Eğitim ve Öğretim Servisi Faaliyetleri-3
Mesleki Eğitim
Bireyin yeme, içme, giyim ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için bir mesleğe sahip olması ve bu meslekten elde ettiği kazançla geçimini sağlaması toplumsal yaşamın en olağan durumlarından biridir. Bir mesleği edinememiş ya da mesleğin gerektirdiği uygulama ve uzmanlaşma çalışmalarını tamamlamamış bireylerin birçoğunun ise suça eğilimli olduğu ve yasa dışı yollarla gelir sağlama uğraşına girdiği görülmektedir. Bunun sonucu olarak birey hukuk kurallarına aykırı hareket neticesinde cezai yaptırımla karşılaşmakta ve ceza infaz kurumuna sevk edilmektedir.
Bu çerçevede herhangi bir mesleği olmayan, yeni bir meslek edinmek isteyen ya da yarım kalan mesleki gelişimini tamamlamak isteyen bireylere yönelik ceza infaz kurumunda mesleki atölyeler, üretim ve uygulama merkezleri kurulmaktadır. Özellikle açık ceza infaz kurumu, kapalı ceza infaz kurumuna karşın esnek kurallara tabi olmasından hareketle mesleki eğitim hususunda daha fazla donanıma sahiptir.
Birçok açık ceza infaz kurumu birer fabrika ve üretim tesisi gibi makine, teçhizat ve uygulama alanları ile donatılmakta, böylelikle çeşitli meslek dallarında üretim, imalat, onarım, montaj ve kurulum gerçekleştirmektedir. Bu meslek dallarında üretime katkı sağlayan hükümlülere, ceza infaz kurumu işyurtları müdürlüğünce belli bir ölçüde maaş verilmekte ve sigortaları yatırılmaktadır. Bu durum hükümlünün cezasını faydalı işlerde çalışarak infaz etmesini ve iyileştirme politikaları ile ıslah olmasını netice vermektedir.
İyileştirme çalışmalarının önemli bir boyutunu oluşturan mesleki eğitime yeni bir ivme kazandırmak ve salıverilme öncesinde mesleki alanda toplumsal normlara uyumu kolaylaştırmak için Bakanlık düzeyinde önemli çalışmaların yapıldığı görülmektedir. Nitekim Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim İş Birliği Protokolü (2020) İmzalanmıştır. Protokol, Milli Eğitim Bakanlığı ile Adalet Bakanlığının ceza infaz kurumunda birlikte yürüttüğü kayıt, sınav, kurs, sosyal kültürel etkinlik ve spor faaliyetleri gibi tüm eğitim öğretim çalışmalarının usul ve esasını belirlemektedir. Ayrıca protokol özellikle mesleki eğitim alanında önemli gelişmelerin başlangıcı niteliği taşımaktadır. Bu kapsamda ceza infaz kurumları yerleşkelerine Milli Eğitim Bakanlığına bağlı mesleki eğitim merkezleri ya da bir merkeze bağlı eğitim birimleri ile çocuk hükümlü ve tutukluların lise eğitimlerini örgün olarak tamamlamaları için müstakil lise ya da liseye bağlı bir şubenin açılmasını içermektedir. Bu gelişme, ceza infaz kurumlarında yürütülen eğitim çalışmaları adına atılmış büyük bir adım ve bir devrim niteliği taşımaktadır.
Protokolün tam olarak hayata geçmesi durumunda, ceza infaz kurumları yerleşkelerinde barındırılan hükümlü ve tutuklulara çıraklık, kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik belgelerinin gerektirdiği teorik ve pratik beceri eğitimlerine katılım imkânı verilecektir. Hükümlü ve tutuklu nitelikli ve yerinden eğitime tabi tutulacak, araç, gereç, makine ve personel ihtiyacı karşılanacaktır. Ayrıca on sekiz yaş altı olan ve çocuk olarak nitelendirilen bireyler, örgün eğitim kapsamında yerleşke içerisindeki okullarda yüz yüze eğitim alabileceklerdir.
Protokol, ceza infaz kurumlarının eğitim öğretim çalışmaları temelinde dönüşmesini ve mesleki bilgi ve beceri merkezleri niteliği kazanmasını amaçlamaktadır. Hükümlü ve tutuklunun cezasının infaz edildiği sürenin boşa geçmesini engelleyerek mesleki bilgi ve beceriyle donatılmasının böylelikle salıverilme sonrası toplumsal hayata uyum sağlamasının temelini atmaktadır. Sivil yaşamda meslek dallarının ve iş kollarının etkin olduğu iş yerlerinin açılmasında ya da bu iş yerlerinde aktif olarak çalışmada çıraklık, kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik belgeleri zorunludur. Bu belgeler bireye belirli bir meslekte geçimini sağlamada anahtar görevi görmektedir. Böyle bir imkânın hükümlü ve tutukluya sunulması iyileştirmedeki nihai amaca önemli ölçüde hizmet edecektir.
Çocuk hükümlü ve tutuklular yetişkinlere göre daha fazla ilgi ve özen gerektirmektedir. Hassas ve dezavantajlı grup niteliği taşıyan bu çocukların yerleşke içerisinde kurulması düşünülen liselerde yüz yüze eğitim alabilecek olması onlara yönelik planlanan iyileştirme çalışmalarında önemli bir ilerleme sağlandığını göstermektedir.
Sosyal Kültürel ve Sportif Faaliyetler
Cezası infaz edilen bireylerin zamanının verimli etkinliklerle değerlendirilmesi, ruhsal ve bedensel sağlıklarının korunması, onlara milli, manevi ve kültürel alanlarda bilgi ve beceri kazandırılması amacıyla kurumlarda tören ve anma günleri, kandil kutlamaları, konferans, konser, tiyatro, halk oyunları, müzik dinletisi, bilgi yarışması ve sportif çalışmalar gibi etkinlikler düzenlenmektedir.
Olanakların elverdiği ölçüde bu etkinliklerin sık sık gerçekleştirilmesi hususunda gerek Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün ve gerekse Cumhuriyet başsavcılıklarının mevzuat çerçevesinde gereken desteği sağladığı görülmektedir. Ancak bu etkinliklerin sıklık oranı ceza infaz kurumunda barındırılan hükümlü tutuklu sayısı ile personel sayısına, etkinlikte rol alacak uzmanın aktif katılım durumuna, kurumun iş akışındaki yoğunluğuna ve güvenlik tedbirlerindeki aksaklıklara göre değişmektedir. Özellikle herhangi bir durumda güvenlik açığının oluşması tüm etkinliklerin o anda iptal edilmesi sonucunu doğurmaktadır.
Kurumlarda milli, manevi, dini gün ve haftalarda anlam ve öneme binaen etkinliklerle donatılmış törenler düzenlenmektedir. Bu törenlere güvenlik açığı oluşturmayacak oranda çok sayıda hükümlü tutuklunun ve personelin katılımının sağlanmasına gayret edildiği görülmektedir. Bu törenlerin yanında haftalık, aylık ya da yıllık bilgilendirme konferansları, eğlence programları ve turnuvalar düzenlenmektedir.
Değerler Eğitimi
2014 yılının değerler yılı kabul edilmesi ve başta Milli Eğitim Bakanlığına bağlı kurumlar olmak üzere birçok kurumda değerler eğitimi hususunda farkındalık sağlayıcı etkinliklerin düzenlenmesi ceza infaz kurumlarında da bu eğitimin verilmesine yönelik çalışma yapılmasını teşvik etmiştir. Nitekim Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce bu yönde 2013 yılında bir çalışma başlatılmıştır. 2013 yılı içerisinde çeşitli il ve ilçelerde görev yapan cezaevi öğretmenleriyle iki kez çalıştay düzenlenmiş ve yol haritası belirlenmiştir. Bu yol haritası çerçevesinde aynı yılın aralık ayında proje tanıtılmış ve Ocak 2014 itibariyle tüm kurumlarda uygulanmaya başlanmıştır (Altunkaya, 2018:3).
Bu proje kapsamında her ay için bir değer belirlenmiş ve o ayda belirlenen değere yönelik etkinlikler planlanmıştır. 2014 yılından itibaren her yılın sonunda ay bazında tespit edilen değerler tekrar değerlendirilmiş bir sonraki yıl hangi değerlerin uygulanacağı belirlenmiştir. Örneğin, 2014 yılında: “Ocak Ayı: Saygı, Şubat Ayı: Sevgi, Mart Ayı: Vatanseverlik, Nisan Ayı: Sağlıklı Yaşam, Mayıs Ayı: Aile, Haziran Ayı: Sorumluluk, Temmuz Ayı: Yardımlaşma, Ağustos Ayı: Sabır, Eylül Ayı: Adalet, Ekim Ayı: Dürüstlük, Kasım Ayı: Dostluk-Vefa, Aralık Ayı: Hoşgörü” olarak belirlenmişken (Altunkaya, 2018:3), 2020 yılında: “Ocak Ayı: Güven, Şubat Ayı: Aile ve Toplum, Mart Ayı: Çanakkale Ruhu, Nisan Ayı: Ahlak, Mayıs Ayı: Emek, Haziran Ayı: Cömertlik, Temmuz Ayı: Vatanseverlik, Ağustos Ayı: Çalışkanlık, Eylül Ayı: Adalet, Ekim Ayı: Azim, Kasım Ayı: Sağlıklı Yaşam, Aralık Ayı: Tasarruf” olarak belirlenmiştir.
Değerler eğitimi programının yeniliklerle bezenmiş, sistemli ve iş birliğine dayalı yürütüldüğü görülmektedir. Nitekim Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce her ay işlenecek değere yönelik Değerler Eğitimi dergisinin basımının gerçekleştirildiği ve kurumlara ücretsiz gönderildiği görülmektedir. Bu dergiler hem tüm koğuş, oda ve bölmelere dağıtılarak hükümlü tutuklunun okuması sağlanmakta hem de personelin görev alanlarına bırakılarak yararlanılması için gereken imkân oluşturulmaktadır. Ayrıca her ay Değerler Eğitimi dergisinin ele aldığı değere yönelik CTE’de görevli eğitmenler tarafından bilgi yarışması soruları hazırlanmakta ve bu sorular mail ortamından cezaevi öğretmenlerine ulaştırılmaktadır. Cezaevi öğretmenleri ise kurumlarda bilgi yarışmaları planlamakta ve dereceye giren hükümlülere ödül verilmesi için gerekli çalışmaları yürütmektedir.
Buna ek olarak CTE eğitmenleri, belirlenen değerlere yönelik film ve konferans konuları da önermektedir. Her yılın sonunda bir sonraki yılda uygulanacak değerlere yönelik yıllık film ve konferans konusu önerileri listelemekte ve kurumlarla paylaşmaktadır. Bu gelişmeler geniş daireden bakıldığında, ceza infaz kurumlarında yürütülen eğitim çalışmalarına ve özellikle manevi değer kazandırmada önemli bir ilerleme kat edildiğinin göstergesidir.
Buraya kadar okuduysanız teşekkürlerimi sunuyorum..
Kaynaklar:
- Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazına Hakkında Kanun (2004). Resmi Gazete (29.12.2004). Sayı: 25685.
- Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik (2020). Resmi Gazete (29.03.2020). Sayı: 31083.
- Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı Arasında Eğitim ve Öğretim İşbirliği Protokolü
- https://www.adalet.gov.tr/
- https://cte.adalet.gov.tr/
CTE Tanıtım Video:
'Great' ve üstü makaleye 5 yorum görevini tamamlayabilirsiniz...
Önemli Bilgi: Ancak görevin sayılması için makalenin okuma süresi olan 5-6 dk süre boyunca makaleyi okuyup o şekilde yorum yapmanız gerekmektedir.