Bollinger Bantları 1
Bu yazıda gücünü istatistik ve veri biliminden alan Bollinger Bantlarını inceleyeceğiz.
Teknik analist John Bollinger tarafından 1983 yılında geliştirilen ve günümüzde de oldukça popüler olan bu indikatör, özünde normal dağılım ve standart sapma adı verilen istatistik biliminin konularından türemiştir.
Bantların asıl amacı ise volatilite yani fiyat oynaklığını ölçmektir. İsterseniz bantları trade ederken nasıl kullanacağımıza geçmeden önce normal dağılım ve standart sapmanın ne olduğuna kısaca bir göz atalım. Ezbere kullanmak yerine mantığını bilerek kullanırsak daha iyi sonuçlar elde ederiz. İstatistik dünyasına bir göz atıp çıkacağız.
Normal Dağılım ve Standart Sapma
Normal dağılım, eldeki verilerin (bir sınıftaki öğrencilerin boyları, not ortalamaları, bir ülkedeki insanların yaşam süresi, bir plajdaki kum tanelerinin çapı vb) iki sayısal sınır arasında nasıl dağıldığını gösteren bir şablondur. Çan eğrisi olarak da bilinen bu fenomene göre, verilerin %68’i 1 standart sapma içinde kalır.
Bollinger Bandının kullanıdığı 2 standart sapmaya göre ise verilerin %95’i 2 standart sapma içinde kalırken; verilerin %99,7’si 3 standart sapma içinde kalır. (3 standart sapma daha sonra işimize yarayacak) Standart sapma, eldeki verilerin ortalama değerinden olan uzaklıktır. Örneğin, bir sınıftaki erkek öğrencilerin aritmetik boy ortalaması 1,75 cm olsun. Bu durumda sınıfta boyu 1.60 cm olan öğrenci olabileceği gibi, boyu 1,90 cm olan öğrenci de bulunabilir. Ancak normal dağılım kuralına göre verilen çoğu 1.75 cm etrafında (1,70-1,80 cm gibi) bir aralıkta yığılacaktır. Sınıftan rastgele seçtiğimiz bir erkek öğrencinin boyunun 1,70-1,80 arasında çıkma ihtimali %68 olacaktır (1 std sapma); 2 standart sapmaya göre ise sınıftan rastgele seçtiğimiz bir öğrencinin boyu 1,65-1,85 aralığında olma ihtimali %95 olacaktır.
Aşağıdaki grafik görsel olarak size yardımcı olacaktır.
Bu yuvarlak hesaplar ve örnek konunun anlaşılmasına yardımcı olmuştur umarım.
Şimdi Bollinger Bantlarının hesaplanmasına geçelim.
Bollinger Bantlarının Temelleri
Yukarıda bahsettiğim sayısal verileri finansal piyasalara uygulayacak olursak, bir finansal varlığın fiyatı da normal dağılım kuralına uyacaktır.
Bollinger bantları, standart olarak verileri son 20 bar ile sınırlayarak hesaplar. Biz bunu ayarlardan değiştirebiliriz ancak tavsiye edilen ayar 20 mumdur. Buna göre, finansal varlığın son 20 barlık fiyat geçmişine göre, fiyatın 2 standart sapma esasına göre alt ve üst sınırları bellidir. 2 standart sapma ise %95 ihtimal demek olduğuna göre, fiyat %95 ihtimalle alt veya üst bollinger bandı içinde hareket etmeye devam edecektir.
Volatilite yüksekse, alt ve üst bollinger bantları birbirinden uzak olacaktır çünkü fiyat geçmiş 20 barlık periyod içinde birbirine uzak iki fiyat aralığı arasında gidip gelmiştir. Benzer şekilde, volatilite düşükse yani fiyat birbirine yakın iki değer arasında gidip gelmişse, bantların alt ve üst sınırları da birbirine yakın olacaktır. İki bandın ortasında bir de 20 barlık basit hareketli ortalama bulunur ve kırmızı ile gösterilir.
Yüksek ve düşük volatilite durumlarının grafikte nasıl göründüğüne bakalım:
Fiyat oynaklığı artınca bantlar genişliyor.
Volatilite düşünce bantlar birbirine yaklaşıyor.
Bollinger bantları, dayanak aldığı istatistik bilimine göre, “ortalamaya dönüş”ü ifade eder. Buna göre, istatistiksel olarak fiyat, ortalamasına geri dönecektir. Bu aynı zamanda “aşırı alım” ve “aşırı satım” terimlerinin ardındaki konsepttir.
Bollinger bantlarını volatiliteyi ölçmede kullanabildiğimize göre, işleme girmeden önce veya işlemde iken bu araçtan faydalanabiliriz. Eğer bantlar birbirine yakın seyrediyor veya birbirine yaklaşmaya başlamış ise, istatistiksel olarak fiyatın bantlar içinde kalacağını biliyoruz. böyle bir durumda, fiyatın çok uzağa gitmeyeceğini anlamalıyız ve trade kararımızı buna göre vermeliyiz. Eğer volatilite düşmüşse, kar al beklentimizi belirlerken gerçekçi olmalı, büyük beklentiler içinde olmamalıyız.
Yükselen trendlerde bantların birbirine yaklaşması, fiyatın konsolide olduğunu ve trendin yavaşladığını gösterir. Böyle bir durumda trende dahil olmak mantıklı değildir, çünkü trend devam etmeden önce uzun bir süre beklememiz gerekebilir. Benzer şekilde, bantlar birbirinden uzaklaşmış ise, volatilite yüksek yani, fiyat istatistiksel olarak alt banda (ya da üst banda) kadar gidebilir demektir. Bu durumda yüksek volatilite stoplarımızı patlatıp canımızı yakabilir. Her iki durumda da beklentilerimizi ve stop noktamızı fiyat hareketini de göz önüne alarak belirlemeliyiz.
İlginç olan ise, yüksek volatilite, sonuç olarak düşük volatiliteyi getirirken, düşük volatilite sonuç olarak yüksek volatiliteyi meydana getirir.
İşleme girmek için volatilitenin yatışmasını beklemek gerekebilir.
Bollinger Bantları İle Trend Takibi
Bollinger bantları kullanılırken en çok yapılan hatalardan biri, fiyat üst banda gelince satmak, alt banda gelince almaktır. Fiyat istatistiksel olarak bantlar içinde hareket etmeye meyillidir ancak fiyat bandı aşağı ya da yukarı yırttığında bant, fiyat ile birlikte şekil alarak fiyatın gittiği yönde ilerleyecektir. BB kullanarak trend takibi yapabilmek için fiyatın üst ya da alt banda yapıştığı durumları takip etmek gerekir. Fiyat trend yönüne göre alt ya da üst bant ile orta çizgi (20 barlık basit HO) arasında ilerliyor ise bir trend varlığı söz konusudur. Fiyat dönüş işareti gösterene kadar (birazdan göreceğiz) ve orta çizgiyi ihlal edene kadar trendde kalmak gerekir.
Genel kural: Bollinger bandı dışındaki mum kapanışları devam sinyalidir, dönüş sinyali değildir.
Yükselen trend
Düşen trend
Trend Dönüşleri: Tepeler ve Dipleri Yakalamak
Bollinger Bantlarını kullanarak trend dönüşlerini tanımlamak mümkün. Genel olarak M tipi tepeler ve W tipi dipler diğer bir deyişle ikili tepe ve ikili dipleri BB kullanarak onaylamaktan bahsediyorum. Grafikler üzerinde bazı kurallarla birlikte göstereceğim. Önce diplere bakalım:
Dipler:
Düşüşteki fiyat bir seviyeden tepki aldıktan sonra tekrar düşüşe geçip bir önceki seviyeden yine alım tepkisi geldiğinde bir ikili dip ihtimali oluşmuş demektir. Bildiğiniz gibi, ikili tepe ve ikili dip trend dönüş formasyonlarıdır. Bu gibi bir durumda grafiğimize BB eklediğimizde bazı sinyaller elde edebiliyoruz.
Kural şu:
Fiyat ilk dibi yaptığında bollinger bandının dışına çıkarken, ikinci dipte BB’ın içinde kalır. İkinci düşüş, ilk düşüşten daha düşük hacimde olur. İkinci dibin ardından yüksek hacimle yükseliş başlar.
Örnek:
Düşen trendin yükselen trende dönüşmesi
Başka bir örnek : GARAN
Tepeler:
Tepelerde oluşan en güvenilir formasyonlar ikili tepe ve omuz-baş-omuz’dur. OBO’ların üzerine BB eklediğimizde oluşan görüntü bize ek bilgiler veriyor.
John Bollinger şöyle tanımlamış:
Sol omuz üst bollinger bandının dışında oluşur, baş üst banda yapışıktır, sağ omuz ise üst banda ulaşmada başarısız olmuştur.
OBO ve Bollinger Bandı içindeki konumu
John Bollinger şöyle devam ediyor:
“İdeal durumda, boyun çizgisi sağ omuz civarında orta bant ile aynı yere denk gelir ve ilk düşüş alt bantta durur. Formasyon onayı orta bantta durur ve sonra alt bandı yırtacak şekilde sert düşüş gerçekleşir.”
İnceleyin:
İkili tepe ise, ikili dip formasyonuna benzer şekildedir. İlk tepe yüksek hacimde ve üst bandın dışına taşacak şekilde olurken, ikinci tepe düşük hacimde oluşur ve üst bandın altında kalır. Bu bir trend dönüş sinyalidir.
Örnek:
Sıkışma
Diğer bir konu ise oldukça popüler olan sıkışmalar. Yukarıda belirttiğim gibi, düşük volatilite ardından yüksek volatiliteyi getirir. Bu prensipten yola çıkarak, Bollinger Bantlarındaki daralmanın, bir yönde gerçekleşecek olan şiddetli kırılmanın habercisi olduğunu söyleyebiliriz. Sıkışmanın boyutunu anlayabilmemiz için BandWith (veya BB Genişliği) adlı indikatörden yararlanmamız gerekecek. Çünkü sıkışmadan bahsederken, kişiye göre değil, geçmişe göre tarihi bir sıkışmayı kastediyorum. Küçük sıkışma, küçük patlama ile sonuçlanırken haftalık bazda bir sıkışma büyük bir fiyat hareketinin başlamak üzere olduğunu haber verir. Hangi zaman diliminde olduğunuza dikkat etmelisiniz.
Tradingview’da “Bollinger Bantları Genişliği” adlı indikatörü grafiğe ekleyeceğim. Bu indikatör bize bant genişliğinin görece ne durumda olduğunu söyler ve 0 ile 1 arasında bir değer alır.
Grafiğinizde en az 6 ay geriye giderek band genişliği indikatörünün diplerini tespit edip yatay çizgiler ekleyin. İndikatör tekrar bu seviyelere geldiğinde artık bir patlama beklemeliyiz. İndikatör patlamanın yönünü söylemez, patlama yukarı da olsa aşağıda olsa bant genişleyeceği için indikatör değeri artacaktır.
Grafikteki AKBNK örneğini inceleyin, bant genişliği indikatörü daha önce de bu seviyelere (0.03) ulaşmış ve ardından bir patlama gelmiş. Yeni bir patlamanın eşiğinde olduğumuzu söylememe gerek yok sanırım.
3 Standart Sapmalı Bollinger Bantları
BB’nin standart ayarı 2 standard sapma demiştik ve fiyatın %95 ihtimalle bant içinde kalacağını ön görmekteydi. Peki ayarı 3 standart sapma yaparsak ne olur? Bu sefer fiyat %99 ihtimalle bant içinde kalacak demektir. Ancak tabi ki bandımız da genişliyecektir. Yazının sonundaki linkte hem 2 std sapma, hem 3 std sapmalı Bollinger Bandını bir arada kullanabileceğiniz bir kod dosyası paylaşacağım.
Grafikte şöyle görünecek:
Görüntü gözünüzü korkutmasın, içteki mavi bildiğiniz BB, dıştaki kırmızı bant ise 3 standart sapmalı BB. Fiyat kırmızı banda değdiğinde dönme ihtimali %99,7
Bugünlük bu kadar yeter sanırım.
Yarın 2. bölümde görüşmek üzere diyelim..
Bu tür konular, teknik analiz araçları, eğitimleri veya indikatörler ilgilinizi çekiyorsa borsarazzi bloguna göz atmanızı tavsiye ederim..
Makalemi beğendiyseniz bana destek olmak için etkileşimde bulunabilirsiniz,
Konuyla ilgili sorularınızı yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz.
Daha faklı temel, teknik bilgileri öğrenmek isterseniz yayınlarımı takip edebilirsiniz.
x de beni takip edin: borsarazzi
telegram grubumuza katılın: t.me/TR4DERS
Vakit ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim.
Yeni bir makalede görüşünceye kadar hoşçakalın..