Neden Android yerine iOS tercih etmelisiniz?
Pek çok kişi, iOS işletim sistemini kullanan iPhone’ları, Android‘li cihazlara tercih ediyor. Her işletim sistemi kıyaslamasında olduğu gibi, burada da bazı avantajlar ve dezavantajlar söz konusu. Fakat biz, neden Android yerine iOS tercih etmelisiniz sorusunun cevabına odaklanıyoruz. İşte nedeni…
Neden Android yerine iOS alınır?
- Apple ekosistemi
- FaceID
- Yazılım desteği
- Kullanım kolaylığı
- Yazılım optimizasyonu
- iPhone’lar artık eskisi kadar pahalı değil (global)
- Sistem hatalarının az olması ve ek yazılım olmaması
- Doğrudan müşteri desteği
- FaceTime ve iMessage
Apple ekosistemi
Öncelikle ekosistemi oluşturabilmek için en az iki adet akıllı cihaza ihtiyacınız var. Daha sonra bu cihazların yanında Watch, Pencil ve AirPods gibi ürünleri eklemek tamamen size kalmış. Zira ek çok kullanıcı için bir Apple ürünü, örneğin bir Apple Watch veya bir Pencil, tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bu ürünler aslında daha büyük bir sistemin çalışmasını sağlayan parçalardan yalnızca biri oluyor.
Tüm Apple cihazlarına sahip olduğunuzu varsayalım. iPhone üzerinde bulduğunuz bir makaleyi çok kolay bir şekilde AirDrop ile iPad’e aktarabilir, iPad üzerinde işlerinizi tamamlayıp iPhone’a veya MacBook’a geri aktarabilirsiniz.
Bu süreçte siz çalışmanıza devam ederken bir çağrı geldiğinde cevaplamak için tablet, telefon, bilgisayar hatta saatinizi kullanabilir ve sesi istediğiniz cihazdan bluetooth kulaklığınıza aktarabilirsiniz. Bu, aslında ekosistem kullanımı için verilebilecek en basit örnektir. Çünkü, çok daha karmaşık işleri uyum içerisinde yapmanıza olanak sağlıyor.
Face ID
Face ID ilk tanıtıldığında, Touch ID’yi kolay kullanımından dolayı seven pek çok kullanıcı hayal kırıklığına uğramıştı. Fakat ilk başta kullanması daha zor gibi duruyor olsa da, kurulum kısmını geçtikten sonra fikirler değişmeye başladı. Çünkü tek yapmanız gereken ekrana bakmak. Geri kalan tüm işi telefon sizin için gerçekleştirecek.
Şu an Android tarafında bu özelliğe birebir rakip olacak donanımsal bir teknoloji bulunmuyor. Huawei, Mate 30 cihazıyla güzel bir denemede bulunmuş olsa da, daha sonrasında ekran altı parmak izi teknolojisine geri döndü. Dolayısıyla pek çok marka, yüz tanıma teknolojisini yalnızca yazılımsal olarak kullanıcılarına sunuyor.
Yazılım desteği
Apple, telefonlarını güncel tutma konusunda listede başı çekiyor. Eğer son çıkan iPhone modelini aldıysanız, en az 5 yıl boyunca çıkacak olan tüm yazılım ve güvenlik güncellemelerini alabilirsiniz. Üstelik yeni güncelleme geldiğinde, tüm iPhone kullanıcıları bu güncellemeyi aynı anda alır ve cihazlarına yükleyebilir.
Bununla birlikte, pek çok Android şirketi her yıl daha fazla güncelleme vadediyor. Ancak üretici firma tarafından akıllı cihazınızın yeni güncellemeyi alacağı söylenmiş olsa bile, tüm cihazlara aynı anda verilmediği için ne zaman geleceğini bilemiyorsunuz.
Kullanım kolaylığı
Android işletim sisteminin arayüzü aslında oldukça sade ve nispeten kullanımı kolay. Fakat pek çok üretici, cihazlara kendi arayüzlerini yükleyerek satışa sunuyor. Bu yüzden akıllı telefonu kutusundan çıkardığınızda, içerisinde hiç bir zaman kullanmayacağınız gereksiz bir sürü uygulama karşınıza çıkabiliyor.
iOS işletim sisteminde ise kullanıcılar cihazları aldıktan sonra eğer varsa hesapları ile giriş yaparak, yoksa da yeni bir hesap açarak cihazı kullanmaya başlıyor. İstedikleri uygulamaları App Store’dan indirip, ana sayfa düzenlerini ve arka plan resimlerini ayarladıktan sonra uzun bir süre başka bir değişime gitmeden bu şekilde kullanabiliyor.
iPhone’lar artık eskisi kadar pahalı değil (Global pazarda)
Apple, ilk jenerasyon iPhone modelini tanıttığı günden beri, telefon fiyatları rakiplerinin hep üzerinde oldu. Ancak son bir kaç yıldır, Android akıllı telefon üreticileri, çok sayıda giriş, orta ve üst segment cihaz üreterek bu düzeni biraz değiştirdi.
Giriş ve orta segment modellerle kullanıcıların alım gücüne hitap eden markalar, bazı üst segment cihazlarını prestij ürünü olarak tanıtıyorlar ve fiyatlarını, iPhone’lar ile aynı ya da daha yukarıda tutuyorlar. Bu duruma örnek olarak 120 watt hızlı şarj olan, 108 Megapiksel fotoğraf çeken ve 8K video kaydı yapan cihazlar verilebilir.
Doğrudan müşteri desteği
Apple’ın donanımsal veya yazılımsal herhangi bir problem yaşadığımızda doğrudan iletişime geçip bu konuda destek alabileceğimiz bir Müşteri Destek Hizmeti‘nin bulunması, kullanıcılar tarafından oldukça seviliyor.
Günümüzde pek çok marka bu konuda kullanıcılardan gelen bir talep olduğunun farkında oldukları için benzer hizmetleri sunmaya çalışıyorlar. Ancak bu işe uzun süre önce başlayan Apple bu konuda en iyiler arasında.
FaceTime ve iMessage
FaceTime ve iMessage’dan bahsetmeden bu konuyu tamamlayamazdık. Bu iki uygulamanın da Android tarafında pek çok kaliteli alternatifi var. Ancak hiç birinin entegrasyonu bu uygulamalar kadar iyi değil.
Bir telefon görüşmesi yapıyor veya mesajlaşıyorken, karşınızdaki kişiyle görüntülü konuşmak için tek yapmanız gereken ekranda bulunan FaceTime butonuna basmak olacaktır. Ardından görüşme kesilmeden görüntülü sohbet başlayacaktır.
iMessage‘da benzer bi şekilde işliyor. Uygulama, SMS mesajlaşmasının yerini alabildiği gibi, pek çok kullanıcı Whatsapp ve Telegram‘ın bile yerini alabileceğini söylüyor. Ancak şunu unutmamak gerek, şimdilik bu uygulamalar yalnızca iOS cihazlar arasında görüşmeler yapmamıza olanak sağlıyor.