WEB 1.0-WEB 2.0-WEB 3.0-WEB 4.0 NEDİR ?
WEB1.0
İnternetin ilk dönemlerindeki teknolojiye denir. Kullanıcılar bu dönemde interneti sadece bilgi alma amaçlı kullanır. Siteye girer bilgiyi okur, alır ve ortamdan çıkar. Günümüzde olduğu gibi renkli bir internet yoktur. İnternette vakit geçirmek için yapılacak çok bir şey yoktur. Düşünün ki bilgi edindiği web sitesinde yorum daha yapamaz ya da herhangi bir ortama bilgi dahi kaydedemez. Web sitesinde ne varsa –statik bir şekilde – onu okuyabilirdi sadece. Ancak internet ortamındaki pasif bilgi bir yere kadar yetti, teknoloji gelişti derken, insanların daha çok bilgiye ihtiyacı oldu, bilgi alışverişine duyulan ihtiyaç arttı ve bu bilgi ihtiyacının giderilmesi için kullanıcıların internet ortamına bilgi aktarabilmesi önemliydi. Etkileşim önemliydi…Derken Web 2.0 teknolojilerinin zemini hazırlanmış oldu…
WEB2.0
O’Reilly Media tarafından 2004’te kullanılmaya başlayan bir kelimedir. Kelime anlamı bakımından tanımının net yapılamadığı görülmektedir.
İkinci nesil internet hizmetlerini, toplumsal iletişim sitelerini, vikileri, iletişim araçlarını, internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemleri kapsamaktadır.
Tim O’Reilly’e göre Web 2.0’ın kısmen tanımı şöyledir: “Web 2.0 bilgisayar endüstrisinde internetin bir düzlem olarak ilerlemesiyle bir işletme devrimi ve bu düzlemin kurallarını başarı için anlamaya çalışmaktır. Bu kurallar arasında başlıcası şudur: Ağ etkilerini daha çok insanın kullanabilmesi için programlar kurmak.”
Aslında Web 2.0 yeni bir teknolojiye verilmiş isimdir. Bu teknolojilerin ortaya çıkmasıyla birlikte yeni bir çağ başlamıştır.
Neden yeni bir çağ başlamıştır? Çünkü insanlar artık Web 1.0 teknolojilerinde olduğu gibi tasarımla, teknikle uğraşmak zorunda kalmadan sahip olduğu fotoğrafları, anlatmak istedikleri teknik ya da sosyal içerikleri, ziyaret ettikleri siteleri(bookmark) vs. milyonlarla çok rahat bir şekilde paylaşır hale gelmişlerdir.
WEB2.0 ilk çıkan zamanlarda büyük bir evrim olarak düşünülüyordu. Ama zaman ilerledikce teknolojinin hızla güncellenmesi artık web2.0 teknolojisininin son olmadığını ve bundan da iyilerinin ola bileceyini isbat etdi.
İnternet bazlı programların gelişmesi ve kullanıcıların hizmetine sunulmasıdır.
Web 2.0, özde sosyal ağ sitelerini, blog ve vikileri temsil etmektedir.
Pek çok web sitesinde kullanılan “Etiket bulutu” uygulaması da Web 2.0 ile gerçekleşmiştir. Etiket Bulutu oluşturmak için bloglara, resimlere ve çeşitli paylaşımlara etiketler yapıştırarak daha sonradan başka kullanıcıların da bu yazılara ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Günümüzde gençler arasında #(hashtag) olarak iyi bilinir J
Web 2.0 ile “açık kaynak” mantığı gelişmiştir.
Email, mesajlaşma uygulamaları, çeşitli telefon uygulamaları da Web 2.0 teknolojileri olarak adlandırılmaktadır.
Web 1.0’dan sonra internet ortam tasarımlarının gelişmesi, bilginin etkileşimli hale gelme ihtiyacı Web 2.0’ geliştirmiş ve Web 2.0 ile birlikte bilginin depolanması, paylaşılması, bilgiye ulaşım hız kazanmış ve bilginin önemi artmıştır. Şimdi ise semantik web olarak adlandırılan Web 3.0 teknolojilerinin konuşulduğu bir dönem. Peki, nedir bu Web 3.0? Hangi ihtiyaçların bir sonucudur?
WEB3.0
Web 3.0 bireyselleştirilmiş web olarak düşünülebilir. Aradığımızı çok daha kolay bulabileceğimiz bir dönemmiş bu “Semantik Web”…Yapay Zeka “Semantik” en temel hali ile bir kelimenin içerdiği anlam demektir.
Web 3.0′la beraber artık bir dökümanın sadece içerdiği kelimeler değil, aynı zamanda içerdiği “anlam” da anlaşılabilecek. Bu sayede arama motorları daha akıllı olacak, bizim aslında ne aramak istediğimizi, web sayfaının da aslında ne anlatmak istediğini anlam olarak da anlayabilecek. Örneğin, Google üzerinde karşılaştığımız birseyselleştirilmiş arama sonuçları bu teknolojinin bir sonucu. Artık x kişisi ile y kişisi arama motorlarında “yemek” kelimesini arattığında aynı sonuçları almıyor. Çünkü bu tip siteler sizin web geçmişinizi analiz ederek yani internette bıraktığınız izlerden yola çıkarak, sizlere uygun arama sonuçları getiriyor.
Buna bir diğer örnek de Facebook sitesi verilebilir. Facebook’ta bir fotoğraf eklediğiniz de “yüz tanıma özelliği” sayesinde fotoğraftaki kişileri hemen ya otomatik etiketliyor ya da etiketlemede kişi önerileriyle kolaylık sağlıyor.
Yazı ve fotoğraf örneklerini verdim. Peki ya videolar?? Evet videolarda da semantik web teknolojisinden nasibini almış durumda. Google ürünlerindeki yapay zeka kullanımını artırmaya devam ediyor. Bu ürünler arasında en heyecan verici olanı ise “Video Zekası Uygulaması Programlama Arayüzü (Video Intelligence Application Programming Interface)”adlı uygulama. Bu uygulama ile kullanıcılar videolar içinde spesifik nesneleri arama imkanına sahipler. Bugüne kadar kullanıcılar Google Görseller’de resimlere verilen isimler ve görselin içinde bulunan objeler yardımıyla istedikleri dosyalara ulaşabiliyorlardı. Bundan böyle geliştirilen yeni teknoloji ile işimize yarayacak videoları içinde geçen objeleri arama barına yazarak bulabileceğiz. Uzun süreli bir güvenlik kamerası görüntüsü içindeki hareketleri belli başlı etiketler girerek kontrol etmenin mümkün olacağı bu hizmette, video içinde medya arama dışında güvenlik konusu da çok yaygın bir şekilde kullanılacak.
WEB4.0
Peki ya Web 4.0 nedir?
Fiziksel disklerden uzaklaşıp, tamamen sanal networkler üzerinde kurulu olan teknolojidir…
Bir Saniyede 100 gigabit bağlantı ve bant aralığı olan her şeyin artık online networklar üzerinden kurulduğu ve bilim kurgu filmlerinde rastladığımız gibi yapay zekaya sahip işletim sistemi ve web teknoloji mimarisidir. Web 4.0 özellikle kodlanan yapay zeka ile sorunları tespit edebilir ve çözümler üretebilir.
Günümüzde web üzerinden hizmet veren YouOS, G.ho.st, Glide, Goowy, DesktopTwo ve çevrimiçi ofis için Google Docs & Spreadsheets gibi bazı WebOS uygulamaları Web 4.0 uygulamalarıdır. Bu uygulamaların şuan için sunduğu en önemli özellikler, bireye zaman ve mekan bağımsız, bilgisayarına hiçbir program kurmaya gerek kalmadan web üzerinden çalışan ofis uygulamaları, html düzenleyici, içerik yönetim araçları, not defteri, dosya yükleyici, takvim, hesap makinesi, adres defteri, sohbet, belge yaratma, resim görüntüleme gibi uygulamalardır.
Kısacası, bilgisayarda yapabildiğimiz her şeyi internet ortamında yapabilmektir.
Gerçek yaşamın sanal ortama taşınmasıdır.
Bununla birlikte kişisel verilerin depolanmasında Bulut Uygulamalarının kullanımının artırılması, fiziksel disklerin kullanım problemlerinin ortadan kaldırılması hedeflenmektedir. Örneğiğn “Sanallaştırma” üzerine kurulu EyeOS gibi online işletim sistemleri günümüzde kullanılmaya başlandı. Bu teknolojileri verimli bir şekilde kullanmak için yüksek hızda internet hızda internet bağlantısının olması gerekmektedir.
Kişisel olarak web tarayıcısı üzerinden işletim sisteminden mp4 oynacılar, mesaj servisleri, ofis programları, html derleyiciler, dosya yönetimleri, takvim ve ajanda uygulamaları, resim düzenleme, email programları gibi uygulamalar kullanılabilmektedir.
WebOS gibi online işletim sistemlerinde çoklu işlem yapılabilmektedir. Dolayısıyla kullanıcılar Web 4.0 ile birlikte bilgisayarlara yükelenen programlara ihtiyaç duymadan web üzerinde kurulu olan işletim sistemindeki programları kullanır hale gelecektir.