DAĞLARI GERÇEKTEN KARA OLAN ÜLKE: KARADAĞ
God created the world within six days, and the seventh, in no haste, he created this fjord below Mount Lovcen.
"Tanrı dünyayı altı günde yarattı ve yedinci gün, hiç acele etmeden, Lovcen Dağı'nın altındaki bu körfezi yarattı."
Kotor Körfezi için söylenmiş olan bu söz Karadağ'ın Adriyatik Denizi kıyıları için de birebir aynı.
Öncelikle neden Karadağ'a gelmelisiniz ondan bahsedelim.
- Karadağ, Balkanlar'da hala Türk vatandaşlarına vize uygulamayan birkaç ülkeden biri.
- Ulaşım kolay. İstanbul - Podgorica arası 1 saat 20 dakika. Başkent Podgorica'dan turistik bölgeler olan Budva ve Kotor'a çok sayıda otobüs seferi bulunmakta. Arzu ederseniz İstanbul - Tivat rotasını kullanarak Kotor ve Budva'ya daha yakın olan kuzeydeki Tivat Havalimanı'nda inebilir ve kısa bir yolculuktan sonra tatilinizin keyfini çıkarabilirsiniz.
- Başta Kotor olmak üzere Sveti Stefan ve Ulcinj gibi bölgeler Ortaçağ Avrupası'ndan esintiler taşımakta.
Peki şimdi olumsuz yönlerinden bahsedelim.
- Karadağ'ın yıllardır AB'ye gireceği hakkında söylentiler var. Schengen bölgesi ülkelerinden biri olduğunda vizesiz seyahatin kalkması olası.
- Euro bölgesi ülkelerinden biri olduğu için fiyatlar diğer AB üyesi olmayan Balkan ülkelerine göre biraz pahalı.
- Konaklama pahalı. Euro cinsinden fiyatlama olduğu için Türk vatandaşları için bu bir problem. Eğer buraya gelmek istiyorsanız önceden rezervasyonunuzu yaptırmanız tavsiye olunur.
Adriyatik Denizi kıyılarında adeta dünya üzerinde cennetten bir köşe olan Karadağ, küçük ama çok sayıda keşfedilecek güzelliğe sahip. 630 bin nüfusu bulunan bu küçük ülke, yaz aylarında dünyanın dört bir yanından turistler tarafından ziyaret ediliyor. İsterseniz 2006 yılında Sırbistan'dan bağımsızlığını kazanmış Karadağ'ın gezilecek yerlerini birlikte keşfedelim.
PODGORICA
Başkent Podgorica denizden uzakta, bol yeşillikte bir şehir. Şehrin tarihi 14.yüzyıl'a dayanmakta. Fatih Sultan Mehmed tarafından 1478 yılında bölgeyi fethetmiş ve Osmanlı 19. yüzyıl sonlarına kadar bölgede varlığını sürdürmüş. Şehrin pek çok noktasında Osmanlı eserleri bulunmakta. Özellikle Stara Varos mahallesinde cami ve saat kulesi gibi Osmanlı’nın şehre kazandırdığı mimari eserleri görmek mümkün. Peki Podgorica'da nereleri gezmeli:
Mesih’in Diriliş Katedrali: Karadağ’ın en büyük Ortodoks katedrali'ni kesinlikle ziyaret etmelisiniz.
Gorica Orman Parkı: Doğaseverler için mutlaka uğranılması gereken bir park.
Stara Varos: Hala Osmanlı dönemi Türk etkisinin görüldüğü bir bölge. Tarihseverler için uğrak noktalardan biri
Petrovic Sarayı: Adı saray ama kendisi gerçekte küçük bir köşk. İçerisinde modern sanat eserlerinin bulunduğu saray, bahçesinde serinleyebileceğiniz hoş bir yapı.
Niagara Şelalesi: New York'daki Niagara Şelaleleriyle aynı adı taşıyan küçük Niagara'yı keşfetmeyi unutmayın.
BUDVA
Adriyatik kıyılarındaki Budva, ülkenin en turistik şehirlerden biri. Şehir Arnavut kaldırımlı sokakları, canlı gece hayatı, turkuaz denizi ve güzel plajlarıyla birlikte, ziyaretçilerin hem doğal güzellikleri hem de tarihi mekanları keşfetmelerine olanak tanır.
Old Town: Turistlerce en çok ilgi gösterilen bölgesi Old Town'dır. Taş sokaklarında gezerken kendinizi yüzyıllar öncesinde bulmanız gayet doğal. Bölgede çok sayıda kafe ve restoran bulunmakla birlikte şehrin bu kısmının düzensizliği biraz can sıkıcı. Old Town'da bulunan şehir müzesini ziyaret etmeyi unutmayın.
Sveti Stefan Adası: Sveti Stefan, Perast ile birlikte Karadağ'ın en ikonik bölgelerinden biri olarak kartpostallarda yerini alıyor. 15. yüzyılda bir balıkçı köyü olarak kurulan bu yer, Osmanlı'nın Balkanlara yönelik düzenlediği seferlerden korunmak amacıyla 1442'de etrafını kalın kale duvarları ile çevirmiş. Ada bir otel tarafından işletiliyor ve Sylvester Stallone, Prenses Margaret gibi birçok ünlü ismin konuk olduğu biliniyor. Ancak, adaya giriş sadece otel misafirlerine açık, bu nedenle adayı ziyaret etmek isteyenlerin otelde konaklamaları gerekiyor. Adayı keşfetmek isteyenler için tek seçenek, oteldeki restoranlardan birinde yemek yemek.
Eski Yugoslavya döneminde tatil merkezi olarak öne çıkan Budva’da, Yugoslavya'nın efsanevi lideri Josip Broz Tito’nun yazlığı da bulunmakta.
KOTOR
Geldik tüm yazının en güzel kısmına. Budva'ya yarım saat mesafede bulunan Kotor yazının başındaki alıntıda söylendiği gibi Lovcen dağının çevrelediği derin bir körfezin etrafındaki bir şehir. Muhteşem denizi, temiz havasıyla Kotor ziyaretçilerini bekliyor. Şimdi Kotor'da nereyi gezmelisiniz onlardan bahsedelim.
Stari Grad: Venedikliler tarafından yüzyıllar önce inşa edilen kent merkezi aynı zamanda Old Town olarak da geçer ve şehrin bu bölümü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Ortaçağ Avrupa mimarisinin insanın ruhuna işlediği Old Town'da 1116 yılında St. Tryphon Katedralini ziyaret edin, sokaklar labirent gibi ama kaybolurken zevk alıyorsunuz.
St. John Kalesi: 1300 basamaklı bu kaleye çıkmak yürek istese de eğer ki yukarı çıkmayı başarabilirseniz Kotor körfezinin muhteşem manzarasının tadını çıkarırken bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın. İniş çıkış toplam 2 saat sürüyor.
Perast: Kotor'a oldukça yakın mesafede bulunan Perast, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ünlü bir kasabadır. İki küçük ada olan St. George ve Kayaların Leydisi adlı adaların hemen yanında konumlanmıştır. Perast, tarih boyunca denizcilik ve ticaretle uğraşan önemli bir liman şehri olarak bilinir. 17. yüzyılın sonlarına doğru zengin tüccarlar tarafından inşa edilen barok tarzındaki saraylar ve evlerle çevrili dar sokaklarıyla dikkat çeker. Perast'ın sembolik adalarından biri "Kayaların Leydisi" adasını içerir. Bu ada üzerinde yer alan kilise ve müze, ziyaretçiler için popüler bir turistik yerdir. Diğer adası ise St. George adasıdır. Kent tarihi ve mimari zenginlikleri nedeniyle koruma altında.
Geçen yazımda olduğu gibi yazımı bir videoyla sonlandırmak istiyorum. Herkese en yakın zamanda Karadağ'ı gidip görmesini tavsiye ediyorum.
https://youtu.be/Ynk84c_YrTM