Aşkın, Şehzadelerin ve Doğanın Şehri
Dünya genelinde bazı şehirler vardır bunlar tarihleri, doğaları ve efsaneleri ile hala kendilerini her göreni kendilerine aşık etmeyi başarmaktadır. Bu şehirlerden özellikle sahip oldukları güzellikleri günümüzde de korumaları ile çıkmaktadır. Bu şehirlerden birisi de Türkiye'nin Venediği olarak adlandırılan AMASYA olmaktadır. Amasya orta karadeniz bölgesinde yer alan tarihi dokusu, kültürel zenginliği ve doğası ile öne çıkan özel bir şehirdir.
AMASYA DOĞAL YAPISI
AMASYA doğal olarak kayalar ile çevrili sert dağların arasında yer almaktadır. Buda tarih boyunca bir çok kavmin öncelikli yaşam için tercih ettiği yer konumundadır. Şehir sert yamaçlara sahip dağların arasında yer alırken aynı zamanda şehri ortadan ikiye bölen Yeşilırmak etrafında dağılmaktadır. Yeşilırmak sayesinde zengin bir su kaynağına sahip olan şehrin düzlük arazileri meyve ve sebze gibi oldukça çeşitli ürünlerin yetişmesine de katkı sağlamaktadır.
Amasya merkezi tıpkı venedik gibi içinden ırmak geçen özel bir şehir olmasının yanı sıra şehrin içerisinde ırmak kenarında yer alan konaklar şehrin güzelliğine güzellik katmaktadır. Bunun yanında şehrin dağları da doğal bir harika olarak doğa ve dağcılık tutkunlarına da ev sahipliği yapmaktadır. Az bilinen bir şehir olan AMASYA turizm açısında keşfedilmeyi beklerken Dünyaca tanınmış Kiraz ve Elma bahçelerine sahiptir.
Amasya merkeze yakın konumda dağın tepesinde yer alan krater gölü olan Borabay gölü doğa severlerin uğrak noktası olmaktadır. Borabay gölü Taşova ilçesinde sınırlarında yer alan Borabay köyü içerisinde yer alırken ağaçlar arasında bir gizli cennet olan borabay gölü doğanın tüm güzelliklerini ziyaretçilerine sunmaktadır. Kamp ve karavan imkanı yanında treaking imkanı da sunan milli park muhteşem doğal yapısı ile öne çıkmaktadır.
Amasya bir çok ilçesinde ve bölgesinde özel doğal güzelliklere sahiptir. Oğuz boylarının yerleşim yerleri Rum köyleri ve doğanın tüm güzellikleri kamp ve doğa severlerin hizmetindedir. Uygun mevsimde yılkı atları arasında doğa içinde geziler yapabilirsiniz.
Amasya Tarihi
Amasya tarih boyunca bir çok ülkeye ve kavme ev sahipliği yapmıştır. Amazonlardan başlayan tarihi, Hititler, Persler, Pontuslar ve Roma gibi imparatorlukların yaşam yeri olmuştur. Bunun yanında Osmanlı Devletin de şehzadelerin bir eğitim alanı olarak da kullanılmıştır. Amasya tarihini yaşamak için şehrin sokaklarında dolaşmanız, yalı boyunda bir tur atmanız ve karşınızdaki dağlara bakmanız yeterlidir. Dağlarında göreceğiniz kral kaya mezarları sizi büyüsü altına alırken tüm ihtişamı ile duran yalı boyu konakları sizi geçmişin içinde bugünü yaşamaya davet etmektedir.
Amasya Tarihinin en önemli olayları arasında ise milli mücadele dönemindeki katkılarıdır. Amasya kurtuluş savaşı döneminde milli mücadelenin ilk temellerinin atıldığı yer olmak ile birlikte Atatürk Amasya genelgesi ve görüşmeleri ile modern Türkiye temellerini burada atmıştır.
Amasya denilince ilk akla gelen ise efsanevi aş hikayesi Ferhat ve Şirin olmaktadır. Gelin şimdi bu hikayeye bakalım.
Ferhat İle Şirin Hikayesi
Genç Ferhat, adı Şirin olan Amasya Sultanı Mehmene Banu’nun kız kardeşine ilk görüşte aşık olmuştur. Ferhat son derece yiğit ve bir o kadar da söz dinlemez bir delikanlı olarak bilinir.
Mesleği nakkaşlık olan Ferhat kendi dönemindeki sarayların ve dini yapıların duvarlarına çeşitli süslemeler yaparak hayatını geçindirir. Onun süslediği tüm saraylar için de Şirin’e olan aşkından dolayı çok güzel süslemeler yaptığı söylenir.
Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Ancak Mehmene Banu da Ferhat’a aşıktır. Kız kardeşini sevse de Ferhat’a olan aşkı daha da ağır basar. Kız kardeşini Ferhat’a vermek istemez. Bunun için de Ferhat’a yapamayacağını düşündüğü bir iş verir. Bu işi yaparsa ancak kız kardeşini vereceğini söyler. Bunun üzerine Ferhat’a “şehre suyu getirirsen sana kızı veririm.” der. Bu olay üzerine Ferhat eline alır kazmayı ve dağ yollarına düşer. Fakat suyu şehre yönlendirmesi gereken yer bugün Şahin Kayası olarak da bilinen yerdir ve burası da çok uzak bir yerdir.
Ferhat yine de pes etmez ve kayaları kırarak yolunda ilerler. Koca dağı yara yara geçen Ferhat, zamanla dağda suya yol açar. Bu arada Mehmene Banu da bir cadı buldurarak ondan Ferhat’ı durdurması için bir çare bulmasını ister. Cadı gider ve delikanlıya seslenir ” Kayalara neden böyle hırsla vuruyorsun, Şirin öldü bak sana da onun helvasını getirdim.” der. Bu olay üzerine Ferhat Şirin’in yokluğu ile kazmayı bir kenara fırlatır. Ancak kazma bir şekilde döner ve Ferhat’ın başına saplanır. Şehre getirmeye çalıştığı su ile birlikte bedeni de kayalıklardan dökülür. Bunun üzerine Şirin de ulaşır kayalıklara. Sevdiğinin cansız bedenini görünce o da kendini atar kayalıklara.
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. İkisini de gömerler yan yana. Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış. İki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için.
Ferhat ile Şirinin gerçek mezarının şehrin hakim noktası olan Ferhat Tepesi isimli yer de olduğu söylenmektedir. Şehirde attığınız her adımda Ferhat' ın büyük aşkının izlerini görmeniz mümkündür.