Little Misfortune

Küçük Talihsizlikler Üzerine Kurulu Bir Oyun

Little Misfortune İnceleme

Çok sevdiğiniz birinin bugün öleceğini en başından bilseydiniz onu kurtarabilmek için ne yapardınız? Onu uyarır mıydınız? Onun önüne çıkan engelleri mi ortadan kaldırırdınız? Ya da belki de bazı hikayelerin sonlarının mutlu bitmediğine ikna olup onun sessiz sedasız ölüme gidişine şahit olurdunuz.

İşte Little Misfortune’da tam bununla ilgili bir oyun. Oyunumuzun baş kahramanı Misfortune, küçük, dünyadaki kötülüklerden habersiz, baba şefkatinden yoksun büyümüş hayalperest bir kızdır. Zavallı Misfortune’un hayali dostu Mr. Fox hariç hiç kimsesi yoktur. O yüzden Mr. Fox ne derse onu yapar ve sürekli onunla oyunlar oynamaktadır.


İnsanların çok mutsuz olduğu, Misfortune’nun annesi de dahil herkesin mutluluk maskesi taktığı kasabada bir gün çok tuhaf şeyler yaşanır. Ve oyundaki dış ses dördüncü duvarı yıkarak bize olanları anlatmaya başlar. Dış sesin söylediklerine göre Mr. Fox güvenilmemesi gerekilen bir şeydir ve bugünün sonunda Misfortune ölecektir.

Biz daha kimin ne olduğunu anlayamadan dış ses bizi Misfortune’a onun bugün öleceğinin haberini vermememiz konusunda bizi uyarır ve Misfortune’un son gününü iyi geçirebilmesi için bizim ona komutlar vermemizi ister. Olacaklardan bir habersiz zavallı masum Misfortune’u alıp sonsuz mutluluğa eriştirmek artık bizim elimizdedir.


Dış ses Misfortune’un öleceğini ona söylemez ama eğer onun söylediklerine uyup uslu bir kız olursa onun, annesine sonsuz mutluluğu verebileceğini söyler. Dünyadaki en büyük amacı mutluluk maskesi takan annesini gerçekten mutlu edebilmek olan Misfortune, bunun üzerine yola koyulur. Ve işte oyun böylece başlamış olur.

Oyunumuz sadece üç saat süren, dördüncü duvarı kıran kısa bir point click-adventure oyunu. Diyaloglarımızın hepsi Misfortune ve dış ses üzerine kurulu. Bu ikisi haricinde oyunda maalesef bir diyalog yok.


Oyunumuz Fran Bow oyunuyla aynı evrende geçiyor ama oradaki karakterleri pek göremiyoruz maalesef. Oyunumuz Fran Bowdaki gibi karmaşık gizemli bulmacalardansa, seçimler üzerine ilerleyen daha yüzeysel giden bir oynanışı tercih etmiş. Dış sesi dinleyip dinlemediğiniz, seçimler sonucu ilerleyen kısa bir oyun yani anlayacağınız.

Oyunun evreni Fran Bowla aynı olmasına rağmen o iç karatıcı havayı pek bulabildiğimi söyleyemeyeceğim. Belki de Misfortune’nun masum hayal gücü nedeniyle daha saf ve o kadar da karanlık olmayan bir oyun elde etmek istemelerinden pek bilemiyorum. Ama kesinlikle bu oyuna bu hava karakterimizin ölümünden habersiz bir masum çocuk olması nedeniyle yakışmış. Büyük bir eksiklik olduğunu düşünmüyorum.


Eksiklik demişken, bana kalırsa oyundaki en büyük eksiklik seçimlerinizin oyunu doğrudan etkilememesi. Size bir sürü önemliymişcesine seçim yaptırıyorlar ama oyunda sadece üç farklı sonumuz var ki bana kalırsa üçü de nerdeyse birbiri ile aynı. Mutlu sonu bile maalesef pek mutlu değil. Ve işin daha da kötü yanı oyundaki farklı sonların hiçbiri sizin seçimlerinizle alakalı değil.

Oyunda mutlu sona ulaşmak için seçimlerden ziyade oyun içinde doğru zamanda doğru yerde mutluluk dağıtmalısınız.(Misfortune’un mutsuz olan kişilere mutluluk dağıtmasını sağlayan simler) Aksi taktirde oyunu iyi sonla bitiremezsiniz ki bence sözüm ona mutlu sonu bile küçük bir kız için yeterince acı verici ve karanlık bir hikaye.


Fran Bow hayranlarının kesinlikle göz atması gereken, kısa ve bulmacalar olmadan epey kolay bir oynanabilirliğe sahip olan şirin ve bir o kadar da acıklı bir hikayeye sahip bir oyun. Kesinlikle click-adventure severlerine tavsiye ediyorum.