Dünyanın en garip müzeleri
Müzeler insanları bilgilendiren, eğiten oldukça faydalı yerlerdir. Hatta yabancı bir şehre gittiğimizde ilk baktığımız şey gezilecek müzeleridir. Fakat her müze o kadar da masum değil. Özellikle bu galerimizdeki müzeler.
Listemizde sıradışı şeylerin sergilendiği, bazılarının ürkütücü, bazılarının mide bulandırıcı, bazılarının ise duygulandırıcı olduğu müzeler bulunmakta. Daha fazla meraklandırmadan sizi galeriye alalım.
İşte dünyadaki en garip 10 müze...
1- Meguro Parazit Müzesi, Tokyo
Evet bu müze sadece parazitlere özel. Müzede parazitlerin sergilenmesinin dışında bazen parazitin nasıl etki ettiğini gösteren sergiler de yapılıyor. Mideniz gerçekten kalkabilir. Müzede 45.000'den fazla parazit bulunmakta.
2- Icelandic Phallological Museum, Reykjavík
Reykjavik, İzlanda'da bulunan bu müze penis ve penise dair herşeyi sergiliyor. Müzede 93 tür hayvana ait 280 örnek var. 55 balina penisi, 36 fok penisi ve 118 tane çeşitli kara mememlilerine ait penis bulunmakta, geri kalanlar ise yine farklı türlere ait. Müze ilk insan penisini ise Temmuz 2011'de bir bağışçıdan elde etti fakat işler beklendiği gibi gitmedi. İnsan penisi büzüşerek renk değiştirdi. Müze hala daha genç ve daha büyük bir insan penisi arayışında.
3- Musée de la Médecine, Brüksel
Brüksel'deki bu tıp müzesine giderseniz tok karnına gitmeyin hemen kusabilirsiniz. Detaylı anatomik modellerle çeşitli hastalıklara yakalanan insanların vücutlarındaki değişimleri gösteren bu müze her ne kadar faydalı ve gerçekçi olsa da midenizi kaldırabilir. Özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar için özel bir alan ayrılan müzede waxla yapılmış anatomik insan modelleri üzerinden hastalıkların yarattığı etkiler gösteriliyor.
4- Saç Müzesi, Kapadokya
Kapadokya'da Avanos'da bulunan bu saç müzesinin oldukça ilginç bir hikayesi var. Normalde bir çömlekçi dükkanı olan başlayan müze kadın ziyaretçilerin ayrılırken birer tutam saç bırakmalarıyla 1979'dan beri 16.000 saç örneğine ulaşmış. Hikayenin başlangıcı ise şu şekilde: Müzenin sahibi olan Avanoslu çömlek ustasu Galip Körükçü 35 sene önce Kapadokya'da tanıştığı Fransız bir bayandan çok etkilenmiş ve aralarında duygusal bir bağ oluşmuş. Körükçü, 3 ay sonra Fransa'ya dönmek zorunda olan Fransız bayandan ayrılmanın zorluğunu yaşarken kendisinden bir tutam saç istemiş ve saçı atölyenin duvarına asmış . Bu noktadan sonra duvardaki saçın hikayesini dinleyen her kadın da hikayeden etkilenerek saçlarından bir tutam keserek Galip Körükçüye bırakmış. O günden bugüne ise dev bir koleksiyon oluşmuş. 1998 yılında Guiness Rekorlar kitabına giren müzede Muazzez Ersoy, Semra Özal, Pınar Aylin, Nurgül Yeşilçay, Selda Alkor ve İpek Tuzcuoğlu gibi ünlü isimlerin de saçları bulunmakta.
5- Kötü Sanatlar Müzesi, Boston
Bu müzede oldukça kötü sanat icra etmiş yeteneksiz sanatçılara ait 600'e yakın parça var. 1944'de açılan kötü sanatlar müzesinde kötünün iyisini seçeceksiniz.
6- Velveteria, Los Angeles
Velveteria oldukça ilginç bir müzedir. Müzenin ilgi alanı sadece kadife materyaller. Kadife olan herşey müzenin ilgi alanına giriyor. 2005 yılında ilk önce Portland'da açılan müze daha sonradan Los Angles'a taşındı. Müzedeki hiçbirşey uyum içerisinde değil ve sahipleri de olmasını beklemiyor. Tek ortak nokta herşeyin kadife olması.
7- El Museo De Las Momias, Meksika
Dünyanın en ilginç müzelerinden olan bu müzede ise mumyalar sergileniyor, evet yanlış okumadınız mumyalar. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bu insanlar 1883'deki kolera salgınından öldükten sonra çevresinin maddi yetersizliğinden dolayı gömülmeden bırakılan insanlar.
8- Marka ve Tanıtım Müzesi, İngiltere
Nothing Hill, İngiltere'de bulunan bu müzede 1890'dan beri çeşitli markalara ait orjinal ürün paketleri bulunuyor. Yaklaşık 12.000 ürüne sahip olan bu müze pazarlamanın gelişimini anlamak açısından oldukça eğitici bir müze.
9- Ölüm Müzesi, New Orleans
New Orleans'daki bu ölüm müzesinde ölüme dair herşey bulunabiliyor. intihar aletleri, tabutlar... Müzeyi sadece yetişkinlerin dolaşması öneriliyor.
10- Glore Psikiyatri Müzesi, Missouri
Oldukça sıradışı bir başka müze olan Glore Psikiyatri müzesi 1967 yılında George Glore tarafından açıldı. Tarih boyunca akıl hastaları üzerinde uygulanan yöntemlerin sergilendiği müzede, akıl hastalarının doktorlarla arasında geçen diyaloglara da yer verilmiş. Müzede oldukça ilginç de bir sanat eseri bulunmakta, akıl hastası bir kadının mdesinden çıkarılmış vidalar, iğneler ve tırnakların da dahil olduğu 1446 parça birleştirilerek ortaya bir sanat eseri çıkarılmış.
Peki şimdi gelelim asıl soruya. İlk önce hangisini ziyaret ediyorsunuz?