğunu düşünürsünüz.
Eseri yakından incelediğinizde, bu üç boyutlu etki nedeniyle, Medusa'nın boynundan sızan kanın ayaklarınıza damlayacağı hissi uyandırır.
Ancak, bu eserde diğer Medusa tasvirlerinden en belirgin ayrılan nokta, Medusa'nın erkek özellikler taşımasıdır. Hatta birçok sanat tarihçisi, karakteri doğrudan erkek olarak değerlendirir. Bu, Caravaggio'nun sıradışı yaklaşımının bir başka örneği olarak karşımıza çıkar.
Aynada kendi yansımasını gören, korkmuş, bize zarar verme kapasitesi olmayan, ölmüş bir Medusa... Düşmanı, kendi sonuyla yüzleştirmek amacıyla bir kalkanın üzerinde yer alıyor...