Kalmuk Şamanı - TR and Eng

G44q...K1Nz
4 Feb 2024
76

Kalmuk Şamanı



İyi geceler, Karasakal Korku Kulübü'nün korku sever takipçileri! Bu geceki misafirimiz, hepinizin tanıdığı ve ismini duyduğu meşhur seyyahımız Evliya Çelebi Hazretleri olacak. Evliya Çelebi, meşhur Seyahatname 'sini yazdığında içeriğinde sadece gezdiği, gördüğü yerler yoktu; yaşadığı olayları da aktardı ve o aktardığı olaylardan bazıları tam da biz korku severlerin iştahını kabartacak cinsten hikayeler içeriyordu.
İşte bir örnekle karşınızdayım:
"Kalmuk Şamanı":
Harap viran köyler, beldeler geçilip, yılan, çıyan ve kargalara mesken yıkık kaleler aşan Evliya Çelebi ve beraberindekiler, bu kez Tatar vilayetinden İstanbul’a dönmektedirler. Yolda, artık çarşı, pazar, dükkân ve hamamları kalmamış bir zamanların mamur şehirlerinden geçerler. Bir su değirmeninden başka ne han, ne hamam, ne bağ, ne de bahçelere rastlarlar.
Hâlbuki der Evliya, “zaman-i kadimde bu vilayetler âbâd idi, amma şimdi harap olup akçe, pul, bağ u bağca, çârsû‑yı bazar, hân, hamam ve dahi kilise dahi kalmamıştır. Ahali ise ne kâfir, ne müslüman.” dedikten sonra, “Bu kalelerin bazıları zamanında değerli mücevherlerle süslenerek yapılmışlarsa da Tatar eline girdikten sonra sual ne lâzım, cevahir mi kalır?” diye serzenişte bulunur.
Evliya ve beraberindekiler, İstanbul yolunda Azak’tan doğru ilerleyip Kuban nehrini geçmek zorundadırlar. Gemi olmadığından nehrin kenarına varıp çadır kurmak isterler, fakat soğuktan donmuş toprağa çadır kazıklarının girmesi bile mümkün olmaz.
Bu esnada dehşetli bir rüzgâr esmeye başlar. Çadırları havaya savurup arabaları baş aşağı eder, atlar öteye beriye koşuşup ortalık bir anda "hercümerç" olur. Yanlarındaki "Kırım gazileri" eyvah çekip "sihre uğradık" diye fer yâd-ı figan ederken Mehmed Paşa mahiyetine muavvizeteyn surelerini (Felak ve Nas) okumalarını emreder ve nihayet rüzgâr sükûnet buldur. Devamını Evliya’dan dileyelim:
Ardından bir köşe Kalmuk Tatarı çıka geldi ve Paşa’ya: "Paşa bana zararının dokunmayacağına yemin ver" dedi. Paşa da Kuran’a el vurup yemin etti.
Bunun üzerine Kalmuk: "Sultanım, sizin başınıza rüzgârı, kızıl kıyameti koparan, bu kadar arabaları, çadırları yere vuran bendim ki marifetimi size izhar edeyim istedim. İmdi, eğer bu nehri aşmak niyetindeyseniz, bana bir at, bir kürk ve yüz kuruş verin. Yine kızıl kıyamet koparıp ve bu suyu dondurup, buz hâline koyayım. Cümleniz selametle karşıya geçip, maksadınıza nail olasınız." dedi.


Bîçare Mehmet Paşa, "Bre medet, öyle olsun hadi!" deyip, Kalmuk ’un istedikleri verdirtti. Kalmuk, atını alıp, bir tarafa bağladı ve orman içine doğru yürüdü.
Adamım ardından ormanın içine gizlice süzülen Evliya Çelebi, Kalmuk ’un yaptıklarını gizlendiği yerden hayretle izliyordu. Kalmuk Tatarı, bir ağacın dibinde def-i hacet edip kıçını yukarı çevirip kar üstünde taklalar atarak bir takım hareketler yaptı. Sonra ellerini yere koyup ayaklarını havaya kaldırıp, necasetini alnına sürerek bir müddet bu şekilde durdu.
Birden doğu, batı ve kuzey taraflarından kara bulutlar toplaşıp, gök gürlemesi ve şimşek ile bir büyük rüzgâr koptu. Kalmuk Büyücüsü, necasetinin etrafında üç dört defa dönüp, eliyle parçalar alıp havaya savurdukça yıldırımlar çakıp kıyametler kopar oldu.
Bu sırada askerler, Paşa’nın emriyle toplaşıp buz kesen nehirden karşıya geçmeye başlamışlardı. Fakat Dîvân efendisi ve mutaassıp birkaç zât ise sihir tesiriyle oluşan bu buzdan geçmeye reddetmişlerdi. Paşanın, geçmelerini emretmesiyle yine de Felak, Nas sureleri ve esmâü’l-hüsnâları okuyarak geçmeye koyuldular. Ancak okudukları dualar sihri bozduğundan buz delindi ve bir kısmı suya düşüp boğuldu.
Bu sırada hızla koşup gelen Kalmuk’lu büyücü ise sihrini bozdukları için başındaki kalpağını yere vurup feryat ü figan bağırarak Paşa’ya ve buz üstündekilere "Arapça" okumadan hızlı hızlı geçmelerini tembih etti.



__________________________________________________________________________________________________


Encounter with a Kalmuk Shaman


Passing through desolate villages, towns, ruined castles, and barren landscapes, Evliya Çelebi and his companions are returning from the Tatar province to Istanbul. Along the way, they traverse once prosperous cities now devoid of markets, shops, baths, and gardens. Apart from a water mill, there is little else to be found.
Evliya laments, "In ancient times, these provinces were flourishing, but now they are in ruins, and there is nothing left of money, coins, gardens, market squares, inns, baths, or even churches. The people here are neither infidels nor Muslims." After expressing these thoughts, he continues, "Even if these castles were adorned with precious jewels in the past, once they fell into the hands of the Tatars, what use is there in asking if any jewels remain?"
Evliya and his companions, on their way to Istanbul from Azak, need to cross the Kuban River. Since there is no boat, they decide to set up tents near the river, but the frozen ground makes it impossible to drive tent pegs.
At this moment, a violent wind begins to blow. The tents are tossed into the air, and the wagons are overturned, creating chaos as horses run amok. The "Crimean veterans" with them cry out in despair, believing they have fallen victim to sorcery. Mehmed Pasha orders them to recite the protective verses (Felak and Nas) from the Quran, and eventually, the wind calms down. Let us continue with Evliya's account:
Subsequently, a Kalmuk Tatar appears and asks the Pasha, "Pasha, swear that no harm will come to me." The Pasha swears by placing his hand on the Quran.
Upon this, the Kalmuk says, "My Sultan, I am the one who caused the wind and chaos that tossed your tents and overturned your wagons. Let me demonstrate my skill to you. If you intend to cross this river, give me a horse, a fur, and a hundred coins. I will conjure up a tempest, freeze the water, and turn it into ice. All of you can then safely cross to reach your destination." The poor Mehmed Pasha says, "Alright, let it be as you say!" and provides the Kalmuk with what he requested. The Kalmuk takes his horse and ties it to a tree before walking into the forest.
Evliya Çelebi, who stealthily followed the man into the woods, watches in amazement as the Kalmuk performs strange movements. The Kalmuk Tatar, after relieving himself at the base of a tree, turns his buttocks upward, somersaults on the snow, and makes various gestures. He then places his hands on the ground, lifts his feet into the air, and, with his waste on his forehead, remains in this position for a while.
Suddenly, black clouds gather from the east, west, and north, accompanied by thunder and lightning as a fierce wind arises. The Kalmuk Sorcerer spins around his excrement, throwing pieces into the air, causing lightning and tumultuous events. During this, soldiers gather according to Pasha's orders, attempting to cross the frozen river. However, a few religious and conservative individuals refuse to cross the magically formed ice.
Upon Pasha's command, they reluctantly start to cross while reciting verses and the beautiful names of Allah. However, their prayers break the sorcery, causing the ice to break, and some of them fall into the water and drown.
During this chaos, the Kalmuk sorcerer quickly approaches, hits his headgear on the ground, and shouts, instructing Pasha and those on the ice to hurry across without reading in Arabic.

__________________________________________________________________________________________________


Merhaba, karanlık dünyaya hoş geldiniz ben @Karasakal ve burada, korku dolu dünyaların kapılarını aralayarak sizi gizemli ve ürkütücü bir yolculuğa davet ediyorum. "Karasakal" adlı
Cos.Tv de korku hikayeleri anlattığım kanalım : https://cos.tv/channel/33717931502117888
kanalımda, geceye dair esrarengiz hikayeleri anlatıyor, karanlık köşelerin derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

👻 Hikayeler ve Mitoloji: Efsanevi yaratıkların, karanlık geçmişlerin ve unutulmaz karakterlerin arasında kaybolun. Mitolojik öğelerle bezeli hikayelerle sizi büyüleyeceğim.
🌌 Gizem ve Gerilim: Kayıp kasabaların, terk edilmiş evlerin ve hayaletli mekanların sırlarını keşfedin. Gerilim dolu anlatımlarla kalbinizin ritmini hızlandıracağım.
🕵️ Korku Sever Topluluğu: "Karasakal" ailesine katılarak, korku severlerin bir araya geldiği bu benzersiz topluluğun bir parçası olun. Sizden gelen yorumlar ve önerilerle bu karanlık yolculuğa birlikte devam edelim.
📅 Yeni Hikayeler Her Hafta: Her hafta sizi farklı bir korku hikayesiyle buluşturuyorum. Yeni bölümleri kaçırmamak için kanalıma abone olmayı ve bildirimleri açmayı unutmayın!
Karanlık dünyaları keşfetmeye hazır mısınız? "Karasakal" ile gerçek korku hikayelerinin dünyasına adım atın. Kemerlerinizi sıkı tutun, çünkü bu yolculukta sizi bekleyen bilinmeyenlerle dolu!

* Buradan tekrar belirtmek isterim ki tüm yorumlarınıza cevap veremesem de hepsini okuyorum.

Write & Read to Earn with BULB

Learn More

Enjoy this blog? Subscribe to Karasakal

8 Comments

B
No comments yet.
Most relevant comments are displayed, so some may have been filtered out.