FENERBAHÇE
Herkesin bir sevdası vardır hayatta. Bizimki de Fenerbahçe :)
Gelin bu seneye dair Fenerbahçe ile ilgili konuşalım.
Sezon öncesi İsmail Kartal ile sözleşme imzalanmasından sonra, taraftarların bir kısmında homurdanmalar olmuştu. Haksızlar da değildi. Geçmişe baktığımızda Fenerbahçe'mizin başına gelmiş isimler çoğu zaman A kalite olmuştu. İsmail hocaya herkesin saygısı ve sevgisi sonsuzdu. Ama daha başarı yakalamış hocalara gitmek bazılarına göre daha doğruydu.
İsmail hocanın gelişiyle birlikte transferler de açıklanmaya başlıyordu. İki hafta öncesi Şampiyonlar ligi finalinde ilk on bir başlayan Edin Dzeko açıklandı. Yine bazıları dedi ki yaşlı. Adam Şampiyonlar ligi finalden gelmiş üstelik bonservissiz :) Ardından yine bedelsiz olarak Ryan Kent açıklandı. Sebastian Szymanski ve Fred çalımları geldi. İkilinin maliyeti yirmi milyon dolardı. Bir gece yarısı aniden Dusan Tadic bedelsiz olarak kadroya katıldı. Yine stopere bedelsiz olarak Alexander Djiku ve Umut Nayir transferleri geldi. Stopere sekiz milyon üç yüz bin dolar bonservisle Rodrigo Becao takviyesi geldi. Stopere gelecek vadeden Omar Fayed beş yüz bin dolara transfer edildi ve Novi Pazar'a kiralandı. Mert Müldür ve Bartuğ Elmaz dört milyon dolar harcandı. On beş milyon dolar bedelle Cengiz Ünder transfer edildi. Bir milyon dolara İrfan Can Eğribayat'ın bonservisi alındı. Uzun çabalar sonunda altı buçuk milyon dolara Dominik Livakovic kadroya katıldı. Gustavo Henrique'nin bonservisi alınıp satıldı. Tüm bu harcamaların tutarı 57 milyon dolardı.
Oyuncu satışları da yapılan transferler gibi hareketliydi. Arda Güler, Attila Szalai, Bruma, Diego Rossi, Altay Bayındır, Mergim Berisha, Willian Arao satışlarından elli altı milyon dolar elde edildi.
Kurulan kadro tüm taraftarları memnun etmişti. Yine tüm kombineler bir iki günde tükenmişti. Taraftar her zamanki gibi takımının arkasındaydı. Yönetim transfer dönemini çok iyi geçirmişti.
Artık maraton başlıyordu.
Okuduğunuz için teşekkürler. Günlük olarak hikaye tadında bu şekilde yazmayı düşünüyorum. :)
Desteğiniz için teşekkürler.
'Şampiyon kelimesi sana yakıştırılan sıfatların en küçüğüdür.'
Yesaran