AZERBAYCAN'DA HANLIKLAR DÖNEMİ: SONUÇ
18. yüzyılın ikinci yarısı Azerbaycan’da İran hükümranlığına son verilmesi, bağımsız hanlıkların varlığı ile karakterize edilmiştir. Bilindiği üzere Azerbaycan hanlıkları birdenbire değil, derin kökleri, tarihi zorunluluklarla ve gelişmekte olan faktörlerin temelinde oluşmuştur.
18. yüzyılın ikinci yarısında Azerbaycan topraklarında kurulmuş olan feodal devletlerin, hanlıkların Osmanlı Devleti ile mevcut olan karşılıklı ilişkileri kendi bağımsızlıklarını koruma uğruna verdiği mücadelenin bir parçasıdır.
18. Yüzyıl: Azerbaycan'da Hanlıklar Dönemi
Bu ilişkilerin oluşmasında başlıca etkenlerden biri dönemin uluslararası konjonktürüdür. Aynı dönemde İran ekonomik, siyasi açıdan derin bir yıkıma uğradığı halde, Rusya hızla gelişmektedir. Onun hammadde ve pazar alanına olan ihtiyacı, aynı zamanda Azerbaycan’ın coğrafi konumu ve Doğu ülkeleri ile yapılan ticarette oynadığı rol Rusya’yı Hazar sahili vilayetlerini ele geçirmeye sevk etmiştir.
Azerbaycan hanlıkları arasında kesintisiz olarak devam eden çekişmeler Rusya’nın Güney Kafkasya’da iyi bir pozisyon alma planına uygun gelse de Osmanlı’yı ciddi rahatsız etmiştir. Önceki kudretini kaybetmiş bir Osmanlı devleti, Rusya’nın yayılmacı planlarını Azerbaycan hanlıklarının yardımıyla durdurmak istemiştir.
18. yüzyılın ikinci yarısında Güney Kafkasya bölgesinde yaşanan süreçler batının gelişmiş ülkelerinin dış politikaları ile yoğun olarak ilgilidir. Çelişkiler umumiyetle Azerbaycan hanlıklarını bağımsız dış politika yürütmek imkânından mahrum ediyordu. İşte bu nedenle Volga-Hazar transit suyolu ile sıkı bağlı olan hanlıklar Rusya ile ülkenin Batı ve Güney Batı bölümünde bulunan hanlıklar çoğu zaman çoğu Osmanlı ile sıkı ilişki içine girmişlerdir. Rusya’nın Güney Kafkasya’ya, özellikle Azerbaycan’a müdahalesi, hanlıkların Osmanlı Devleti’ne daha fazla yaklaşmasına neden olmuştur. Rusya tehlikesinin güçlendiği bir ortamda Hacı Çelebi Han, Genceli Şahverdi Han, Şamahılı Muhammed Han, Karabağlı İbrahimhalil Han, Nahçıvanlı Caferkulu Han ve başka Azerbaycan hanları bu tecavüzlerden korunmak, kendilerine arka çıkacak bir güç yaratmak amacıyla Osmanlı Devletiyle diplomatik ilişkiler kurmuşlardır.
1790’lı yıllarında Güney Kafkasya’da yaşananlar sonucunda Osmanlı bölgeyi etkilemek gücünden mahrum kalmıştır. Diğer bir deyişle Güney Kafkasya’da Rusya ve İran’ın karşı karşıya geldiği bir ortamda Osmanlı Devleti yaşanan olaylara karşı seyirci kalmıştır. Azerbaycan hanlıklarının yardım için başvuruları maalesef Osmanlı tarafından cevapsız bırakılmıştır. Yüzyılın sonlarına doğru Azerbaycan hanlıklarının Osmanlı Devleti ile ilişkilerinin zayıflaması ise 19. yüzyılın başlarında Azerbaycan topraklarının Rusya ve İran arasında bölünmesine zemin hazırlamıştır