Bağışıklık Sistemine Katkı Sağlayan Etkenler
Omega-3 Yağ Asitlerini İhmal Etmeyin
Omega-3 vücut tarafından üretilemeyen, bağışıklık hücrelerinin işlevini artıran ve dışarıdan yiyeceklerle alınması son derece önemli olan doymamış yağ asitlerinden biridir. Omega-3 özellikle soğuk sularda yaşayan uskumru, ton, somon, sardalye gibi yağlı balıklar ile gölde yaşayan alabalıklarda bulunur. Ceviz, semizotu ve avokado da omega-3 için iyi bir kaynaktır.
Haftada iki kez fırın veya buğulama pişirme yöntemi ile balık yemek, günde iki adet ceviz ve haftada iki porsiyon semizotu gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerden tüketmek , haftada 2 gün avokado tüketmek ihtiyacı karşılamak için tümüyle yeterlidir.
Prebiyotikler ve Probiyotikler ile Sindirim Sisteminizi Düzenleyin
Sindirim sistemimizin sağlığı, bağışıklık sistemimizi de etkiler. Probiyotikler vücudumuzu zararlı organizmalardan koruyan, sindirim sistemini düzenleyen ve bağışıklık sistemini güçlendiren faydalı bakterilerdir. Prebiyotikler ise probiyotik bakterilerin canlı kalabilmesi için gerekli olan besinlerdir. Probiyotik içeren besinlerin en iyi kaynakları yoğurt, kefir, boza ve tarhana iken, prebiyotik besinler muz, soğan, sarımsak, pırasa, kepekli buğdaylar, yulaf, keten ve arpadır. Probiyotik eksikliği yetişkinlerde ve çocuklarda kendini gaz, şişkinlik, kabızlık, sık sık ile hastalıklara yakalanma ile gösterebilir.
Kendi Küçük Etkisi Büyük Bir Sağlık Deposu: Sarımsak
Sarımsakta çeşitli sülfür bileşikleri, proteinlerin yapı taşını oluşturan birçok aminoasitler, germanyum ve selenyum başta olmak üzere kalsiyum, bakır, potasyum, demir, magnezyum, çinko gibi mineraller bulunur. Bu zengin içerik, vücudumuzun iklime ve mevsime uyumunu kolaylaştırır, bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Ayrıca içeriğindeki alisin, alliin ve ajoenin gibi bileşikler antibiyotik ve anti viral etki göstererek kışın hastalanmamızı engeller. Hasta olduğumuzda kolay iyileşmemizi sağlar.
Aşırı tüketilen sarımsağın olumsuz etkileri olacağını aklınızda bulundurmanız önemli. Tüketiminizi günlük iki diş çiğ sarımsak ile sınırlamanızı öneririz.
Şeker Tüketimini Azaltın
Yediğimiz zaman bizi mutlu ettiğine inandığımız şekerli besinler ne yazık ki bağışıklığımızın düşmesine sebep oluyor. Kek, pasta, şekerlemeler, şekerli içecekler gibi basit şeker içeren besinleri sıklıkla tüketen bireylerde, 4-6 saat aralığında vücudun bağışıklığından sorumlu akyuvar hücreleri tarafından kullanılabilen C vitamini oranı %50 oranında düşüyor. Yapılan bilimsel çalışmalar da yüksek kan şekeri seviyelerinin bağışıklığımızı düşürdüğünü ortaya koyuyor. Şeker ihtiyacımızı taze ve kuru meyvelerden karşılayarak hem şekerin vücudumuzdaki olumsuz etkilerini azaltabilir hem de bağışıklık sistemimizin güçlü kalmasına destek olabiliriz.
Bağışıklık Sisteminizi Bitki Çayları ile Destekleyin
Yeşil Çay: Hücre oluşumunda etkili olan yeşil çay iyi bir C vitamini kaynağıdır. Ayrıca baş ağrısı, vücut ağrıları, hazımsızlık, depresyon, immün sistem destekleyicisi, toksinleri uzaklaştırıcı etkisi vardır.
Kuşburnu çayı: Doğal C vitamini içeren en değerli kaynaktır. Enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir.
Ihlamur: Sinir sistemini güçlendirici, kramp çözücü, terletici, idrar söktürücü, bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahiptir.
Ada çayı: Kan dolaşımını hızlandırıcı, sindirimi kolaylaştırıcı ve astıma karşı etkili bir bitki çayıdır.
Zencefil çayı: Termogenejik etkiyi artırarak yağ yakımı artırma, şekeri düzenleyici etkisi, gaz giderici olması, bulantıyı azaltması, uzun süre tokluk sağlamasının yanı sıra bağışıklık sistemi destekleyicidir.
Bitki çaylarını tüketirken doz aşımının yarardan çok zarar getireceğini, günde 3 fincandan fazla bitki çayı tüketmemeniz gerektiğini, gebelerin, kronik hastalıkları olanların, ilaç tedavisi görenlerin doktorlarına danışmadan bitki çayı tüketmemesi gerektiğini bir kere daha hatırlatmak istiyoruz.
Baharatların Gücünden Yararlanın: Zencefil
Keskin bir aromaya sahip olan ve Çin tıbbında binlerce yıldır doğal bir ilaç olarak kullanılan zencefilin en bilinen özelliği soğuk algınlığı ve grip tedavisinde etkili olmasıdır. Vücut sıcaklığını yükseltip sağlıklı terlemeyi sağlayarak hastalık etkenlerinin vücuttan daha kısa sürede atılmasına yardımcı olur. Bağırsaktaki zararlı bakteri ve parazitlerin, özellikle kalın bağırsakta sindirilmemiş karbonhidratlardan beslenen bakterilerin çoğunu temizler. Antioksidan özelliği ile bağışıklık sistemimize güçlü bir destek sağlar. Zencefili günlük hayatımızda 4 gramdan fazla kullanmamamız gerekir. 2 yaş altı çocuklara kesinlikle verilmemelidir. Günde 3-4 bardaktan fazla zencefil çayı tüketilmemelidir.
C Vitamini, D Vitamini ve B12: Vitaminlerden Destek Alın
- C vitamini iyi bir antioksidan ve iyi bir enfeksiyon savardır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kuşburnu, domates, soğan, yeşilbiber, kırmızı biber maydanoz, tere, roka, brokoli, karnabahar, ıspanak, portakal, limon, mandalina, kivi gibi besinler en güçlü C vitamini kaynaklarıdır.
- D vitamini, eksikliğinde bağışıklık sistemimizin zayıflaması dahil pek çok sağlık sorununu da beraberinde getirir. D vitamininin en iyi kaynağı güneş olmakla beraber, D vitamininden zengin besinler; somon, ton balığı, karaciğer, yumurta ve süttür. Her yaşta bireyin sağlığı için D vitamini seviyelerine baktırması ve uzman tavsiyesi ile D vitamini takviyesi alması gerekir.
- B12 vitamini eksikliği; sinir sistemini etkiler, depresyona, duygu durum bozukluklarına, hafıza kaybına ve öğrenmede güçlüğe sebep olabilir. Güçlü bir hafızaya sahip olmak, sabahları dinlenmiş uyanmak, mutsuz ve karamsar ruh halinden kurtulmak için beslenme programında mutlaka B12 vitamini içeren besinlere yer ayrılmalıdır. Yumurta, et, balık, süt, peynir, soya sütü ve yoğurt gibi besinlerde yoğun olarak B12 vitamini bulunur.
Bonus: Mutluluk Güçlü Bir Bağışıklık Sisteminin Gizli Anahtarıdır