Psikolojik Rahatsızlıklar-1 ALEKSITIMI NEDIR
Aleksitimi, duygularla ilgili sorunları tanımlamak için geniş bir terimdir. Aslında, Freudyen teorilerde kullanılan bu Yunanca terim; “duygu için hiçbir kelime yok” anlamına gelir. Net olarak bilinmemekle birlikte, 10 kişiden 1’inde aleksitimi olduğu tahmin edilmektedir. Aleksitimi; bireyin kendi duygularını tam olarak anlayamaması, bunları iyi bir şekilde ifade edememesi ve sosyal normlara uygun bir duygu dışavurum davranışı sergileyememesidir. Bu durum bireyin yaşam kalitesini düşürmektedir.
Aleksitimik bireyler bazı psikosomatik semptomlara sahiptirler. Duyguları ve bunların yarattığı vücut duyumlarını ayırt etmekte, tespit etmekte zorluk yaşarlar. Bununla birlikte bu semptomları tanımlamak, anlatmak ve dışa vurmada da zorluklarla karşılaşırlar.
Temelde aleksitimik bireylerin zorluğu duygularıdır. Duygu-düşünce-duyum ayrımını yapmakta ve anlatmakta zorlanırlar. Diğer bozuklukların aksine gelip geçici değildir ve bireyin hayatında bir kişilik özelliği olarak sürüp gider. Günlük rutinlerini ve sosyal ilişkilerini sağlıklı bir şekilde ilerletebilseler de yapılan araştırmalarda yaşam kalitelerinin ortalamanın altında olduğuna ulaşılmıştır. Çünkü hem sosyal ilişkilerde duygular önemli bir faktördür hem de somatizasyon olarak tanımladığımız bedenselleştirme yani fiziksel yakınmaları kendi hayat kalitesini düşürmektedir.
ALEKSİTİMİ BELİRTİLERİ
Duygu eksikliği ile karakterize bir durum olarak; aleksitimi semptomlarını tanımak zor olabilir. Bu durum, duyguları ifade edememe ile ilişkili olduğu için, bu durumdan etkilenen kişiler yani aleksitimik bireyler temassız veya kayıtsız görünebilir.
Bununla birlikte, aleksitimik bir kişi, sosyal hayat kapsamında kişisel olarak aşağıdakileri deneyimleyebilir:
- Sinirlilik
- Bilinç bulanıklığı, kafa karışıklığı
- Yüz ifadelerini algılamada zorluk
- Rahatsız hissetmek
- Boşluk hissi
- Kalp atış hızında artış
- Sevgi eksikliği
- Panik hisleri
Aleksitiminin semptomları şunları içerir:
- Duygu ve duyguları tanımlamada güçlükler
- Duygular ve bu duygularla ilgili bedensel duyumları ayırma sorunları
- Duygularını başkalarına iletme konusunda yeteneğin sınırlı olması
- Ses tonu ve yüz ifadeleri dahil olmak üzere başkalarındaki duyguları tanıma ve bunlara yanıt vermede zorluklar
- Hayal gücü eksikliği
- Duyguları hesaba katmayan mantıklı ve katı bir düşünme stili
- Stresle başa çıkmak söz konusu olduğunda zayıf başa çıkma becerileri
- Diğerlerinden daha az özgecil davranmak
- Mesafeli, katı ve esprisiz görünme
- Düşük yaşam memnuniyeti
Bu durum; bir kişinin vücut değişikliklerini, duygusal tepkiler olarak yorumlamasını da zorlaştırabilir. Örneğin, normalden daha hızlı atan bir kalbi heyecan veya korkuyla ilişkilendirmekte sorun yaşayabilirsiniz. Ancak yine de o anda fizyolojik bir tepki yaşadığınızı kabul edebilirsiniz.
ALEKSİTİMİ DE CİNSİYET ETKENİ
Cinsiyet farkına bakıldığında duygu körlüğü kadınlara oranla erkeklerde daha fazladır. Bunun hem genetik hem sosyokültürel destekçileri vardır. Hem ilişkisel benlik daha çok geliştiği için hem de sosyokültürel boyutta kadınların sözel kabiliyetlerinin daha çok gelişmesine olanak sağlandığı için aleksitimik birey sayısı kadın popülasyonda daha azdır. Bunlara ek olarak erkek çocuklarının duygusal gelişimi toplumumuzda anneleri tarafından daha fazla kontrol edilirken kız çocuklarının duygu gelişimi için daha fazla alan taınmaktadır. Bu çocukluk yaşantılarına ek olarak aleksitimi bireyin hayatındaki etkisini yaşla beraber arttırmaktadır.