Osmanlının 1300-1774 Arası Siyasi Tarihi

1-Osmanlı Hânedanı ve İlk Kuruluş (1300-1400):

• Osmanlı ailesi, Kayı boyundan gelmektedir ve Osman Bey'in liderliğinde Bizans'a karşı başarılı mücadelelerle Osmanlı Devleti'nin temelleri atılmıştır.
• Osman Bey'in liderliği, aşiret yapısındaki geleneklere dayanmaktadır.
• Osmanlı hânedanının kökeni Ertuğrul'a, onun babası Gündüz Alp'e dayanır.

2-Beylikten İmparatorluğa Geçiş (1400-1600):

• Orhan Bey döneminde ilk kez Rumeli'ye geçilmiş, bu dönemde Osmanlı Devleti'nin siyasi yapısı oluşmaya başlamıştır.
• Aşiret yapısının yanı sıra Selçuklu devlet teşkilâtından da etkilenilmiştir.
• I. Murad döneminde askeri, idari organizasyon ve merkezi sistem güçlenmiştir.
• Fâtih Sultan Mehmed dönemiyle Osmanlı Devleti "imparatorluk" sürecine girmiş ve güçlü bir merkezi yönetim oluşturulmuştur.

3-Padişahların Güç ve Değişen Veraset Anlayışı (1600-1774):

• Osmanlı padişahları klasik dönemde siyasi güçte en etkili konumda bulunmuştur.
• Padişahlar, hem örfi hem şer‘i açıdan mutlak idareciler olarak görülmüştür.
• Hilâfet anlayışı, Abbâsî halifeleriyle kan bağı olmadığı için gazâ, cihad, mukaddes yerlerin korunması gibi görevlerle ilişkilendirilmiştir.
• Osmanlı padişahları II. Selim'e kadar genellikle bizzat sefere çıkmışlardır.
• XVII. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı veraset anlayışında değişiklikler başlamış, “ekberiyet” usulü yerleşmiş ve Osmanlı hânedanı topluca tavır sergileyen bir yapı haline gelmiştir.

4-Hânedanın Konsolidasyonu ve Son Dönemler (1600-1774):

• Osmanlı hânedanı, XVII. yüzyılın başlarından itibaren tek bir hükümdarın değil ailenin topluca tavır sergilediği bir idare biçimine evrilmiştir.
• Osmanlı padişahlarının gazi sıfatı, artık bizzat sefere çıkmaktan ziyade ordunun başarısıyla kazanılan bir unvan haline gelmiştir.
• IV. Murad’ın vefatı sonrasında yaşanan kriz, Sultan İbrâhim döneminde Osmanlı hânedanı için ciddi bir tehdit oluşturmuştur.

5-Hânedanın Dayanıklılığı ve Değişen Anlayışlar (1600-1774):

• Osmanlı hânedanı, çeşitli zorluklara rağmen devletle bütünleşip, dokunulmaz ve mümtaz bir konum elde etmiştir.
• XVIII. yüzyılda hilâfet anlayışının Kureyş kabilesine bağlanmasıyla farklı bir yorumlanışa gidilmiştir.
• Osmanlı hânedanı, XIX. yüzyılın sonlarına kadar varlığını korumuş ve anayasasında özel bir konumunu sürdürmüştür.

Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu, kuruluşundan başlayarak siyasi, toplumsal ve kültürel açılardan önemli değişimler geçirmiş ve güçlü bir devlet geleneğini oluşturmuştur.