Psikolojik Danışmanların Meslek Doyumuna Etki Eden Faktörler
Psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeyleri cinsiyet, mesleki deneyim, görev yapılan eğitim kademesi, kurum türü ve sosyoekonomik durumdan oluşan beş bağımsız değişken açısından incelenmiştir. Bu bölümde incelenen bağımsız değişkenlere göre mesleki doyum düzeylerinin değişimi konusunda elde edilen bulgular sırasıyla tartışılıp yorumlanmıştır. Yapılan araştırmada psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeylerinin cinsiyete göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç literatürdeki çoğu araştırma sonucuyla tutarlı gözükmektedir (Uslu, 1999; Bayrı, 2006; Kağan, 2010, Cirhinoğlu ve Demir, 2017; Kolodinsky ve diğerleri, 2009; Güçlü ve Zaman, 2011). Uslu (1999) Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurumlarda görev yapan okul psikolojik danışmanlarıyla yaptığı araştırmada iş doyumu üzerinde cinsiyetin anlamlı bir farklılık oluşturmadığını tespit etmiştir. Bayrı (2006) lisede görev yapan okul psikolojik danışmanlarının mesleki doyum düzeylerinin cinsiyete göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşmıştır. İlköğretim kademesinde ve rehberlik araştırma merkezinde çalışan okul psikolojik danışmanlarının mesleki doyum düzeylerinin cinsiyete göre farklılaşmadığı Kağan (2010) tarafından tespit edilmiştir. Cirhinoğlu ve Demir (2017) yaptıkları araştırmada özel eğitim kurumlarında görev yapan psikolojik danışmanların mesleki doyumlarının cinsiyete göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşmıştır. Yurtdışındaki araştırmalarda da benzer bulgulara rastlamak mümkündür. Kolodinsky ve diğerleri (2009) yaptıkları araştırmada okul psikolojik danışmanlarının mesleki doyumlarının cinsiyete göre değişmediği sonucuna ulaşmışlardır. Güçlü ve Zaman (2011) tarafından 2004-2005 eğitim öğretim yılında alan dışından Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ortaöğretim kurumlarına atanan ve rehberlik hizmeti yürütmeyi hedefleyen personeller ile yapmış olduğu araştırmada bu personellerin iş doyum düzeylerinin cinsiyete göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşmıştır. Cinsiyet gruplarına göre meslek doyumda anlamlı fark olmadığını bulanlar gibi kadınlar lehine (Çulha, 2017; Bilge, Sayan ve Kabakçı, 2009) ve erkekler lehine (Kınalı, 2000) anlamlı fark bulan araştırmalar da mevcuttur. Çulha (2017) tarafından okul psikolojik danışmanlarla yapılmış olan araştırmada iş doyumunun cinsiyete göre anlamlı olarak farklılaştığı görülmektedir.
Yapılan araştırmada kadınların; içsel, dışsal ve toplam iş doyum puanlarının erkeklerden daha fazla olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Bilge, Sayan ve Kabakçı (2009) yarısına yakını psikolojik danışmanlardan oluşan aile mahkemesi uzmanlarının cinsiyete göre mesleki doyum düzeylerini incelemiş ve kadınlar lehine anlamlı fark olduğu sonucuna ulaşmıştır. Literatür incelendiğinde kadın ve erkek grupları arasında mesleki doyum açısından fark olup olmamasını inceleyen araştırmaların dışında, cinsiyet değişkeninin mesleki doyumu yordayıp yordamadığı da incelenmiştir. Hamamcı, Oskargil ve İnanç (2004) tarafından okul psikolojik danışmanlarıyla yapılan araştırmada cinsiyetin mesleki doyumu yordadığı sonucuna ulaşılmıştır. Kadın olmanın mesleki doyumu pozitif yordadığı bu araştırmada, araştırmacılar bunun sebebinin kadınların ilgi alanına daha uygun bir mesleki tercih yapmış olabilecekleri ya da çalışma saati, çalışma günleri gibi iş ortamının uygunluğundan kaynaklanmış olacağını düşünmektedirler. Tüm bu araştırma bulgularına bakılarak net bir şey söylenemeyeceği gibi araştırmaların genelinde psikolojik danışmanlar için cinsiyetin mesleki doyumda anlamlı bir fark yaratmadığı yönünde olabilir fakat cinsiyet değişkeni farklı birtakım değişkenleri destekleyerek etki sahibi olabilir, bu noktada sistematik araştırmalara ihtiyacın olduğu söylenebilir. Yapılan araştırmada psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeylerinin mesleki deneyime göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç literatürdeki çoğu araştırma sonucuyla tutarlı gözükmektedir (Bayrı, 2006; Güçlü ve Zaman, 2011; Teber, 2017; Kağan, 2010; Çulha, 2017; Kolodinsky ve diğerleri, 2009; Çağırıcı, 2017; Mullen, Blount, Lambie ve Chae, 2017). Bayrı (2006) lisede görev yapan okul psikolojik danışmanlarıyla yürüttüğü çalışmada mesleki doyumun, mesleki deneyim süresine göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşmıştır. Güçlü ve Zaman (2011) yapmış olduğu araştırmada alan dışından liselerdeki rehberlik servislerine atanan personellerin iş doyumlarının hem mesleki kıdeme hem de rehberlik servisindeki kıdemine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemiş ve mesleki deneyimin iş doyumu üzerinde anlamlı olarak farklılaşmadığı sonucuna ulaşmıştır. Teber (2017) tarafından yürütülen araştırmada %26’sı PDR mezunları tarafından oluşturulan oyun terapistlerinin mesleki deneyimlerinin, bireylerin mesleki doyum düzeylerini anlamlı olarak farklılaştırmadığı sonucuna ulaşmıştır. Kağan (2010) ve Çulha (2017) tarafından psikolojik danışmanlarla yapılan araştırmada da yukarıdaki bulgularla aynı doğrultuda bulgular elde edilmiştir. Yurt dışı araştırmalarına bakıldığında Psikolojik Danışmanların Meslek Doyumuna Etki Eden Faktörler 65 benzer sonuçlar görülebilir. Kolodinsky ve diğerleri (2009) okul psikolojik danışmanlarıyla yaptıkları araştırmada mesleki doyum düzeyinin mesleki deneyime göre farklılaşmadığını bulmuşlardır. Okul psikolojik danışmanlarıyla çalışma yürüten Çağırıcı (2017) içsel ve dışsal mesleki doyum alt boyutlarının mesleki deneyime göre farklılaşma durumunu incelemiş ve her iki boyutta da anlamlı bir fark olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeyinin mesleki deneyime göre anlamlı farklılaştığı sonucuna ulaşan araştırmalarda da tutarsızlık söz konusudur Cirhinlioğlu ve Demir (2017) 12-17 yıl mesleki deneyime sahip olan grubun en yüksek, Kadıoğlu (2014) ise 11-15 yıl mesleki deneyime sahip olanların en düşük mesleki doyuma sahip olduğu sonucunu bulmuştur. Patton (2019) araştırma sonucuna göre ise mesleki deneyim arttıkça psikolojik danışmanların mesleki doyumu düşmektedir. Kadıoğlu (2014) İstanbul’da Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurumlarda görev yapan okul psikolojik danışmanlarıyla yapmış olduğu araştırmada mesleki doyumların kıdem değişkenine göre anlamlı farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiş ve farklılaştığı sonucuna ulaşmıştır. Mesleğinde 1-5 yıl, 6-10 yıl ve 16 yıl ve üstü kıdemli olan 3 grubun, 11-15 yıl kıdemli olanlardan, anlamlı olarak daha fazla mesleki doyuma sahip olduğu sonucuna ulaşmıştır. Yani buradaki farklılaşmanın asıl sebebi 11-15 yıl kıdemli olan gruptaki psikolojik danışmanların mesleki doyumlarının diğer gruplara göre düşük olmasıdır. Diğer gruplar arasında anlamlı farklılıklar bulunmamıştır. Cirhinlioğlu ve Demir (2017) özel eğitim kurumların görev yapan okul psikolojik danışmanlarıyla yürütmüş olduğu çalışmada, Kadıoğlu (2014)’nun bulgusunun tam zıttı bulgular elde etmiştir. Zıt olan bulgu 12-17 yıl mesleki deneyime sahip olan psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeyleri 0-5, 6-11 ve 18-23 yıl deneyimi olanlardan daha fazla bulunmasıdır. Sonuç olarak araştırma bulgularına bakıldığında araştırmaların çoğunluğu mesleki deneyimin psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeylerini anlamlı olarak farklılaştırmadığı yönünde olduğu görülmektedir. Anlamlı farklılaşan araştırmaların ise birbiriyle tutarsız olduğu görülmektedir. Bunun sebebinin okul psikolojik danışmanların çalışmış oldukları kurum iklimiyle alakalı olabileceği düşünülmektedir. Belirli bir görev süresini dolduran okul psikolojik danışmanları tayin haklarını kullanarak okul ikliminin daha pozitif veya daha negatif kurumlara geçmiş olabilirler. Bu konunun netleşebilmesi için görev yapılan okul iklimi gibi örgütsel faktörlerle mesleki doyum arasındaki ilişkinin bilinmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir.
Yapılan araştırmada psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeylerinin görev yapılan eğitim kademesine göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç yurt içindeki literatürdeki çoğu araştırma sonucuyla tutarlı gözükmektedir (Kadıoğlu, 2014; Cirginlioğlu ve Demir, 2017; Bayrı, 2006). Yurt dışındaki araştırma bulguları arasındaki tutarsızlık; ülkelerin eğitim sistemleri ve kademeye göre değişen okul psikolojik danışman beklentilerinden kaynaklanıyor olabilir. Kadıoğlu (2014) yapmış olduğu araştırmada ilkokul, ortaokul, lise, özel eğitim ve rehberlik ve araştırma merkezlerinde görev yapan okul psikolojik danışmanlarının mesleki doyum düzeylerinin çalıştıkları eğitim kademesine göre anlamlı olarak farklılaşmadığı sonucuna ulaşmıştır. Cirhinlioğlu ve Demir (2017) özel okullarda görev yapan okul psikolojik danışmanlarının mesleki doyum düzeylerinin eğitim kademesine göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşmıştır. Bayrı (2006) ise lise kademesinin farklı türlerinde çalışmanın fark oluşturup oluşturmadığını sınamış ve anlamlı bir fark oluşmadığı sonucuna varmıştır. Yurtdışındaki araştırmalara bakıldığında Mullen, Blount, Lambie ve Chae (2017) ve Patton (2019) psikolojik danışmanların çalıştıklarını eğitim kademesinin mesleki doyum üzerinde anlamlı fark oluşturmadığını bulmuştur. Rayle (2006) ise ilkokulda, ortaokulda ve liselerde çalışan okul psikolojik danışmanlarının mesleki doyumlarını ölçerek karşılaştırmış ve lisede görev yapan okul psikolojik danışmanlarının en düşük, ilkokulda görev yapan okul psikolojik danışmanlarının ise en yüksek mesleki doyuma sahip olduğunu bulmuştur. Ülkemiz ile yurt dışındaki araştırma bulguları arasındaki tutarsızlık; ülkelerin eğitim sistemleri ve kademeye göre değişen okul psikolojik danışman beklentilerinden kaynaklanıyor olabilir. Yapılan araştırmada psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeylerinin görev yapılan kurum türüne göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonucun yurt içindeki literatürdeki çoğu araştırma sonucuyla tutarlı olmadığı görülmektedir. Literatürdeki araştırmaların genel eğilimi özel kurumlarda çalışan psikolojik danışmanların daha yüksek mesleki doyum elde ettiği yönündedir (Taşdan ve Tiryaki, 2008; Kadıoğlu, 2014; Kağan, 2010; Çulha, 2017). Özel kurumda ve devlet kurumunda çalışan personellerin mesleki doyum düzeylerinin karşılaştırıldığı farklı iş alanları için yapılmış araştırmalar mevcuttur. Bu araştırmaların genel çoğunluğu öğretmenlere yönelik yapılmış olsa da psikolojik danışmanlara yönelik yapılan araştırmalarla tutarlılık göstermektedir. Taşdan ve Tiryaki (2008) özel okullarda veya devlet okullarında çalışmanın öğretmenlerin mesleki doyum düzeylerini farklılaştırıp farklılaştırmadığı incelemiş ve anlamlı farklılığın özel okullarda çalışmakta olan öğretmenler lehine olduğu sonucuna ulaşmıştır. Sadece psikolojik danışmanların dahil olduğu araştırma bulguları da bu bulguyla tutarlıdır. Kadıoğlu (2014) tarafından Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı özel ve devlet okullarında görev yapan okul psikolojik danışmanlarının mesleki doyumlarının kurumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiş ve özel okulda görev yapanların mesleki doyumlarının devlet okullarına göre anlamlı olarak daha fazla olduğu sonucuna ulaşmıştır. Kağan (2010) benzer çalışmaya rehberlik araştırma merkezinde çalışan psikolojik danışmanları da ekleyerek mesleki doyum düzeyleri arasındaki farkı incelemiş ve özel okullarda çalışan psikolojik danışmanların hem devlet okullarında hem de rehberlik araştırma merkezinde çalışan psikolojik danışmanlardan daha fazla olduğunu bulmuştur. Çulha (2017) ise özel okullarda ve devlet okullarında görev yapan psikolojik danışmanların içsel, dışsal ve genel iş doyumlarının kurum türüne göre farklılaşmasını incelemiş ve dışsal doyum boyutunda özel okullarda çalışanlar lehine fark bulmuştur. Araştırmacı bunun sebebinin çalışma süresi, ücret, iş yükü, okul iklimi, personeller arası iletişim gibi örgütsel faktörle ilgili değişkenlerden kaynaklanabileceği yorumunu yapmıştır. Bu araştırmaların dışında araştırma sonucumuzla tutarlı olarak Çağırıcı (2017) okul psikolojik danışmanlarının içsel ve dışsal mesleki doyumunun kurum türüne göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemiş ve anlamlı bir farkın olmadığı sonucuna ulaşmıştır. Literatürdeki tutarsızlıkların sebebi son yıllarda üniversitelerin eğitim fakültelerine bağlı olarak birçok psikolojik danışmanlık ve rehberlik programının açılması olabilir. Eksik sayıda ve henüz hazır olmayan öğretim elemanlarıyla, hiç uygulama dersi yapmadan birçok öğrenci bu bölümlerden mezun olmuştur (Özgüven, 2016). Mezun sayısının artmasıyla istihdam oranında da sıkıntılar yaşanmaktadır. Donanımlı ve az sayıdaki mezun önceden özel kurumlarda iyi şartlarda çalışıp doyum sağlayabilirken, mezun sayısının hızlı bir şekilde artması; iş garantisi, gelir ve çalışma şartlarındaki avantajı engellemiş olabilir. Konuyla ilgili net bir yargıya varmak şu haliyle mümkün görünmemektedir Daha sistematik araştırmaların yapılmasına ihtiyaç olduğu görülmektedir.
Yapılan araştırmada psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeylerinin algıladıkları sosyoekonomik duruma göre farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. Sosyoekonomik durumunu iyi ve üstü olarak algılayanların mesleki doyum düzeyleri, orta ve altı olarak algılayanlardan daha fazladır. Bu sonucun diğer araştırma bulgularıyla genel olarak tutarlı olduğu görülmektedir (Teber, 2017; Cirhinlioğlu ve Demir, 2017). Teber (2017) oyun terapistleri ile yürüttüğü (örneklemin %26’sını PDR mezunları oluşturmaktadır) araştırmada oyun terapistlerinin mesleki doyum düzeylerinin elde ettikleri gelire göre değişip değişmediği incelemiş ve yaptıkları işten yüksek gelir elde edenlerin diğerlerine göre mesleklerinden daha fazla doyum sağladığı sonucuna ulaşmıştır. Cirhinlioğlu ve Demir (2017) özel eğitim kurumlarında görev yapan okul psikolojik danışmanlarıyla yaptıkları araştırmada mesleki doyum düzeyinin gelir durumuna göre farklılaştığı ve geliri yüksek olanların yüksek mesleki doyuma sahip olduğu, geliri düşük olanların düşük mesleki doyuma sahip olduğu bulgusuna ulaşmıştır. Bayrı (2006) Güneydoğu bölgesinde ortaöğretim kurumlarında görev yapan okul psikolojik danışmanlarıyla yapmış olduğu araştırmada mesleki doyumun aylık geliri yeterli bulma düzeyine göre farklılaşıp farklılaşmadığını incelemiş ve anlamlı farkın oluşmadığı sonucuna ulaşmıştır. Her ne kadar anlamlı fark olmasa da araştırmacı aylık geliri yeterli bulanların en yüksek, kısmen yeterli bulanların ikinci sırada ve yetersiz bulanların en düşük mesleki doyum düzeyine sahip olduğunu belirtmiştir. Çağırıcı’nın (2017) araştırma bulguları bu araştırmayı destekler nitelikte olup okul psikolojik danışmanların içsel ve dışsal doyumlarının gelire göre farklılaşmadığı sonucuna ulaşmıştır. Gruplar arasındaki fark her ne kadar anlamlı olmasa da gelir düzeyi fazla olanların içsel ve dışsal doyum puan ortalamalarının daha fazla olduğu gözlenmiştir.
Sonuç olarak algılanan sosyoekonomik durum değişkeni ile mesleki doyum düzeyi arasındaki ilişki kuramsal olarak da desteklenmektedir. Bunun sebebi bireyler geçimleri devam ettirebilmeleri için yapmış oldukları işler karşılığında almış oldukları ücretten doyum sağladıklarında, yapmış oldukları işten de doyum sağlamaktadırlar. Araştırmanın bulgularına göre psikolojik danışmanların iyi ve üstü sosyoekonomik duruma sahip olanların mesleki doyumlarının fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Fakat araştırmaya katılan 333 psikolojik danışmanın %62.1’i sosyoekonomik durumunu orta ve altı olarak bildirmiştir. Bu oran kurum tiplerine göre incelendiğinde sosyoekonomik durumunu en çok orta ve altı olarak nitelendiren grubun %78.1 ile özel okullarda çalışan psikolojik danışmanlar oluşturduğu görülmektedir. Bu bulgular ışığında başta özel okullarda görev yapan psikolojik danışmanlar olmak üzere psikolojik danışmanların sosyoekonomik düzeylerinin arttırılması önerilmektedir. Yapılan araştırmada psikolojik danışmanların tüm iş alanlarında görev yapan bireylere ulaşılmaya çalışılsa da sayısal azlığı ve ulaşılabilmenin zorluğundan dolayı Adalet Bakanlığı’nda, Aile, Kadın ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda, özel psikolojik danışma merkezinde, Yükseköğretim Kurumu’nda çalışan personellere görece daha az ulaşılmıştır. Bundan sonraki konuyla ilgili yapılacak araştırmalarda bu kurumlarda görev yapan psikolojik danışmanlardan daha fazla katılımcıyla grupların homojen dağılması sağlanabilir. Okul psikolojik danışmanlarının mesleki doyumlarını inceleyen Kolodinsky ve diğerleri (2009) yaş, hizmet süresi, cinsiyet, medeni durum, mezuniyet derecesi, etnisite gibi değişkenlerin mesleki doyumu anlamlı olarak etkilemediğini bulmuş olup, iş yoğunluğu, yöneticiler ile uyum probleminin ve görev dışı işlerin miktarının mesleki doyumu ile negatif ilişki içerisinde olduğunu ifade etmiştir. Clemens, Milsom ve Cashwell (2009) aynı şekilde okul müdürü ile okul psikolojik danışmanı arasındaki ilişkinin mesleki doyumu yordadığını ortaya koymuştur. Literatürdeki araştırma bulguları ışığında ülkemizde de psikolojik danışmanların mesleki doyum düzeyleri üzerinde etkisinin olacağı düşünülen örgütsel faktörlerden; iş yoğunluğu, yönetici ile uyum, görev dışı iş miktarı, görev yapılan yerin fiziki şartları ile bireysel faktörler olan; ilgi, yetenek, değer gibi değişkenlerle yeni çalışmaların yapılması önerilmektedir.