ERZİNCAN
Erzincan, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan tarih ve doğa zengini bir şehirdir. Binlerce yıllık geçmişiyle önemli bir kültürel mirasa ev sahipliği yapmaktadır. Doğu Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Erzincan, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izlerini günümüze kadar taşımaktadır.
Erzincan'ın tarihine bakıldığında, Hititler, Urartular, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar gibi birçok medeniyetin etkisi altında olduğunu görmekteyiz. Özellikle tarih boyunca önemli bir ticaret ve konaklama merkezi olan şehir, tarihî İpek Yolu'nun önemli duraklarından biridir.
Tarihi Yerkeri:
1- Kemah Kalesi: Erzincan ilinde, Kemah ilçesi sınırları içerisinde bulunan bir kaledir. MÖ 205 yılı civarında, tahminen Azrak kralları tarafından yaptırılmıştır. 1071 Malazgirt Zaferinden kısa bir müddet sonra Türkler'in eğemenline geçmiştir. Garkîkarahisar (ġebinkarahisar) adı ile anılan kale Emir Ahmet Mengücek Gâzi, 1072-1114 yılında Mengücek Beyliğini buraya kurarak Türkler'in stratejik askeri kalesi olmuştur. 1335 yılına kadar Selçuklu kalesi olmuştur. 16. yy.'dan itibaren Eretna Beyliği, Karakoyunlular ve Akkoyunlular arasında el değiştirmiş, 1503 yılında Safevilerin eğemenliğine girmiştir. 15 Mayıs 1515'te Yavuz Sultan Selim komutasındaki ordu, Osmanlı eğemenline katmıştır.
2- Mama Hatun Külliyesi: Kümbet, kervansaray, hamam ve camiden oluşan Mama Hatun Külliyesi, Erzurum ve çevresinde hüküm süren Saltuklu Beyliği’nin başına 587’de (1191) geçen II. İzzeddin Saltuk’un kızı Mama Hatun tarafından Erzurum-Erzincan kervan yolu üzerinde Tercan’da (eski adı Mamahatun) yaptırılmıştır.
Dilimli bir gövde ve külâha sahip Mama Hatun Kümbeti, onu kuşatan yuvarlak çevre duvarı ile birlikte Anadolu’da başka örneğine rastlanmayan bir plan şeması ve mimari özelliğe sahiptir.
Kümbetin üzerindeki kitâbeden anlaşıldığına göre mimarı Ahlatlı Ebü’n-Nemâ b. Mufaddal’dır. Bu âbidevî mezar yapısı birbirinden farklı iki kısımdan, kümbetten ve çevre duvarından meydana gelmiştir.
3- Terzi Baba Türbesi: Türbeye dört basamaklı merdivenle çıkılır. Yapının giriş bölümünde iki sütunlu ve üzeri kurşun kaplı, yağmurluk çıkması bulunmaktadır. Süsleme unsurlarının yer almadığı türbenin içi sade, sekizgen planlı düz bir örtüden oluşmaktadır. Türbenin kapısı ve pencerelerinde çapraz demir kafesler vardır. Türbenin içerisinde bulunan iki sandukanın büyük olanı Terzibaba'ya diğeri ise Terzibaba’nın en yakın müritlerinden birine aittir. Bir yangın sonucu harap olan türbe, 1980'li yıllarda betonarme olarak tekrar yaptırılmıştır.
4- Abrenk Kilisesi ve Dikili Taşlar:
Üçpınar köyü yakınlarındaki Vank dağının güneydoğusunda, yüksekçe bir alan içerisinde; bir ana kilise , bir şapel , 2 adet dikili taş (haçkar) bulunmaktadır. Giriş kapısının üzerinde 1854 tarihi yazılıdır. Kilise ile birlikte bir şapel ve iki adet dikili taş bulunmaktadır. Bu taşlar, mimarisi ve bezemesiyle dikkat çekici olup, 12. yüzyıldan sonra Selçuklu Beyi Nasurettin dönemiyle tarihleşen kitabeleri taşırlar.
5- Gözetleme Kulesi: Erzincan Kemah ilçesinde, Fırat Nehri’nin solundaki dik bir kayalığın ucunda bulunan bu kule, gözetleme kulesi olarak yapılmıştır. Aynı zamanda bu kulenin yanındaki karayolu yapılmadan önce buradaki yoldan geçenlerden Bac (geçiş ücreti) alındığı yer olarak da nitelendirilmiştir. Kitabesi bulunmayan bu kulenin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Mimari üslubundan kulenin XII.-XIII. Yüzyıllarda, Selçuklular döneminden kaldığı sanılmaktadır.
Turistik Yerleri:
1- Tortum Şelalesi: Dünyanın en büyük şelalelerinden biri olan Tortum Şelalesi bunu en iyi anlatan doğal güzelliklerden biridir. Tortum Şelalesi, Tortum Gölü’nün Tev Vadisi’ndeki heyelan kütlesini aşarak dökülmesiyle oluşmuştur. 21 metre genişlik ve 48 metre yüksekliğe sahiptir. Şelalenin ve çevresinin deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1000 metredir. 1700'lü yıllarda Kemerlidağ'dan ayrılan büyük heyelan kütlesinin Tortum Çay'ının aktığı Tev Vadisini kapatmasıyla oluşmuştur. Tortum Şelalesinin sularının düştüğü yerde dev bir kazan oluşturmuştur.
2- Karanlık Kanyonu:Karanlık Kanyon, Erzincan ili Kemaliye ilçesinde Munzur Dağları üzerinde Karasu Nehri'nin oluşturduğu kanyondur. Yaklaşık olarak doğu-batı yönünde uzanan Munzur Dağları, Karasu Nehri tarafından kuzey-güney yönünde boğaz vadiler ile parçalanmıştır. Bu alana Kemaliye Boğazı adı verilir. Boğazın, İliç'in Bağıştaş köyü ile Kemaliye'nin Dutluca köyü arasında kalan kısmı Karanlık Kanyon olarak isimlendirilir.
Karanlık Kanyon, 25 km uzunluk, 1.000 m derinlik, %90 yamaç eğimi ve zaman zaman 10–15 m vadi tabanına sahiptir.
3- Girlevik Şelalesi: Erzincan şehir merkezine yaklaşık 35 kilometre mesafede, Çağlayan Bucağı, Girlevik Köyü'nde bulunmaktadır. Şelale; doğal güzellikleri, bitki örtüsü, ağaçları, serin havası ve dinlenme yerleriyle Erzincan' ın en çok tercih edilen mesire yeridir. Yüksekliği yaklaşık 30 metre olan, üç katlı birçok koldan akmaktadır. Özellikle bahar aylarında açan papatyalar, rengarenk küpe çiçekleri ve daha birçok farklı bitki türü görsel bir şölen sunmaktadır.
4- Kemaliye Taş Yolu: Erzincan'da, "dünyanın en zorlu yolları" arasında gösterilen ve 132 yılda yapılabilen Kemaliye-Divriği arasındaki Taş Yolu, çok sayıda tünel, viraj ve keskin uçurumlarıyla macera tutkunlarını cezbediyor. Erzincan'ın Kemaliye (Eğin) ilçesini İç Anadolu'ya bağlamak amacıyla 1870'de inşasına başlanan Taş Yolu, Karanlık Kanyon'un geçit vermeyen kayalıklarını ilkel aletlerle oyan ve adeta iğneyle kuyu kazan yöre halkı tarafından 132 yıllık çalışma sonucu devletin de verdiği destekle 2002'de tamamlandı.
Erzincan, tarihî ve doğal güzellikleriyle zengin bir şehirdir. Ziyaretçilere hem tarihî bir yolculuk hem de doğanın eşsiz güzelliklerini keşfetme fırsatı sunar.