KASTAMONU

Kastamonu, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan tarihi zenginlikleri, kültürel mirası ve doğal güzellikleri ile ünlü bir ilidir. Kastamonu, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu çeşitlilik, şehrin kültürel yapısına önemli katkılarda bulunmuştur.

    Kastamonu'nun tarihi, antik çağlara kadar uzanmaktadır. Frigyalılar, Lidyalılar, Persler, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Selçuklu Sultanlığı gibi birçok medeniyetin etkisi altında kalmıştır. Osmanlı döneminde ise şehir, önemli bir kültür ve ticaret merkezi haline gelmiştir.

Tarihi Yerler:

1- Kastamonu Kalesi:
Kale, Kastamonu’nun ana simgelerinden biri olarak kentin en yüksek noktasından şehrin tacı gibi durmaktadır. Şehrin batısında bir ana kaya kütlesi üzerinde bulunan kale, MS.12'nci yüzyılda Komnenoslar tarafından yaptırılmıştır. Orijinal yapıdan günümüzde sadece iç kale kısmı ulaşmıştır. Kalenin dış surları 18'inci yüzyıl sonlarında yok olmuştur. Kalenin çeşitli dönemler içerisinde geçirmiş olduğu değişiklikler, bir Orta Çağ Bizans yapısından çok Türk mimarisini yansıtmasına neden olmuştur. Kalenin şehirden yaklaşık 120 metre yüksekte oluşu; ulaşım yönünden oldukça kolay olması Kastamonu’yu panaromik açıdan izlenebilecek en iyi yer konumunda bulunmasını sağlar. Kale içerisinde sarnıçlar, zindan, kaçış tünelleri ile “Bayraklı Sultan” olarak anılan türbe bulunmaktadır.

2-Nasrullah Kırmızı Cami: 
   Cami Nasrullah kadı tarafından 912 - 1506 yılında yaptırılmıştır. 1159-1746 yılında Reis’ ül Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından tamir edilerek genişletilmiştir. Bu esnada bir kütüphane ile bir de medrese eklenmiştir. Cami halen ibadete açık olup, Kastamonu’nun merkezi camisi konumundadır. Milli Mücadele döneminde M. Akif Ersoy’un bu camide verdiği vaaz cephedeki askerlere dağıtılarak maneviyatlarının yükseltilmesine çalışılmıştır.

3- Münire Medresesi:   
 Münire Medresesi Nasrullah Kadı Külliyesi içerisinde bulunmaktadır. Reis’ül Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından 1159-1746 yılında yaptırılmış olan medrese 1224-1809, 1230-1814, 1259-1843 ve 1279-1862 yıllarında tamir görmüştür. Uzun yıllar Vakıflar Öğrenci Yurdu olarak hizmet veren medrese, bu tarihten itibaren Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresi Müdürlüğü'ne tahsis edilmiş ve el sanatları çarşısı olarak hizmet vermeye başlamıştır. 2005 yılında tahsisi iptal edilen medrese el sanatları çarşısı olarak hizmet vermeye devam etmektedir.

4- Saat Kulesi:
    Kastamonu Hükümet Konağı’nın arka bölgesinde yer alan Kastamonu Saat Kulesi, 1885 senesinde İstanbul’da bulunduğu Sarayburnu’ndan sökülmüş ve Kastamonu’ya getirilmiş. Açık sarı ve yeşil kesme taşlar ile inşa edilmiş olan Saat Kuesi’nin yüksekliği 12 metreyi buluyor. Saat Kulesi, günümüzde hala aktif durumdadır.

5- Ev Kaya Mezarları:
    Kastamonu’nun merkezinde yer alan en eski antik eser olarak dikkat çeken Ev Kaya Mezarları, M.Ö. 7. yüzyılda Paflagonyalılar tarafından yapıldı. Toplam sekiz adet mezara ez sahipliği yapan bu alanın Frig kültürü etkisi altında olduğu görülüyor. Anıtsal mezarların da yer aldığı kaya mezarları bölgesi, kutsal bir açık hava tapınma yerine benzetiliyor.

6- Pompeipolis Antik Kent:
    M.Ö. 64 yılında benzersiz bir Roma şehri olan Paflagonya’nın başkentliğini yapmış Pompeipolis Antik Kenti, Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yer alıyor. Kapalı bir höyük durumundan olan antik kent, günümüzde Zımbıllı Tepe Höyüğü olarak anılan noktada yer alıyor.

7- İnebolu Evleri:
    Kastamonu’nun sahil içesi İnebolu’da yer alan evler, Kastamonu’nun kendine has konut çeşitliliğine katkıda bulunuyor. İnebolu evlerinin dışı aşı boyası ile boyandığı için kırmızı renk oldukça dikkat çekiyor ve mavi ve beyaz renkli evler de öne çıkıyor.

8- Mahmutbey Cami:
    Anadolu Selçuklu Devleti’nin parçalanmasından sonra kurulan beyliklerden biri olan Candaroğulları Beyliği döneminde 1366 yılında inşa edilen Mahmutbey Camii, Anadolu’daki ahşap tavanlı ve ahşap destekli camiler arasında seçkin bir yeri vardır. Caminin ahşap çatısı bindirme tekniğinde yapılmıştır ve hiç metal çivi ve herhangi bir aksam kullanılmamasıyla Türkiye’deki ender örneklerden biridir.

Turistik Yerler:

1- Ilgaz Dağı Milli Parkı ve Kayak Merkezi:
    Kış sporları ve kayak turizmi konusunda iddialı bir yer olan Ilgaz Kayak Merkezi, Kastamonu’da gezilecek yerlerin de başında geliyor. 1976 senesinde milli park statüsüne kavuşan Ilgaz Dağı Milli Parkı, Kastamonu ve Çankırı arasında kalıyor. Bu alan, yaz ve bahar ayalarında muhteşem bir doğanın uyanışına şahitlik ediyor. Ilgaz Kayak Merkezi’nde 800 m ve 1500 m uzunluklarında iki kayak pisti yer alıyor. Aralık ayında başlayan kayak sezonu mart ayının sonuna kadar devam ediyor. Doğanın ve karın tadını çıkarabileceğiniz Ilgaz’da botanik gezilerine katılabilir, dağ ve doğa yürüyüşleri yapabilir, bisiklet turlarına çıkabilir ve bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.

2- Küre Dağı Milli Parkı:
    1998 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından Avrupa Ormanları’nda korumada öncelikli alanlardan birisi olarak seçilen Küre Dağları, 2000 yılında Milli Park ilan edilmiştir. Bu kararla WWF’nin III. Milenyuma girerken başlattığı “Yaşayan Gezegen Kampanyası” çerçevesinde “Türkiye’nin Dünyaya Armağanı” kabul edilmiştir. 2012 itibariyle Avrupa’nın seçkin koruma alanlarını simgeleyen Pan Park’lar arasında yerini aldı. Böylece, Küre Dağları Milli Parkı Avrupa’nın 13'üncü, Türkiye’nin ise ilk Pan Park’ı olarak ilan edilmiştir. Küre Dağları Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölümü'nün Küre Dağları üzerinde en zengin flora ve faunaya sahip yörelerinden biridir. Bölgenin kullanımına açılmamış bakir yerlerinden biridir. Alanın büyük bölümü Kastamonu il sınırları içinde kalmaktadır.

3- Valla Kanyonu:
    Valla Kanyonu Kastamonu iline bağlı olan Pınarbaşı ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Devrekani Çayı’nın Küre Dağları’nı aşındırmasıyla meydana gelen bir doğa harikası olan kanyon 800 m ve 1300 m arası yüksekliğe sahip duvarları ve 12 km uzunluğu ile Türkiye’nin en büyük, derinlik bakımından dünyanın ikinci büyük kanyonu olan Valla Kanyonu, Devrekani ve Kanlıçay nehirlerinin birleşmesiyle oluşuyor. Küre Dağları Milli Parkı sınırları içinde yer alan Valla Kanyonu’nda bulunan seyir noktasından muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. 

4- Loç Vadisi:
    Loç Vadisi o kadar verimli ve zengin bir alan ki kanyonlar, mağaralar, şelaleler ve göller gibi pek çok doğal güzelliği içinde barındırıyor. Küre Dağları Milli Parkı içinde yer alan vadiyi mutlaka uzun uzun gezmelisiniz. Harika manzara noktaları bulup derin bir nefes alabilir ve tertemiz havayı ciğerlerinize doldurabilirsiniz.

5-Ilıca Şelalesi:
Ortalama 15 metre yükseklikten dökülen Ilıca Şelalesi, etkileyici bir manzaraya sahip. Ilıca Köyü’ne 12 km uzaklıkta yer alan şelalenin etrafında keyifle vakit geçirebilirsiniz. Şelalenin döküldüğü yerde oluşan havuzun da tadını çıkarabilirsiniz.

6- Hz. Pir Şeyh Şaban-i Veli Külliyesi:
    Şeyh Şabanı Veli Külliyesi, külliyede bulunan caminin kitabesinden III. Murad’ın Hocası Suca Efendi tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Şeyh Şabanı Veli Külliyesi; Degah Evleri, Cami, Türbe, Kütüphane, Asa Suyu ve Şadırvan'dır.

    Kastamonu, tarihi yapıları, doğal güzellikleri ve geleneksel yaşam tarzını koruyan atmosferiyle ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar. Türk kültürü ve tarihine duyulan ilgiyi karşılamak isteyenler için Kastamonu, keşfedilmeye değer bir destinasyondur.