BİLGİSAYARIN İLK BULUNUŞU

Bilgisayarın bulunuşu, modern bilgisayarların temellerinin atıldığı tarihsel ve teknolojik bir süreçtir. İlk bilgisayarlar, insanların hesaplama ve veri işleme ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geliştirildi. İşte bilgisayarın bulunuş sürecinin temel kilometre taşları:

1. Abaküs (M.Ö. 2700 - M.Ö. 2300 arası): Abaküs, hesaplama yapmak için kullanılan en eski araçlardan biridir. Ancak bu, modern bilgisayarın atası olarak kabul edilmez, çünkü bir mekanik cihaz değildir.
2. Charles Babbage ve Analitik Motor (1837): İngiliz matematikçi Charles Babbage, ilk genel amaçlı programlanabilir bilgisayarın tasarımını yapmıştır. Ancak Analitik Motor adlı bu makine, Babbage'un ölümünden sonra tamamlanmamıştır.
3. Ada Lovelace (1815-1852): Charles Babbage'un işbirlikçisi ve Analitik Motor'un tasarımını detaylı bir şekilde inceleyen Ada Lovelace, bilgisayar programlamasının öncülerinden kabul edilir. Onun yazdığı bir algoritma, genellikle ilk bilgisayar programı olarak kabul edilir.
4. Bilgisayarın Elektronik Çağı (20. yüzyılın başları): Elektronik devrelerin gelişimiyle birlikte, bilgisayarların elektronik olarak çalışan modelleri geliştirilmeye başlandı. Özellikle II. Dünya Savaşı sırasında, askeri amaçlar için hesaplama yapabilen makineler üretildi.
5. ENIAC (1946): Elektronik Sayısal Entegrasyon ve Hesaplama (ENIAC), genellikle dünyanın ilk elektronik bilgisayarı olarak kabul edilir. Büyük, hantal ve enerji tüketimi yüksek olmasına rağmen, ENIAC çok önemli bir kilometre taşıdır.
6. Transistörlerin Kullanımı (1950'ler): Transistörlerin bilgisayarlarda kullanılması, bilgisayarların daha küçük, daha hızlı ve daha güç verimli hale gelmesini sağladı.
7. IC (Entegre Devre) Dönemi (1960'lar): Entegre devrelerin kullanılmasıyla, birçok transistör bir araya getirilerek tek bir yonga üzerine entegre edildi. Bu, bilgisayarların daha küçük, daha güçlü ve daha güvenilir hale gelmesini sağladı.
8. Kişisel Bilgisayarların Yaygınlaşması (1970'ler - 1980'ler): IBM PC gibi ilk kişisel bilgisayarlar, bilgisayar kullanımını yaygınlaştırdı ve kişisel bilgisayar endüstrisinin doğuşunu tetikledi.
9. İnternetin Ortaya Çıkışı (1980'ler - 1990'lar): İnternetin yaygınlaşması, bilgisayarların iletişim ve bilgi paylaşımı için kullanılmasını büyük ölçüde artırdı.
10. Mikroişlemcilerin Yaygınlaşması (1970'ler - günümüz): Mikroişlemcilerin gelişimi, bilgisayarların daha güçlü, daha küçük ve daha ucuz olmasını sağladı. Bu da masaüstü bilgisayarların ve mobil cihazların yaygınlaşmasını sağladı.

Bu kilometre taşları, bilgisayarın evriminin sadece birkaç örneğidir. Bilgisayar teknolojisi sürekli olarak gelişmekte ve yenilikçi fikirlerle ilerlemektedir.

Abaküs (M.Ö. 2700 - M.Ö. 2300 arası):

Abaküs, hesaplama ve matematiksel işlemler için kullanılan eski bir hesap aracıdır. Günümüzden yaklaşık 2700 ila 2300 yıl öncesine, yani MÖ 2700 ila MÖ 2300 yıllarına kadar tarihlenen birçok kültürde kullanılmıştır. Abaküs, tahta çubuklar veya teller üzerinde hareket ettirilen boncuklar kullanılarak sayısal hesaplamaların yapılmasını sağlar. Her boncuk, belirli bir sayı değerini temsil eder ve kullanıcılar aritmetik işlemler yapmak için bu boncukları hareket ettirirler. Abaküs, basit hesaplamaların yanı sıra ticari işlemler, vergi hesaplamaları ve matematiksel hesaplamalar gibi çeşitli alanlarda kullanılmıştır. Abaküs, bugünkü dijital bilgisayarlar gibi işlemleri otomatik olarak gerçekleştiren bir cihaz değildir, ancak temel matematiksel işlemlerin elle yapılmasını kolaylaştıran önemli bir araçtır.

Charles Babbage ve Analitik Motor (1837):

Charles Babbage, 19. yüzyılın başlarında yaşamış İngiliz bir matematikçi, mucit ve bilgisayar bilimcisidir. Analitik Motor, Babbage'un tasarladığı, modern bilgisayarların öncüsü olarak kabul edilen bir mekanik bilgisayar projesidir.

Babbage, Analitik Motor'u 1837'de tasarladı. Bu mekanik cihaz, sayıları ve matematiksel işlemleri otomatik olarak yapabilen bir bilgisayarın tasarımını içeriyordu. Analitik Motor, mekanik parçaların karmaşık bir sistemini kullanarak programlanabilir bir makine olacaktı. Bu makine, farklı matematiksel işlemleri gerçekleştirmek için delikli kartlar kullanılarak programlanabilirdi.

Ancak, Babbage'un Analitik Motor'u tamamlaması için gerekli finansmanı sağlayamaması ve o dönemde mevcut teknolojik sınırlamalar nedeniyle proje hiçbir zaman tamamlanmadı. Bununla birlikte, Analitik Motor'un tasarımı, modern bilgisayarların temel prensiplerini içeriyordu ve Babbage'un çalışmaları, bilgisayar biliminin gelişiminde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir.

Ada Lovelace, Analitik Motor'un tasarımını inceleyen ve Babbage'un çalışmalarına katkıda bulunan önemli bir figürdür. Lovelace, Analitik Motor için bir dizi algoritma ve programlama fikri geliştirdi ve bu nedenle genellikle bilgisayar programlamasının ilk öncüsü olarak kabul edilir. Babbage'un Analitik Motor'u modern bilgisayarların gelişiminde kritik bir rol oynamıştır ve günümüzde bilgisayar biliminin temel taşlarından biri olarak kabul edilir.

Ada Lovelace (1815-1852):

Ada Lovelace, 19. yüzyılın ilk yarısında yaşamış İngiliz bir matematikçi ve yazardır. Gerçek adı Augusta Ada King, Countess of Lovelace'dir. Ada Lovelace, bilgisayar biliminin öncülerinden biri olarak kabul edilir ve özellikle Charles Babbage'un tasarladığı Analitik Motor'un ilk programcısı olarak tanınır.

Ada Lovelace, matematiksel yetenekleri ve analitik zekasıyla tanınmıştır. Babası Lord Byron, ünlü bir şairdi ve Ada'nın annesi Annabella Milbanke ise matematik ve bilim konularına büyük ilgi duymaktaydı. Ada, annesinden aldığı eğitimle matematik ve bilime olan ilgisini geliştirdi.

Ada Lovelace'in en önemli katkılarından biri, Charles Babbage'un Analitik Motor'u için geliştirdiği algoritmayı yazmasıdır. Lovelace, Analitik Motor için bir dizi programlama fikri geliştirdi ve bu fikirler arasında bilgisayar programlamasının temel kavramlarını içeren ilk bilgisayar programı da bulunmaktadır. Bu nedenle Ada Lovelace, dünyanın ilk bilgisayar programcısı olarak kabul edilir.

Ada Lovelace'in çalışmaları, bilgisayar biliminin gelişimine önemli bir katkı sağlamıştır ve günümüzde onun adı, bilgisayar bilimi ve teknolojisinin ilerlemesini kutlamak için çeşitli etkinliklerde anılmaktadır. Ada Lovelace'in analitik düşünce tarzı ve bilgisayar bilimine olan katkıları, onu bilim tarihinde önemli bir figür yapmaktadır.

Bilgisayarın Elektronik Çağı (20. yüzyılın başları):

Bilgisayarın elektronik çağı, 20. yüzyılın başlarında elektronik bileşenlerin kullanılmasıyla bilgisayar teknolojisinin büyük bir ilerleme kaydetmesini ifade eder. Bu dönemde, elektronik devrelerin geliştirilmesi ve kullanılmasıyla bilgisayarlar daha hızlı, daha güvenilir ve daha verimli hale geldi. İşte bu dönemin önemli olaylarından bazıları:

1. Elektronik Devrelerin Kullanımı: 20. yüzyılın başlarında, elektronik devrelerin kullanımı bilgisayar teknolojisinde önemli bir dönüm noktasıydı. Elektronik devreler, transistörlerin ve ardından entegre devrelerin geliştirilmesiyle bilgisayarların daha küçük ve daha güçlü hale gelmesini sağladı.
2. ENIAC: Elektronik Sayısal Entegrasyon ve Hesaplama (ENIAC), 1946 yılında tamamlanan dünyanın ilk genel amaçlı elektronik dijital bilgisayarıdır. Bu bilgisayar, elektronik devrelerin kullanımının bilgisayar endüstrisindeki etkisini gösteren önemli bir örnektir.
3. Transistörlerin Kullanımı: Bell Laboratories'deki bilim adamları William Shockley, John Bardeen ve Walter Brattain tarafından 1947'de icat edilen transistörler, elektronik cihazlarda vakum tüplerinin yerini aldı. Transistörler, daha küçük, daha dayanıklı ve daha güç tasarruflu cihazların üretimini sağladı.
4. İlk Programlanabilir Bilgisayarlar: Elektronik devrelerin geliştirilmesiyle birlikte, programlanabilir bilgisayarların geliştirilmesi de mümkün oldu. Bu dönemde, birçok önemli programlanabilir bilgisayar geliştirildi, bunlar arasında UNIVAC, IBM 701 ve Ferranti Mark I gibi bilgisayarlar yer alıyordu.
5. Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliğinin Gelişimi: Elektronik devrelerin kullanılmasıyla birlikte, bilgisayar bilimi ve mühendisliği alanlarında da büyük bir ilerleme yaşandı. Yeni algoritmalar, programlama dilleri ve bilgisayar mimarileri geliştirildi ve bu da bilgisayar teknolojisinin hızla gelişmesini sağladı.

Bu olaylar, bilgisayar teknolojisinin elektronik çağının başlangıcını temsil eder ve bilgisayarların günümüzdeki hızlı ve güçlü halinin temelini oluşturur. Elektronik devrelerin kullanımıyla birlikte, bilgisayarlar daha hızlı, daha güvenilir ve daha verimli hale geldi ve bu da bilgisayarların daha geniş bir kullanım alanına yayılmasını sağladı.

ENIAC (1946):

ENIAC (Elektronik Sayısal Entegrasyon ve Hesaplama), dünyanın ilk genel amaçlı elektronik dijital bilgisayarıdır. İlk olarak 1946 yılında tamamlanan ENIAC, II. Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusu için topçu menzil tabloları hesaplamak gibi askeri amaçlar için kullanılmak üzere geliştirildi.

ENIAC, University of Pennsylvania'da (Penn) John Mauchly ve J. Presper Eckert tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Devasa bir makine olan ENIAC, 30 ton ağırlığında, 18.000 vakum tüpü içeriyordu ve yüzlerce metre uzunluğunda kablolarla bağlıydı. ENIAC'ın programı kablolama ve değiştirilebilir paneller aracılığıyla fiziksel olarak değiştirilebiliyordu, bu da programlamayı oldukça karmaşık bir süreç haline getiriyordu.

ENIAC, matematiksel hesaplamaları hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyordu ve askeri kullanım için önemliydi. Ancak, ENIAC'ın esnekliği sınırlıydı ve programlarını değiştirmek oldukça zaman alıcıydı. Ayrıca, vakum tüplerinin sık sık arızalanması ve ayarlanması gerekiyordu, bu da bakım maliyetlerini artırıyordu.

ENIAC, modern bilgisayar teknolojisinin gelişiminde önemli bir dönüm noktasıdır. Daha sonra gelen bilgisayarlar, ENIAC'ın tasarımından ve çalışma prensiplerinden ilham aldı ve gelişmiş bilgisayar teknolojilerinin temelini oluşturdu. ENIAC'ın başarısı, bilgisayarların askeri, bilimsel ve ticari alanlarda daha yaygın olarak kullanılmasını sağladı ve bilgisayar endüstrisinin gelişimine öncülük etti.

Transistörlerin Kullanımı (1950'ler):

1950'lerde transistörlerin yaygın olarak kullanılması, bilgisayar teknolojisinin önemli bir dönüm noktasıydı ve bilgisayarların daha küçük, daha hızlı ve daha güç tasarruflu hale gelmesini sağladı. İşte bu dönemin önemli noktalarından bazıları:

1. Transistörün İcadı (1947): Bell Laboratories'deki bilim adamları William Shockley, John Bardeen ve Walter Brattain tarafından 1947'de icat edilen transistör, vakum tüplerinin yerini alacak bir elektronik bileşen olarak önemli bir keşifti. Transistörler, elektronik sinyalleri yükseltmek, güçlendirmek ve kontrol etmek için kullanılır ve vakum tüplerinden daha küçük, daha dayanıklı ve daha enerji verimliydi.
2. Bilgisayarların Transistörlere Geçişi: Transistörlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, birçok bilgisayar üreticisi vakum tüplerinden transistörlere geçiş yapmaya başladı. Transistörler, bilgisayarların daha küçük ve daha güç tasarruflu olmasını sağladı ve bu da bilgisayarların daha geniş bir kullanım alanına yayılmasını sağladı.
3. IBM 1401: IBM 1401, 1959'da tanıtılan ve transistörleri yoğun olarak kullanan bir iş bilgisayarıydı. IBM 1401, transistör teknolojisinin benimsenmesiyle birlikte ortaya çıkan iş bilgisayarlarından biriydi ve IBM'in büyük ticari başarısına katkıda bulundu.
4. Bilgisayarların Hız ve Güvenilirlikte Artışı: Transistörlerin kullanılması, bilgisayarların hızını artırdı ve aynı zamanda güvenilirliği artırdı. Transistörler, vakum tüplerine göre daha az ısı üretir ve daha az arızalanır, bu da bilgisayarların daha uzun süre çalışmasını sağladı.
5. Mini ve Mainframe Bilgisayarların Yaygınlaşması: Transistörlerin kullanılması, mini ve mainframe bilgisayarların geliştirilmesini sağladı. Bu bilgisayarlar, daha önceki vakum tüpü tabanlı bilgisayarlardan daha küçük, daha hafif ve daha güçlüydü ve büyük kuruluşlar tarafından iş süreçlerinin otomasyonu için yaygın olarak kullanıldı.

Bu dönemde transistörlerin kullanımı, bilgisayar teknolojisinin hızla gelişmesine ve bilgisayarların daha yaygın ve erişilebilir hale gelmesine katkıda bulundu.

IC (Entegre Devre) Dönemi (1960'lar):

1960'lar, entegre devrelerin (IC - Integrated Circuit) geliştirilmesi ve yaygınlaşması açısından önemli bir dönemdir. Entegre devreler, birçok transistör, direnç ve diğer bileşenleri tek bir silikon yongası üzerine entegre ederek elektronik devreleri küçültmek ve karmaşıklığını artırmak için kullanılan teknolojik bir ilerlemedir. İşte 1960'larda IC dönemiyle ilgili bazı önemli noktalar:

1. IC'nin Ticari Olarak Kullanılabilir Hale Gelmesi: 1960'lar, entegre devrelerin ticari olarak kullanılabilir hale geldiği bir dönemdi. Bu, elektronik cihazların daha küçük, daha hafif ve daha güçlü hale gelmesini sağladı ve tüketici elektroniği, askeri uygulamalar, uzay teknolojisi ve endüstriyel otomasyon gibi birçok alanda büyük etki yarattı.
2. Planar İşlem Teknolojisinin Geliştirilmesi: 1960'ların başlarında, Robert Noyce (Fairchild Semiconductor) ve Jack Kilby (Texas Instruments) gibi bilim insanları planar işlem adı verilen bir teknik geliştirdiler. Bu, birçok transistörü tek bir silikon yongası üzerine entegre etme yöntemini içeriyordu. Planar işlem, IC üretimini daha verimli hale getirdi ve entegre devrelerin yaygınlaşmasını hızlandırdı.
3. Dijital Devrelerin Yaygınlaşması: Entegre devrelerin geliştirilmesiyle birlikte, dijital devrelerin kullanımı da yaygınlaştı. Bu, dijital hesaplama ve veri işleme sistemlerinin daha küçük ve daha güçlü hale gelmesini sağladı.
4. Bilgisayarların Gelişimi: IC'lerin kullanılması, bilgisayarların daha hızlı, daha güçlü ve daha güvenilir olmasını sağladı. Bu dönemde, mini bilgisayarlar ve mainframe bilgisayarlar daha popüler hale geldi ve kişisel bilgisayarların gelişimi için zemin hazırlandı.
5. Askeri ve Uzay Uygulamaları: IC'ler, askeri teknoloji ve uzay endüstrisi için de büyük bir öneme sahipti. Daha küçük boyutları, daha düşük güç tüketimleri ve daha yüksek güvenilirlikleri nedeniyle, entegre devreler, uzay araçları, füzeler, radarlar ve diğer askeri sistemlerde yaygın olarak kullanıldı.

Bu noktalar, 1960'larda IC döneminin bilgisayar ve elektronik endüstrisindeki büyük etkisini vurgulamaktadır. Entegre devrelerin yaygınlaşması, modern teknolojinin gelişiminde önemli bir dönüm noktası olmuş ve günümüzde hala temel bir bileşen olarak kullanılmaktadır.

Kişisel Bilgisayarların Yaygınlaşması (1970'ler - 1980'ler):

Kişisel bilgisayarların yaygınlaşması, 1970'lerden 1980'lere kadar olan dönemde gerçekleşmiştir ve bu süreç bilgisayarların ev kullanıcıları için erişilebilir hale gelmesini sağlamıştır. İşte bu dönemin önemli noktalarından bazıları:

1. Altair 8800 (1975): Altair 8800, 1975 yılında MITS (Micro Instrumentation and Telemetry Systems) tarafından piyasaya sürülen ilk kişisel bilgisayar olarak kabul edilir. Bu bilgisayar, monte edilmiş ve kullanıma hazır bir kit olarak satılmıştır. Altair 8800, ilkel bir kullanıcı arayüzüne ve kısıtlı işlevselliğe sahipti, ancak bu cihaz kişisel bilgisayar endüstrisinin başlangıcını işaret etti.
2. Apple I ve Apple II (1976-1977): Apple I, 1976 yılında Steve Wozniak ve Steve Jobs tarafından garajlarında yapılan bir bilgisayar prototipiydi. Daha sonra, 1977'de Apple II piyasaya sürüldü ve ev kullanıcıları için daha dostça bir arayüze ve daha fazla işlevselliğe sahipti. Apple II, kişisel bilgisayarların popülerleşmesinde önemli bir rol oynadı.
3. IBM PC (1981): IBM PC, 1981 yılında IBM tarafından piyasaya sürülen ilk kişisel bilgisayar serisidir. IBM PC, açık mimariye sahip olduğu için, diğer üreticilerin de benzer sistemler üretmesine olanak tanıdı. Bu, IBM PC'nin yaygınlaşmasını ve kişisel bilgisayarların standartlaşmasını sağladı.
4. Microsoft ve MS-DOS: Microsoft, IBM PC için MS-DOS adlı işletim sistemini geliştirdi. MS-DOS, kişisel bilgisayarların erken dönemlerinde en yaygın olarak kullanılan işletim sistemlerinden biriydi ve bilgisayar endüstrisinde Microsoft'un önemli bir rol oynamasını sağladı.
5. Yaygınlaşan Donanım ve Yazılım Gelişimi: 1980'ler boyunca, kişisel bilgisayar donanımı ve yazılımı hızla gelişti. Daha güçlü işlemciler, daha büyük bellek kapasiteleri, renkli ekranlar ve grafik kullanıcı arayüzleri gibi yeni özelliklerin yanı sıra, yazılım endüstrisi de büyük bir büyüme yaşadı.

Bu faktörlerin birleşimi, kişisel bilgisayarların ev kullanıcıları için erişilebilir ve kullanılabilir hale gelmesini sağladı. Kişisel bilgisayarlar, iş, eğlence, eğitim ve iletişim gibi birçok alanda yaygın olarak kullanılmaya başlandı ve modern dijital çağın temellerini attı.

İnternetin Ortaya Çıkışı (1980'ler - 1990'lar):

İnternetin ortaya çıkışı, 1980'lerin sonlarından 1990'ların başlarına kadar olan dönemde gerçekleşti ve modern internetin temellerinin atıldığı bir süreçti. İşte bu dönemin önemli noktalarından bazıları:

1. ARPANET (1969): İnternetin doğuşu, ARPANET adı verilen bir askeri proje ile başladı. ARPANET, Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı'nın (DARPA) finanse ettiği bir proje olarak geliştirildi ve 1969 yılında dört üniversite arasında ilk bağlantılar kurularak faaliyete geçti. ARPANET, bilgisayarların birbirleriyle iletişim kurabilmesini sağlayan paket anahtarlama ağı olarak hizmet veriyordu.
2. TCP/IP Protokolü: ARPANET'in temelinde yatan protokoller, bugün hala internetin çalışmasının temelini oluşturan TCP/IP protokol ailesiydi. TCP/IP, veri paketlerinin iletilmesi ve yönlendirilmesi için kullanılan bir iletişim protokolüdür.
3. WWW'nin İcadı (1989-1991): World Wide Web (WWW), İngiliz fizikçi Tim Berners-Lee tarafından CERN'de (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) icat edildi. Berners-Lee, HTML (Hypertext Markup Language) adlı bir işaretleme dilini ve HTTP (Hypertext Transfer Protocol) adlı bir iletişim protokolünü kullanarak, belgeler arasında bağlantılar kurmayı ve erişmeyi kolaylaştıran bir sistem geliştirdi. WWW, internetin kullanımını büyük ölçüde kolaylaştırdı ve internetin yaygınlaşmasına büyük katkı sağladı.
4. Netscape Navigator (1994): Netscape Communications Corporation tarafından geliştirilen Netscape Navigator, popüler bir web tarayıcısıydı ve internetin halka açılmasında büyük bir rol oynadı. Netscape Navigator, kullanıcıların web sayfalarını göz atmasını, gezinmesini ve arama yapmasını sağladı.
5. İnternetin Ticari ve Halka Açık Hale Gelmesi: 1990'ların ortalarında, internet ticari ve halka açık bir platform haline geldi. Birçok şirket, web siteleri ve çevrimiçi mağazalar oluşturarak internet üzerinden ürün ve hizmet satışı yapmaya başladı. Aynı zamanda, bireyler için e-posta, sohbet, forumlar ve çevrimiçi içerik paylaşımı gibi çeşitli hizmetler sunulmaya başlandı.

Bu gelişmeler, internetin modern formunun oluşumunda önemli bir rol oynadı ve günümüzde internetin yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlayan temel altyapıyı oluşturdu. Internetin ortaya çıkışı, dünya genelinde iletişim, işbirliği, bilgi paylaşımı ve eğlence gibi birçok alanda devrim niteliğinde değişikliklere yol açmıştır.


Mikroişlemcilerin yaygınlaşması, bilgisayar teknolojisinin gelişimindeki önemli bir dönüm noktası olmuştur ve 1970'lerden günümüze kadar süren bir süreçtir. İşte bu dönemin önemli noktalarından bazıları:

1. Intel 4004 (1971): Intel 4004, dünyanın ilk ticari mikroişlemcisidir ve 1971 yılında piyasaya sürüldü. Intel 4004, 4-bitlik bir mikroişlemciydi ve hesaplama, kontrol ve veri işleme gibi temel işlevleri gerçekleştirebiliyordu. Bu, mikroişlemcilerin kullanımının yaygınlaşmasını sağlayan bir dönüm noktasıydı.
2. Mikroişlemci Tabanlı Sistemlerin Yaygınlaşması: 1970'lerin sonlarına doğru ve 1980'lerin başlarında, mikroişlemci tabanlı sistemler giderek daha yaygın hale geldi. Bu sistemler, kişisel bilgisayarlar, endüstriyel kontrol sistemleri, tüketici elektroniği ve diğer birçok uygulama için temel oluşturdu.
3. İşlemci Mimarisi ve Hızının Gelişimi: 1980'ler ve 1990'lar boyunca, mikroişlemci mimarisi ve hızı büyük ölçüde gelişti. İşlemcilerin hızı arttıkça, bilgisayarların daha hızlı ve daha güçlü olmasını sağladı ve bu da bilgisayar teknolojisinin hızla ilerlemesine katkıda bulundu.
4. Kişisel Bilgisayar Devrimi: Mikroişlemcilerin yaygınlaşması, kişisel bilgisayar devriminin temelini oluşturdu. Mikroişlemci tabanlı kişisel bilgisayarlar, daha önce sadece büyük kuruluşların veya araştırma kurumlarının kullanımında olan bilgisayarların ev ve küçük işletmeler için de erişilebilir hale gelmesini sağladı.
5. Mobil ve Gömülü Sistemlerin Yükselişi: Mikroişlemci teknolojisinin gelişimi, mobil cihazlar ve gömülü sistemler gibi diğer teknolojilerin yükselmesini sağladı. Cep telefonları, tabletler, akıllı saatler, IoT cihazları ve diğer birçok cihaz, güçlü ve enerji verimli mikroişlemciler sayesinde geliştirilebildi.

Bugün, mikroişlemciler hemen hemen her elektronik cihazda bulunmaktadır ve modern yaşamın temelini oluşturmaktadır. Mikroişlemcilerin hızı, gücü ve verimliliği, bilgisayar teknolojisinin devamlı gelişimini sağlamaktadır ve gelecekte daha da büyük yeniliklerin ve ilerlemelerin olması beklenmektedir.

ARPANET (1969):

ARPANET (Advanced Research Projects Agency Network), günümüz internetinin öncüsü olarak kabul edilen ve bilgisayarlar arasında iletişim kurmak için kullanılan ilk büyük ölçekli bilgisayar ağıdır. ARPANET, Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı tarafından finanse edilen ve geliştirilen bir projeydi. İşte ARPANET'in bazı önemli noktaları:

1. İlk İletişim Protokolleri: ARPANET, bilgisayarlar arasında veri iletimi için TCP/IP protokolü gibi temel iletişim protokollerini kullandı. TCP/IP, ARPANET'in temelinde yatan iletişim altyapısını oluşturdu ve günümüz internetinin çalışma prensiplerinin temelini oluşturdu.
2. 1969 Bağlantıları: ARPANET'in ilk bağlantıları 1969 yılında kuruldu. UCLA, Stanford, UC Santa Barbara ve University of Utah'dan bilgisayarlar arasında yapılan bağlantılar, ARPANET'in ilk aşamalarını oluşturdu.
3. İlk Mesaj Gönderimi: ARPANET üzerindeki ilk mesaj, 29 Ekim 1969 tarihinde UCLA'dan Stanford'a gönderildi. Bu olay, ARPANET'in işlevsel olduğunu ve bilgisayarlar arasında iletişimin gerçekleşebileceğini gösterdi.
4. Bilgisayar Ağlarının Yaygınlaşması: ARPANET'in başarısı, bilgisayar ağlarının ve iletişim teknolojilerinin yaygınlaşmasına önayak oldu. ARPANET'in başarısından esinlenen diğer kurumlar ve projeler, bilgisayar ağlarının gelişmesine ve internetin oluşumuna katkıda bulundu.
5. İnternetin Evrimi: ARPANET, internetin doğrudan öncüsü olmasa da, günümüz internetinin temelini oluşturan teknolojik ve kavramsal gelişmelere yol açtı. ARPANET, bilgi paylaşımı, iletişim ve işbirliği gibi kavramların gelişimine katkıda bulunarak, modern dijital çağın oluşumunda kritik bir rol oynadı.

ARPANET, internetin gelişiminde ve evriminde dönüm noktası olarak kabul edilir ve günümüz internetinin temel altyapısının oluşumunda önemli bir rol oynamıştır.