ISPARTA
Isparta ili, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde yer alan tarihi zenginliği ile öne çıkan bir ildir. Antik dönemde Likya ve Frigya gibi önemli uygarlıklara ev sahipliği yapmıştır. Kentin tarihindeki en önemli dönemlerden biri, M.Ö. 4. yüzyılda Büyük İskender'in Anadolu'yu fethetmesiyle başlar. İskender'in ölümünden sonra Bergama Krallığı'nın hakimiyetine geçen bölge, daha sonra Roma İmparatorluğu ve Bizans İmparatorluğu egemenliğine girmiştir.
Orta Çağ'da ise Anadolu'nun fethiyle birlikte bölgeye Türkler yerleşmiş ve Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içine dahil olmuştur. Osmanlı döneminde Isparta, önemli bir ticaret ve kültür merkezi haline gelmiştir. 19. yüzyılın sonlarına doğru Isparta, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde yaşanan zorlu dönüşümlere tanıklık etmiştir.
Tarihi Yerleri:
1- Hızırbey Cami: Hızırbey Camii: Halk arasında Ulu Cami olarak da bilinip, resmi kayıtlardan caminin yapılış tarihi hakkında bir bilgiye rastlanılamamıştır. Bununla birlikte Hızırbey (Ö. 1328) tarafından duvarlar kâgir ve üstü toprak damlı olarak yaptırıldığı düşünülmektedir. 3000 kişinin aynı anda ibadet yapabildiği caminin damında kışın biriken karları atmak için damın bir bölümü açık bırakılmış ve caminin içinde bir kar kuyusu yapılmıştır.
Cami, 1814 Eğridir de çıkan yangında yanmıştır. Eğridir mütesellüm ve muhafızı Yılanlıoğlu Şen Ali Ağa tarafından halktan toplanan yardımlarla eski tarzına uygun bir şekilde yeniden inşa edilmiştir. 1883 yılında da Hacı Murat Ağa öncülüğünde çatısı kiremitle örtülmüştür. Caminin minaresi, Dündar Bey Medresesi ile Hızırbey Camii’nin ortak duvarını oluşturan kale surunun kapısı üzerinde inşa edilmiştir. Bu şekliyle oldukça orijinaldir.
2- Eğirdir Kalesi: Eğirdir Kalesi, Eğirdir Gölü’ne uzanan yarımada üzerinde bulunur. Kuzey-güney doğrultusunda yarımada boyunca uzanan sur duvarları üzerinde konutlar vardır. İç ve dış kaleden oluşan Eğirdir Kalesi’nin inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bugünkü kalıntıları Bizans döneminden kalmadır. Çeşitli zamanlarda onarılan kale surları bir sıra tuğla ve taş olarak inşa edilmiştir. Dış kaplama, iç moloz dolgudur. Timur’un Eğirdir’i istilası sırasında hasar görmüş, Hamidoğulları ve Osmanlı dönemlerinde tamir görmüştür. Kalenin kitabesi şöyle yazar:
“Allah-ü müfettihü-l ebvab / Âmmere hazihi-l imareti-l mübareket-ü bi emri-l emiri-l âzam-ı Felekü-d dünya veddin-i / E’âzzallah-ü ensareh-u fi senet-i seb’a ve sablâ miete 707 (Bütün kapıların fâtihi Allah-ü Zülcelaldir. Din ve dünyanın meliki Feleküddin emir-i azam’ın emriyle şu mübarek imaret tamir edildi. Allah-ü Zülcelal yardımla-aziz etsin.”
3- Antioch Of Pisidia Antik Kenti: Pisidia Antiokhela Antik Kenti meyilli ve kısmen kayalıklı bir arazi üzerine kurulmuştur. Kuzey ve batısından Hisarardı yolu, güneydoğusundan ise Antiochos (Hisarardı Çayı) geçmektedir. Yamuk planlı olarak tanımlanabilen kentte Roma ve Bizans Dönemi’ne ait yapı kalıntıları bulunmaktadır.
Yapılan kazılar (1914-1924) ve araştırmalarla (1982-1983) surların geçtiği yerler tamamen belirlenmiştir. Şehrin ana giriş kapısı batıda bulunmaktadır. Şehrin kuzeyinde Su Kemerleri, Nympheum, Hamam, Palestra gibi yapıların kalıntıları mevcuttur. Merkezde Tiyatro, Tiberius Alanı, Propylon ve Augustus Tapınağı alanı yer almaktadır.
Ayrıca Tiberius alanının yakınında bir Bizans kilisesinin kalıntıları ile batıda bir bazilika kalıntısı bulunmaktadır. Kentin su kemerleri kuzeydoğu yönünde kısmen ayakta görülebilmektedir.
Aziz Paulus’un ziyaret edip Hristiyanlığı yaydığı yerler hac merkezi kabul edilmiştir. Bu nedenle Pisidia Antiokheia’da bulunan St. Paul Kilisesi de hac merkezilerinden biridir. Günümüz Ortodoks mezhebine ait birçok yabancı turist burada ayin yaparak hac görevlerini yerine getirmektedir.
4- Men Tapınağı: Kutsal Alan "Ay Tanrısı Men" adına inşa edilmiş olup, tarihi MÖ 4. yüzyıla uzanmaktadır. Alanın tepe ve etekleri birçok yapıdan oluşmaktadır. Güneyde en yüksek tepede Men Tapınağı bulunmaktadır. Tapınak çok merdivenli bir platform üzerinde kurulmuştur. Tapınağın etrafını çevreleyen bir Temenos Duvarı mevcuttur. Men Kutsal Alanı'nın kuzey ve doğu yakınında bazı ev kalıntıları ile en kuzeyde stadium kalıntıları mevcuttur. Ayrıca biraz daha doğuda belli bir yükselti üzerinde küçük bir tapınak kalıntısı ile andron bulunmaktadır. Kutsal alanın kuzey yanında bir de Bizans Kilisesi'nin kalıntısı mevcuttur.
5- Dündarbey Medresesi: Dündarbey Medresesi, 1237 yılında Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında han olarak yapılmış, daha sonra 1301 yılında Hamidoğlu Dündar Bey tarafından medreseye çevrilmiştir. Medrese iki katlı olup, 30 hücresi vardır. Büyük dış kapısının fevkalâde süsü ve mimarî değerinin üstünlüğü ile şöhret bulmuştur. Dış kapıdan içeriye girilince, küçük antreden sonra ikinci bir kapıdan geçilerek ortasında şadırvan olan avluya girilir. İkinci kata 12 basamaklı bir merdivenden çıkılır. Medrese 11 odalı olup, 6’sı avlunun sağında, 5’i solundadır. Kitabeleri Selçuklu sülüsü ile büyük kapının etrafına kazılmıştır.
6- Adada Antik Kenti: Isparta Adada Antik Kenti’nin ismi ilk olarak Artemidoros’da geçmektedir. Kent, 1888 yılında ilk olarak G. Hirschfeld ve aynı zamanda W.M. Ramsey tarafından tespit edilmiştir. Kentin kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte MÖ II. yüzyılda Termesosla Adada arasında yapılan bir anlaşma metninde geçmektedir. Kentte MÖ I'inci yüzyılda sikke basıldığı da göz önüne alınırsa, kentin bu tarihten daha önce kurulduğu düşünülmektedir.
Roma İmparatorluk Dönemi'nde özellikle İmparator Traianus, Hadrianus ve Antonius Pius dönemleri Adada’nın en parlak dönemleridir. Kent, Caralis (Beyşehir) Gölü’nün batı kıyısını izleyerek Antiokheia (Yalvaç), Neapolis (Şarkikaraağaç), Timbiriada (Aksu), Adada (Karabavlu) üzerinden Pednelissos (Kozan) ve Perge (Aksu) antik kentine uzanan antik yol üzerinde yer almaktadır. Kentte tabanı taş döşeli bir antik yol, Roma İmparatorluk Çağı Traianus Tapınağı, İmparatorlar Tapınağı, İmparatorlar ve Zeus Megistos-Serapis Tapınağı ile Yeniköy yolu altında kalan İmparatorlar ve Aphrodite Tapınağı yer alır. Ayrıca forum, bazilika, akropol, anıtsal çeşme, yönetici binası, açık hava toplantı yeri, tiyatro ve mezar anıtı bulunmaktadır. Kent düzlüğü ile vadi arasındaki bölümde yer alan kayalık alandaki akropol savunma amaçlı yapılmıştır. Akropolün çevresi sur duvarları ve kuleler ile çevrilidir. Akropolisin batı kısmında kentin açık hava toplantı yeri bulunmaktadır. Toplantı yerinin önüne sonradan kentin alışveriş ve idari merkezi olan forum ve bazilika yapılmıştır. Adada forumu 32x45m’lik bir alanı kaplar. Tabanı düzgün taşlarla kaplı olan forumun ortasında büyük bir sarnıç yer alır. Forumun batısında cadde, diğer iki yanında stoalar (sütunlu galeri) bulunur. Forumun kuzeyinde doğu-batı yönünde bir bazilika vardır. Forumun güneydoğu kısmında anıtsal bir çeşme bulunmaktadır.
7- İplikçi (Halil Hamit Paşa) Cami: Isparta’nın ileri gelenlerinden Hacı Abdi tarafından H.970/M.1569 yılında yaptırılmıştır. İlk haliyle tek kubbeli bir yapı olan cami, 1725 tarihinde onarım görmüş, 1782 yılında Sadrazam Halil Hamit Paşa, caminin doğu ve batı yanına iki kanat ekletmiştir. Cami l890 ve sonraki yıllarda gördüğü onarımlarla bugünkü şeklini almıştır.
Turistik Yerleri:
1- Altınkum Plajı: Eğirdir İlçe Merkezi’nde Altınkum Plajı’nda kamp yapılabilmektedir. Sahilde çadır kurmak için uygun alanlar oluşturulmuştur. Ayrıca alanda elektrik ve su alt yapısı da bulunmaktadır. Alışveriş için marketler alana çok yakındır. Karavanla konaklama için ise Eğirdir Merkezinden Can Ada ve Yeşil Ada’ya giden yol başlangıcındaki alan uygun bir konumdadır. Elektrik ve su alt yapısı olmasada da İlçe Merkezi’ne yakın oluşu ile pek çok ihtiyacın karşılanabileceği bir yerdir.
2- Yazılı Kanyonu Tabiat Parkı: Sütçüler İlçesi’ne 20 km uzaklıkta bulunan Yazılı Kanyon Tabiat Parkı, 600 ha.lık bir alanı kapsamaktadır. Kanyonun yan duvarlarında Bizans dönemine ait ibadet yapılan bölümler, sunak yerleri ve yazılar bulunmaktadır. Bu yazıtlar nedeniyle kanyona “Yazılı Kanyon” denilmiştir. Kanyonun derinliği 100 ile 400 m.dir. Çandır Köyü hudutları içerisinde kalan park, 1989 yılında tabiat parkı olarak tescil edilmiştir.
3- Zindan Mağarası: Aksu ilçesinin 2 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Zindan Mağarası, Aksu Çayı boğazının güneye bakan yamacında, deniz seviyesinden 1300 metre yükseklikte yer alır. 765 metre uzunluğunda olan mağaranın içi tamamen aydınlatılmıştır. Yatay yönde gelişmiş olan mağaranın içinde yürümek ve gezmek son derece rahat ve kolaydır. Yarı aktif olan mağara içinde değişik damlataş, akmataş, kenartaş ve yer altı deresinin oluşturduğu aşınım ve sarkıtlar bulunmaktadır. Ayrıca, mağara içinde bazı kesimlerde minyatür kanyonlar oluşmuştur. Mağaranın sonunda, hamam diye isimlendirilen bölümün tabanında mozaik biçimli özgün kalsit kristalleri bulunmaktadır. Yapılan analizler sonucu, mağara içinde akan suyun kalsiyum ve magnezyum değerlerinin yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Mağara girişinde siyah, beyaz ve kırmızı taş tesseradan yapılmış Eurymedon(Köprü Çayı Tanrısı) başı, iki yanında yunus motifi, altta ve üstte kanatlı uçan erkek motifleri olan mozaikler bulunmaktadır.
4- Kovada Gölü Milli Parkı: Eğirdir İlçesi’nin 29 kilometre güneyinde bulunan Kovada Gölü, oldukça sığ bir göldür. Benzersiz flora zenginliği ve yaban hayatı çeşitliliğinin yanı sıra, açık havada dinlenme ve eğlenme imkanları bakımından büyük potansiyele sahip olması, Kovada Gölü ve çevresini milli park yapmaya yetmiştir. 6534 hektar büyüklüğündeki milli park ve çevresinde, doğa araştırması, kamp yapma, yürüyüş, manzara seyretme, kuş gözlemciliği ve tırmanma yapılabilmektedir.
5- Davraz Kayak Merkezi: Davraz Dağı, 2635 m zirve yüksekliği ile, Akdeniz Bölgesi’nin Göller Yöresi’nde, Eğirdir ve Kovada Gölleri arasında yükselen ve Isparta Ovası’nı kuşatan dağ kütlelerinden biridir. Kayak Merkezi, Kulovası Yaylasında Davraz Dağı’nın kuzey yamacında yer almaktadır. Hakim bitki örtüsünü, çam, ardıç, sedir ve otsu bitkiler oluşturmaktadır.
Davraz, Isparta il merkezine 26 km, en yakın yerleşim yeri olan Çobanisa Köyü’ne 8 km uzaklıktadır.
Davraz Kayak Merkezi, Antalya’ya yakınlığı ve gelişmeye müsait konumu nedeniyle ayrı bir avantaja sahiptir. Davraz’ın coğrafi özellikleri, kayak dışında diğer doğa sporlarının da yapılmasına imkân tanımaktadır.
6- Lavanta Köyü:
7- Gül Bahçeleri: