EBRU SANATI
Ebru Sanatı Nedir:
Ebru sanatı, bir tür su üzerinde uygulanan sanat çeşididir. En kısa şekli ile suya renklerle desen vermek ve su üzerinden bu desenleri kağıtlara geçirmek şeklinde uygulanan bir sanattır. Uygulanması sırasında çok dikkatli olunması ve desenlerin özenle hazırlanması gerekir. Bir ebru sadece tek seferde yapılır. Bunun için kağıda geçirmeden önce son detayların da uygulanması gerekir.
Ebru sanatının uygulanma aşaması öncesinde bazı malzemelerin hazırlanması gerekir. Mesela kitreli suyun 3-4 gün bekletilmesi ve daha sonra kullanılması gerekir.
Ebru, geven otunun özsuyundan elde edilen kitre veya deniz kadayıfı bitkisi (kerajin) ile kıvamı arttırılmış suyun üzerine, içine öd katılarak suyun dibine çökmeyecek hale getirilen boyaların serpilmesi ve su yüzeyinde meydana gelen şekillerin olduğu gibi ya da biz adı verilen metal uçlu bir aletle müdahale edilerek bir kağıda geçirilmesi yoluyla yapılır.
Ebru sanatının köklerinin 9. ve 10. yüzyıla kadar uzandığı varsayılmaktadır. Bilinen o ki bu sanat, kağıdın tarih sahnesine girmesiyle gelişmiştir. 10.yüzyılda Çinli bürokrat Su Yijian (MS 957-995) Fırça, mürekkep, mürekkep taşı ve desenli kağıdı " Wen Fang Si Pu (Çalışmanın dört hazinesi) " olarak kaydetmiştir. Çin'de liu-şa-cien (流沙箋), 12. asırdan itibaren Japonya'da suminagaşi (墨流し) ve beninagaşi (紅流し) isimleriyle yapılan bir takım çalışmaların mevcudiyeti, daha sonraki asırlarda Çağatay Türkçesi'yle ebre (اَبره) adını alarak Türkistan'da ortaya çıkan bu sanatın tarihi gelişimi hakkında, müphem de olsa bir fikir vermektedir. Türkistan'dan en geç 16. asır başlarında İpekyolu'nu takiben İran'a geçişinde ebri (اَبری) olarak isimlendirilen bu sanat, görünüşüyle gerçekten bulut kümelerine benzer şekiller taşıdığından, buluta nisbet ifade eden bu Farsça ismi doğrulamaktadır. Osmanlı ülkesinde de revaç bulan aynı isim, telaffuz zorluğundan son yüzyılda Türkçede "ebru"ya dönüşmüştür. Galat olmakla beraber, kaş gibi şekiller de ihtiva ettiğinden, bu sanata ebru denilmesi bir çelişki sayılmamalıdır; çünkü ebru kelimesi Farsça'da kaş manasına gelmektedir. 16. asır ortalarında Mir Muhammed Tahir (میر محمد طاهر) tarafından Hindistan'da yapılmaya başlandığı rivayet olunan ebruculuk, buradan İran'a ve sonra da İstanbul'a kadar yayılmıştır. Aynı yüzyılın sonlarında, İstanbul'dan Avrupalı seyyahlar tarafından kendi memleketlerine götürülen ebru kâğıtları önce Almanya'da, sonra da Fransa ve İtalya'da mermer kağıdı veya Türk mermer kağıdı, hatta sadece Türk kağıdı adıyla tanınıp benimsenmiş ve oralarda da yapılmaya başlanmıştır. Zaman içinde İngiltere ve Amerika'ya da yayılan ebru kağıdı, her ülkenin sanat anlayışına göre bir başkalık gösterir. Bunda, kullanılan değişik malzemenin de rolü olmalıdır. Belgelenen en eski ebru örneği 16. yüzyıla aittir. Kağıdın süslenmesinde, kıt'a ve levhaların iç ve dış pervazlarında, yazma ciltlerinde yan kağıdı olarak sıkça kullanılmıştır.
EBRU ÇEŞİTLERİ
Battal ebru:İki veya üç renk boyanın fırçayla damlalar halinde su yüzeyine serpilmesinden sonra hiçbir ek müdahelede bulunmaksızın kağıda geçirilmesi yoluyla olur. Tüm ebru çeşitlerinin yapımına önce battal ebru yapılarak başlanır.
Gelgit ebru
Battal ebrudan sonra biz yardımıyla tekne yüzeyinde eşit aralıklı, teknenin kenarlarına paralel zıt yönde çizgiler oluşturulur.
Bülbül yuvası
Helezonik yuvarlaklar oluşturacak biçimlerin tekne yüzeyinde eşit büyüklüklerle sıralanması yoluyla oluşturulur.
Şal ebrusu
Uçları kıvrımlı s harfine benzer kıvrımlı şekiller oluşturularak yapılır.
Taraklı ebru
Ebru tarağı adı verilen bir araçla gelgit ebru üzerinde oluşturulan bir çeşittir.
Hatip ebrusu
Pastel renkli bir şal ya da taraklı ebru zemin üzerine çiçek, çarkıfelek ya da yıldız benzeri şekiller oluşturularak yapılır.
Çiçek ebrusu
Pastel renkli bir şal ya da taraklı ebru zemin üzerine karanfil, papatya, gül, sümbül, gelincik gibi çiçek figürlerinin stilize edilerek kendilerine özgü tekniklerle yapılmasıyla elde edilir.