Türk Mitolojisi
Özgün eski Türkçe kaynaklar olarak Göktürklerin yazıtları ve yazılı kaynakları karşımıza çıkıyor. Trük yazılı tarihi MÖ 2000 lere kadar indiği kabul edilse de hiyeroglif gibi aşamalardan sonra runik Türk yazısına geçildiği düşünülmektedir. Bilinen ilk runik Türkçe yazıt MÖ 5-4. yüzyıla ait olan Issık kurganından çıkarılan bir-iki cümlelik yazıdır.Göktürk dönemine ilişkin olarak Kültigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk yazıtları olmak üzere birçok yazıt bulunmuştur. Her geçen gün de Türkologlar tarafından yeni yazıtlar bulunmaktadır. Bu yazıtların önemli bir kısmı ölen önemli kişiler adına kurulan anı mezar külliyelerinde bulunan yazıtlardır. Bunlardaki çeşitli ifade ve anlatımları doğru anlamak ve bugünkü Türkçeye aktarmak zordur.
Göktürk devrinden günümüze ulaşabilmiş kaynaklar giderek çoğalır. Özellikle Uygur Türklerinde hem taşa hem de kağıda yazılmış hatta basılmış belgeler vardır. Sonrasında İslam dönemine ait Türkçe yazılı kaynaklarına rastlanılır.
Türk mitolojisini iki temel unsurun oluşturduğu görülebilir: Birincisi Milli Türk düşüncesi dünya görüşü ve Türk inançlarının doğurduğu mitler ikincisi Türkler tarafından tarihte kabul edilen dinlerin mitolojileridir.
Tanrı ve ruhlar olarak Türklerde gök, yer, su ve atalar kültlerine göre sınıflandırılmış tarihi kaynaklar bulunmaktadır. 10.yüzyılda Türk bölgelerinde seyahat eden İbn Fadlan Türklerin on iki tane tanrısının bulunduğunu Gök Tanrının ise en büyük tanrı olduğunu belirtir. Yapılan tüm araştırmalarda Gök Tanrının Türklerde çok yaygın kabul gördüğünü gösterir. Bazı Türk bölgelerinde ve dönemlerinde Umay adında bir tanrıdan da bahsedilmektedir. Bir diğer önem verilen Tanrı ise Erlik'tir. Erlik; kötülüğün, karanlığın, yer altının, ölümün efendisi olarak anılır.