İnsan İskeletlerinde Cinsiyet Tayini Kriterleri (2. Bölüm)
2.KISIM
2.2.2. Kafatasından Cinsiyet Tayini
Yetişkinlerde antroposkobik teklikle cinsiyet belirlemek için pelvisin yanı sıra kafatasının özelliklerine de bakılır. Bilindiği üzere puberte döneminde hormonlar vücut boyutunu değiştirmenin yanı sıra saç ve sakalın oluşması gibi sekonder cinsiyet karakterlerinin oluşmasında da rol alırlar. Böylece ergenliğin sonuna doğru kadın ve erkeklerin gerek yumuşak dokularında gerekse iskeletinde belirgin farklılıklar meydana gelir. Oluşan bu farklılığa kafa iskeleti özelinde bakacak olursak, tüm kemiklerde değişim olsa da en belirgin değişimlerin alt çene, orbit çukurları, elmacık kemikleri, alın, damak ve kafa kaidesinde meydana geldiği söylenebilir. Bu nedenle cinsiyet tayini yapılırken bu kısımların değerlendirilmesi ön plana çıkar (bkz. Tablo 2.) (Atamtürk, 2016).
Tablo 2. Kafatasında cinsiyete dayalı morfolojik farklılıklar
(Atamtürk, 2016)
Resim 9. Erkek kafatasının Sol-Lateral’den görünümü (White ve Folkens, 2005)
Resim 10. Erkek kafatasının Anterior’dan görünümü (White ve Folkens, 2005)
Resim 11. Kadın kafatasının Sol-Lateral’den görünümü (White ve Folkens, 2005)
Resim 12. Kadın kafatasının Anterior’dan görünümü (White ve Folkens, 2005)
Kafa iskeletinde gözlem yoluyla cinsiyet tespitini kolaylaştırmaya yönelik çalışmalardan biri de Buikstra ve Ubelaker (1994) tarafından yapılmıştır. Araştırıcılar cinsiyet tayini için nuchal crest, processus mastoideus, subraorbitalin kenarları, subraorbital çıkıntı, glabella çıkıntısı ve mental çıkıntının durumunu dikkate almışlardır. Bu değişkenleri 0 ile 5 arasında değişen skorlama üzerinden değerlendirmişlerdir (Atamtürk, 2016). Coxae ve pelvis için tüm sexüel dimorfizm sergileyen kriterlerden elde ettiğiniz verileri aşağıdaki skorlama ile cinsiyet tahmininde bulunabilirsiniz (Ubelaker ve Buikstra, 1997):
0 skoru: Gözlenmedi. Cinsiyetin belirlenmesi için gerekli veri yoktur.
1 skoru: Kadın. Verilerin kadın cinsiyetine uygun olduğuna şüphe yoktur.
2 skoru: Olasılıkla kadın. Verilere göre cinsiyet erkekten çok kadın bireye aittir.
3 skoru: Belirsiz. Veriler herhangi bir cinsiyeti belirtmiyor.
4 skoru: Olasılıkla erkek. Verilere göre cinsiyet kadından çok erkek bireye aittir.
5 skoru: Erkek. Verilerin erkek cinsiyetine uygun olduğuna şüphe yoktur.
Kafatasının morfolojik özelliklerinden cinsiyet tayinini değerlendirecek olursak, sadece kafa ve yüz iskeletinden cinsiyet belirlemenin çok tercih edilen bir yol olmadığı belirtilmelidir. Bunun en önemli nedeni, cinsiyet ayrımında dikkate alınan karakterlerin popülasyonlar arasında varyasyon göstermesidir. Örneğin bazı popülasyonlarda kadın kafatasının morfolojisi, başka bir grubun erkeklerinki kadar iri ve kaslı bir yapı gösterebilmektedir (Atamtürk, 2016). Kafatasında cinsiyet tayini için en çok belirgin 5 kısım özellikle incelenir. Bunlar; Occipital bölge, Mastoid çıkıntı, Supraorbital kenar, Glabella, Mental çıkıntı. Şimdi bunların kadınlarda ve erkeklerde sergilediği farklılıklara bakalım.
Occiptal bölge: Occiptal bölgede; erkeklerde kas yapışma izleri ve occipital çıkıntının belirgin olması kadınlarda ise kas yapışma izlerinin ve çıkıntının belirgin olmaması.
Mastoid çıkıntı: Mastoid çıkıntıda; erkeklerde daha yüksek ve kalın olması kadınlarda ise daha alçak ve narin olması.
Supraorbital kenar: Supraorbital kenarda; erkeklerde orta büyüklükte kadınlarda ise küçük olması.
Glabella: Glabellada; erkeklerde daha iri olması, kadınlarda ise daha az çıkıntılı olması.
Mental çıkıntı: Mental çıkıntıda; erkeklerde daha iri, daha köşeli, symphysisi daha yüksek, ramusu daha geniş ve uzun, gonial bölge daha çıkıntılı; kadınlarda ise küçük, gövdesi orta hatta yuvarlak, ramusu daha dar ve daha kısa, gonial bölge daha düz olması.
Occipital bölge için skorlama şeması.
Resim 13. (White ve Folkens, 2005)
Mastoid çıkıntı için skorlama şeması.
Resim 14. (White ve Folkens, 2005)
Supraorbital kenar için skorlama şeması.
Resim 15. (White ve Folkens, 2005)
Glabella için skorlama şeması.
Resim 16. (White ve Folkens, 2005)
Mental çıkıntı için skorlama şeması.
Resim 17. (White ve Folkens, 2005)
2.2.3. Diğer Vücut Kısımlarından Cinsiyet Tayini
Pelvis veya kafa/yüz kemikleri bulunmadığında diğer vücut kısımları değerlendirmeye alınabilir. Bu anlamda en fazla önem taşıyan vücut bölümleri uzun kemiklerdir. Uzun kemiklerin tümü erkeklerde kadınlara oranla daha geniş ve iri olup kas tutunma izleri daha belirgindir. Genel görüntünün yanı sıra uzun kemiklerin kendine has özellikleri cinsiyet ayrımında dikkate alınır. Örneğin humerus kemiğinde yer alan fossa olecranon erkeklerde hem sığ hem de üçgen şeklinde bir görünüm sergilerken, bu yapı kadınlarda daha derin ve ovalimsidir. Humerus’un distalinde yer alan epicondylus medialis açısının belirgin olması kadına özgü bir durumdur. Trochlea humerinin dış hattı kadınlarda daha fazla bükülmüş ve makara şeklini almıştır. Pelvis ve kafatasından sonra en fazla seksüel farklılık gösteren uzun kemik femurdur. Femur kemiği genellikle erkeklerde kadınlarda olduğundan daha uzun ve kalındır. Ayrıca femur boyunun açısı kadınlarda daha küçüktür. Postkranialde yer alan diğer cinsiyet ayırıcı özelliklere bakıldığında, kaburgaların sternal uçlarının erkeklerde belirgin çıkıntı yaptığı görülür.
Menopoz sonrası kadınlarda da bu durum geçerlidir, ancak sternal uçlar genellikle daha az çıkıntı yapar ve ince yapı gösterir. Vertebraların gövdeleri erkeklerde kadınlara nazaran daha iri olma eğilimindedir (Atamtürk, 2016). Kadınların uzun kemikleri genelde erkeklerin uzun kemiklerinden %10 oranında kısadır. Erkeklerin uzun kemiklerindeki tuberositler ve kasların yapışma yerleri belirgin, fermur ve tibia kondilleri daha büyüktür (Kayaaltı ve Parlakgörür, 2014).
2.3. MORFOMETRİK YAKLAŞIMLA CİNSİYET TAYİNİ
İskeletten cinsiyet belirlemede morfolojik farklılıkların yanı sıra biyometrik ölçülerde kullanılmaktadır. Vücut kemiklerinin çeşitli yerlerinden alınan ölçüler ve bu ölçülerden hesaplanan endisler cinsiyetler arasında farklılık göstermektedir. Osteometrik yöntemlerle gerçekleştirilen bu çalışmalar osteometri tahtası, kumpas ve çap pergeli kullanılarak yürütülmektedir (Bayraktar, 2014). Morfometrik yaklaşımla cinsiyet tayini için iki farklı kriter uygulanır. Bunlardan birisi Oransal Yaklaşımla Cinsiyet Tayini diğeri ise Diskriminant Analizleri İle Cinsiyet Tayini’dir.
2.3.1. Oransal Yaklaşımla Cinsiyet Tayini
Oransal yaklaşımda vücudun çeşitli kısımlarından alınan ölçüler birbirine bölünmekte, elde edilen sayı 100 ile çarpılarak temsili bir değer elde edilmektedir. Daha sonra bu temsili değerin altındakiler kadın, üstündekiler erkek olarak belirlenmektedir (Atamtürk, 2016).
2.3.2. Diskriminant Analizleri İle Cinsiyet Tayini
Antropologlar cinsiyet tespiti yaparken diskriminant analizlerinden de yararlanırlar. Bu eşitlikler özetle bağımlı değişken ve bağımsız değişken arasındaki yüksek korelasyon gösteren antropometrik ölçülerin diskriminant fonksiyonuna tabi tutulmasıyla elde edilmektedir. Bu analiz sonucunda cinsiyet ayrımı için bir değer hesaplanmakta, değerin üzerindekiler erkek, altındakiler kadın olarak belirlenmektedir (Atamtürk, 2016).
Not: İnsan iskeletlerinde yaş ve cinsiyet tayini kriterlerini bu bölümle bitirmiş bulunmaktayım. (https://www.bulbapp.io/p/ca5ec247-fb05-47a2-bc57-8c78c4d5b91c/bilim-ile-ilgili-ierik-paylam-hakknda-yapacaklarm) bu postta bahsetmiş olduğum Anadolu'da yapılmış olan kazıların Paleodemografik açıdan bölgesel analizleri adlı çalışmayı paylaşıp paylaşmama konusunda kararsız kaldım. Kararsızlığımın nedeni konu ile ilgili içeriğin sıkıcı olabileceği ön yargısı. Genelde bilim ile ilgili içerikler; teknik bilgiler içerdiği için çoğu sıkıcı olarak karşılanabiliyor, Anadolu'da yapılmış olan kazıların içeriğinin de sıkıcı olacağını düşündüğümden paylaşıp paylaşmama konusunda kararsız kaldım. Paylaşmamı isteyen olursa bölümler halinde paylaşmaya başlarım. Yine de konu hakkında ön bilgilendirme amaçlı birkaç şey yazayım. Anadolu'da yapılmış kazıların bölgesel analizlerini aşağıdaki genel başlıklar halinde yazmayı planlıyorum.
Başlıklar şu şekilde :
DOĞU ANADOLU BÖLGESİ
EGE BÖLGESİ
İÇ ANADOLU BÖLGESİ
MARMARA BÖLGESİ
GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ
AKDENİZ BÖLGESİ
KARADENİZ BÖLGESİ
Başlıkların içeriği ile ilgili olarak analizleri şöyle ilerletmeyi planlıyorum:
Yukarda bahsi geçen bölgelerde bulunan şehirlerde yapılmış olan kazı çalışmalarını en eski tarihli kazı çalışmasından başlayarak yapılmış olan son kazıya kadar çalışmaları inceleyip yıl yıl ve şehir şehir (bölgeye ait şehirlerin hangisinde kazı yapılmış ise ve yapılmış olan kazı çalışması yayınlanmış ise) analizlerini çıkarıp en son genel bir değerlendirme ile bitirmeyi planlıyorum. Tahminim uzun ve yorucu bir araştırma olacağı yönünde. İsteyen olursa bu konuya başlayıp bölümler halinde paylaşırım.
Yazdıklarımı vakit ayırıp okuyan, yorum yapan, beğenen herkese çok teşekkür ederim. :)