Michelangelo Buonarroti: Hayatı, Eserleri ve Bilinmeyenleri

PVZR...BPLu
17 Feb 2024
47

Hayatı boyunca çeşitli sanat disiplinlerinde ustalığını gösteren birçok ikonik eser yaratan İtalyan heykeltıraş, ressam, mimar ve şair Michelangelo sanat tarihinin en büyük sanatçılarından biri olarak güncelliğini koruyor. Michelangelo’nun sanatsal tarzı tarihte bir devrim yarattı ve eserleri Rönesans tarzının gelişiminde önemli bir rol oynadı. Bu büyük sanatçının sanatına ve eserlerine birlikte bakalım.

Michelangelo Buonarroti Kimdir?

Rönesans sanatının bu kadar güzel olmasında büyük etkisi olan Michelangelo; yaptığı resimler, heykeller, tasarladığı binalar ve yazdığı şiirlerle adını tüm dünyaya duyurmuş olmasının yanında yaşamının üzerinden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen de hâlâ çalışmaları örnek gösterilen bir sanatçı. Sanatını özellikle de heykellerini kusursuzca ve en gerçeğe yakın şekilde gösterebildiği için dönemin en ünlü aileleri tarafından desteklendi.

Michelangelo’nun üstatlarından biri ve Rönesans’ın öncülerinden olan Leon Battista Alberti, ünlü sanatçıyı tanımlarken “Eğer isterse her şeyi yapabilir” diyerek Michelangelo’ya ne kadar güvendiğini ifade etmiş. Şu an dünyanın en çok turist çeken mimarilerine, tablolarına ve heykellerine imzasını atan Michelangelo, Rönesans ile adı anılan eşsiz sanatçılardan biri.


Michelangelo Buonarroti’nin Hayatı

1475 yılında Floransa’da beş erkek kardeşten biri olarak dünyaya gelen Michelangelo’nun tam adı Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni. Babası, aile mesleği olan mermer yontucu olarak çalışan sanatçının annesinin uzun yıllar hastalıkla mücadele ettiği ve o altı yaşındayken de hayatını kaybettiği biliniyor. Çocukluk döneminde sanata eğilimi olan Michelangelo, 13 yaşına geldiğinde İtalyan Rönesans’ına büyük katkısı olan dönemin ünlü ressamı Domenico Ghirlandaio’nun yanında ilk olarak sanatla gerçek anlamda tanışmış oldu.

Ghirlandaio’nun yanında bir yıl çıraklık yaptıktan sonra Michelangelo’nun umut vaad eden yeteneği o kadar dikkat çeker ki dönemin iz bırakan ailesi Medici’ler tarafından Platonik Akademi’ye davet edilir ve eğitimine orada devam eder. Michelangelo’nun heykel sanatındaki başarısının temelinde ise -her ne kadar onun çizgilerini takip etmese de- Bertoldo di Giovanni’den aldığı dersler olduğu söylenir.



Michelangelo Buonarroti’nin Eserleri

Floransa’nın yetiştirdiği dahilerde olan Michelangelo, heykelleri başta olmak üzere tüm eserlerinde o kadar gerçekçi detaylar kullanmış ki her biri adeta gerçek bir insanın mermere dönüşmüş hali gibi duruyor. Yaşadığı dönemin, coğrafyanın dini ve politik durumunun sanatına oldukça yansıdığı Michelangelo’nun birçok eseri bugün hâlâ görülebiliyor. Hayret verici derecede etkileyici eserleri olan sanatçı, güzelliği fazlalıktan arınmışlık olarak görenlerdendi. Bu sadeliğinden gelen mükemmelliği de tüm eserlerinde görmek mümkün.


Michelangelo Buonarroti, “La Pieta”; 1498 – 1499

Michelangelo Buonarroti, “La Pieta”; 1498 – 1499

Kucağında ölmüş olan İsa’yı tutan Meryem’in olduğu heykele bakıldığı zaman Michelangelo’nun bu eşsiz detayları henüz 23 yaşındayken yapmış olduğuna inanmak güç geliyor. Figürlerin duruşu, yüz hatları, sanki gerçekmişçesine şekillenen heykelin hatları çarpıcı detaylar içeriyor. Şu an Aziz Petrus Bazilikası’nda sergilenen heykele dikkatle bakıldığında Meryem’in göğsünde Michelangelo’nun imzası olduğu görülebilir.


Michelangelo Buonarroti, “The Last Judgment” (Son Yargı); 1536 – 1541

Michelangelo Buonarroti, “The Last Judgment” (Son Yargı); 1536 – 1541

Sistine Şapeli’nin duvarına yapılmış olan fresk, İsa’nın vücudundaki çarmık izleriyle yeniden dünyaya gelişini, insanları ayırmasını gösteriyor. Michelangelo’nun altı yılda tamamladığı resim çok fazla çıplaklık içerdiği için dönemin Hristiyan din adamları tarafından eleştirilse de sanatçının başarılı figür yeteneği beğeni aldığı için şapelin duvarında kalması kabul edildi.


Michelangelo Buonarroti, “Bacchus”; 1496 – 1497

Michelangelo Buonarroti, “Bacchus”; 1496 – 1497

Şarap tanrısı Bacchus’un yansıtıldığı heykel, sarhoş bir insanın vücudunun nasıl durduğunu mükemmel bir şekilde tasvir ediyor. Arkasında duran mitolojik karakter olarak bilinen genç satirin duruşu da yine mükemmel bir komposizyonla tasvir edilmiş. İki metre boyundaki heykel, sanatçının 21 yaşındayken yaptığı bir eser.


Michelangelo Buonarroti, “The Creation of Adam” (Adem’in Yaratılışı); 1511

Michelangelo Buonarroti, “The Creation of Adam” (Adem’in Yaratılışı); 1511

Sistine Şapeli’nin tavanında bulunan Adem’in Yaratılışı adı verilen sahne için Rönesans’ın en ikonik resimlerinden biri diyebiliriz. Hristiyan inanışına göre Tanrı’nın kendi suretinden Adem’i yaratmasının resmedildiği sahnede tanrının arka planındaki pelerin insan beynine benzetilirken tanrının yanındakilerin de Havva ve henüz doğmamış olan insan ırkına işaret ettiği tahmin ediliyor.


Michelangelo Buonarroti, “David” (Davut Heykeli); 1504

Michelangelo’nun tek parça mermeri yontarak üç yılda tamamladığı Davut heykeli mitolojideki Golyat’a saldırmaya karar verme anını gösteriyor. Beş metre yüksekliğindeki Davut heykeli, insanın harika yaratılışını betimleyerek en gerçekçi detaylarla üretilmiş. Bugün Floransa’daki Akademi Galerisi’nde sergilenen heykelin bir kopyası da orijinalinin yıllarca durduğu Signoria Meydanı’nda bulunuyor.


Michelangelo Buonarroti, “Madonna of Bruges” (Bruggeli Madonna); 1501 – 1504

Michelangelo Buonarroti, “Madonna of Bruges” (Bruggeli Madonna); 1501 – 1504

Michelangelo’nun İtalya dışında sergilenen tek eseri Bruggeli Madonna’da annesi Meryem’e yaslanmış bebek İsa görülüyor. Sanatçının yine mükemmel figürleme yeteneğinin görüldüğü heykel, sanatçının diğer tüm heykelleri gibi üstün bir gerçekçiliğe sahip.


Michelangelo Buonarroti, “Moses” (Musa’nın Hükmü); 1513 – 1515

Michelangelo Buonarroti, “Moses” (Musa’nın Hükmü); 1513 – 1515

Papa İkinci Julius’un mezarı için yapılan heykel anıtta yer alan Musa’nın duruşu o kadar inandırıcı ki anlatılanlara göre; Michelangelo heykeli tamamlayıp elinden aletlerini bıraktıktan sonra ona dönüp ‘konuş’ diye seslenmiş. İnsanların tanrının yolundan şaşmasına sinirlenen ve elindeki levhayı yere atmak üzere hazır görünen Musa tasviri ince detaylarıyla adeta büyülüyor. Roma’daki San Pietro in Vincoli Kilisesi’nde bulunan heykelin kafasındaki iki boynuzun büyük bir simge barındırdığı söylense de aslında tamamen dönemin çeviri hatasından kaynaklanan bir yanlış anlaşılma sonucu (eski lahitte geçen bir kelimenin parlak ışık yerine boynuz olarak çevrilmesi nedeniyle) yapıldığı aşikar.


Michelangelo Buonarroti, “The Sistine Chapel Ceiling” (Sistine Şapeli Tavanı); 1508 – 1512

Michelangelo Buonarroti, “The Sistine Chapel Ceiling” (Sistine Şapeli Tavanı); 1508 – 1512

Vatikan’daki Sistine Şapeli’nin başka bir benzeri bulunmayan harika tavan freskleri Michelangelo’nun eseri. Yapımı 1508-1512 yılları arasında dört sene süren tavan resimleri Papa 2. Julius’un isteğiyle yapılmış. Hristiyanlığa ve havarilere dair, İncil’deki sıralarına göre dokuz farklı sahnenin resmedildiği tavanın fresklerine başlanırken Michelangelo’nun yanında olan çırakların hepsi de sanatçının istediği gibi olmadığı için işten çıkarılmış. Yüzlerce figürün olduğu tavan, sanatçının resim alanında ustalık eseri olarak kabul ediliyor.



Michelangelo Buonarroti’nin Bilim, Sanat ve Düşünce Hayatına Katkıları

Michelangelo Buonarroti’nin bilim, sanat ve düşünce hayatına yönelik katkıları tarihin aksiyonu içinde kendine çok önemli bir yer buldu. Sanatta yenilikçi bir yaklaşımı benimseyen Michelangelo, rönesans döneminde sanatta devrim yarattı. Michelangelo, insan bedeninin anatomi ve yapısal özelliklerine büyük ilgi duymuş ve bu alanda önemli araştırmalar yapmasıyla da biliniyor. Bilimsel olarak anatomik çalışmalar da yapan sanatçı insan vücudunun anatomik detaylarını dikkatlice inceledi. Michelangelo, eserlerinde derin bir düşünsel ve duygusal derinlik yaratmıştır.

Sanatıyla felsefe ve düşünce arasında bağlantı kuran sanatçı özellikle Davut heykeli gibi eserleri, insanın kendi doğasını anlamaya ve varoluşsal meseleleri sorgulamaya yönlendirir.


Michelangelo Buonarroti Hakkında Az Bilinen Gerçekler

Günümüzden yüzyıllar öncesinde yaşamış olsa da, Michelangelo, hakkında çok fazla araştırma yapılan ve hayatının detayları bilinen bir sanatçı. Buna rağmen hakkında şaşırtıcı şeyler duymak mümkün.

  • Michelangelo mermer seçme konusunda çok titiz davranmasına rağmen Davut heykelini başkasının beğenip kullanmadığı mermer bloğunu oyarak yaptı. Başkalarının beğenmediği mermerden dünyanın en beğenilen heykellerinden biri ortaya çıktı. Davut heykelini yaparken sanatçının heykelin yanına yaptığı bir barakada yaşaması ve vaktinin tamamını heykel üzerinde çalışarak geçirmesi de ilginç detaylardan biri.
  • Michelangelo’yu biz bugün resimleri ve heykelleriyle tanısak da aslında çok sayıda şiir de yazmış olan bir şair.
  • Michelangelo ve Rönesans’ın bir diğer ünlü ressamı Rafael’in sıkı rakip oldukları da çok anlatılmayan bir detay. Söylenenlere göre Rafael, Michelangelo’nun abartılmış bir sanatçı olduğunu düşünüyor ve heykeldeki başarısını resimde gösteremeyeceğini tahmin ediyordu. Bu yüzden Sistine Şapeli’nin tavanına yapılacak freskler için Michelangelo’yu öneriyor. Rafael’in Michelangelo’nun sadece iyi heykel yapabilen ama resim konusunda hayal kırıklığı olan bir sanatçı olduğunu kanıtlama çabası var. Ama görünen o ki Rafael bu konuda büyük hayal kırıklığına uğradı.
  • Michelangelo’nun sanatında bu kadar başarılı olmasında yeteneği kadar tüm hayatını verdiği çalışkanlığı da büyük bir unsur. Onu tanıyanlar sanatçının durmadan çalıştığını ve kendini bile unutacak kadar işini düşündüğünü söylüyormuş.
  • Michelangelo’nun tablolarına ve heykellerine bakınca insan vücudunun ne kadar kusursuz şekilde betimlendiğini görmek mümkün. Bunun nedeninin Michelangelo’nun da aynı Leonardo Da Vinci gibi insan kadavrası üzerinde yaptığı çalışmalar… Ünlü sanatçının bu sayede de anatomiye çok hakim olduğu söyleniyor.
  • Michelangelo için üzerinde her zaman mükemmel olmaya çalışan sanatçı agresifliği olduğu söyleniyor. Bu yüzden de eserlerini yaparken yanında neredeyse hiç yardımcı olmamış. Sanatçının, hayatını, hep tek başına geçirmesi de ani yaşadığı çıkışlara bağlanıyor.
  • Sistine Şapeli’nin tavanının boyanma süreciyle ilgili, Michelangelo’nun iskelenin üzerine yatarak çalıştığı iddiasının gerçek olmadığı yakın zamanda netleştirildi. Tarihsel bilgiler usta sanatçının tüm bu tavanı iskele üzerinde ayakta durarak resimlediğini gösteriyor.



Get fast shipping, movies & more with Amazon Prime

Start free trial

Enjoy this blog? Subscribe to yumusiyu

2 Comments