Guguk Kuşu Film Analizi
Bir Film İncelemesi: Guguk Kuşu
Herkese yeniden merhaba. Bu yazıda size kült bir filmden bahsedeceğim. “Nasıl, sen hala izlemedin mi?” gibi sorulara maruz kaldığımız filmler arasında yer alması muhtemel bu filmin adı “Guguk Kuşu”. Metallica’nın, “Welcome Home” şarkısını yazarken bu filmden esinlendiğini söyleyenler var. Yani bir efsane başka bir efsaneye ilham vermiş diyebiliriz. Bu güzel filmden bahsederken çok detay olan kısımlardan ve kritik gördüğüm noktalardan bahsetmeyeceğim çünkü spoiler vermek istemiyorum. Bu nedenle izlemeyenlerin film hakkında fikir edinebileceği, izleyenlerin ise hafıza tazeleyebileceği ölçüde bir yazı olacak. O zaman filme geçelim. İyi okumalar dilerim.
Guguk Kuşu
Yönetmenliğini Miloš Forman’ın yaptığı 1975 yapımı Guguk Kuşu, Ken Kesey’in 1962 yılında yazmış olduğu “ One Flew Over The Cuckoo’s Nest” adlı kitabından sinemaya uyarlanmış bir film. Jack Nicholson, Louise Fletcher, Will Sampson, Danny DeVito, Brad Dourif gibi isimlerin yer aldığı film, beş dalda Oscar ödülü kazanmış. Film, Randle Patrick McMurphy’nin uyumsuz, saldırgan ve tembel olması gerekçe gösterilerek hapishaneden sinir hastalıkları hastanesine gönderilmesiyle başlıyor. Burada bazı tetkikler yapıp akıl sağlığının yerinde olup olmadığını tespit etmeyi amaçlıyorlar. Pek çok hastanın kaldığı bu hastanede; McMurphy, hastane personeli ve diğer hastalar için farklı bir süreç başlamış oluyor. Filmin konusu da bu süreci ve yaşanan çeşitli olayları kapsıyor.
Hasta mı Taklitçi mi?
Filmin ilk dakikalarında hastaneye geldiğindeki çılgınca gülüşü ve tuhaf hareketleriyle McMurphy hakkında fikir edinmeye başlıyoruz. Geldiği hapishanede onun sorumluluktan kaçmak için akıl hastası rolü yaptığını düşünüyorlar. Biz bu bilgiyi hastanedeki doktorla arasında geçen diyalogdan ediniyoruz. Onun gerçekten psikolojik bozukluğu olan birisi mi yoksa sadece öyleymiş gibi davranan bir taklitçi mi olduğunu anlamak ise pek kolay olmuyor. Bir süre onun probleminin ne olduğunu sorguluyoruz. Doktorla konuştuğu sahnede hapishaneye girme nedeninin reşit olmayan bir kızla cinsel birliktelik yaşaması olduğunu ve saldırgan davranışları nedeniyle daha önce en az beş kez tutuklandığını öğreniyoruz. Bunlar bir araya gelince McMurphy ile ilgili çok da iç açıcı bir manzara görmüyoruz. En önemlisi de McMurphy, yaptıklarından pişmanmış gibi durmuyor. Bu durum başta benim aklıma antisosyal kişilik bozukluğunu getirmiş olsa da filmin ilerleyen kısımlarında bu fikrimin doğru olmadığını gösterecek sahneler geliyor. Belki de gerçekten McMurphy’nin hiçbir şeyi yok ve rol yapıyor. Bunun doğru olup olmadığını ilerleyen dakikalarda anlayabiliyorsunuz.
Hemşire Ratched
Mildred Ratched; hastanenin otoriter, keskin sınırları olan, ciddi hemşiresi olarak karşımıza çıkıyor. Başta kibar ve yardımsever bir izlenim bırakan Ratched’ın hastalara karşı duygusal kayıtsızlığı bıraktığı izlenimle çelişiyor. Kendi doğrularına aykırı olan her şey onun diğerleri üzerinde otorite kurma isteğini güçlendiriyor. Birkaç sahnede hastaların zaaflarını yüzlerine vurarak onları etkisi altına almaya çalışıyor. Doktorlar kendisine McMurphy’nin hastaneden gönderilmesi konusundaki fikrini sorduğunda ise verdiği cevap, genel davranış biçimi için çok güzel bir örnek oluyor. Ratched, McMurphy’nin hastanede kalmasını istiyor ve ona yardımcı olabileceklerini söylüyor. Bence Ratched, kendisine karşı çıkan McMurphy’yi avucunda tutmak, hastanede kendisinin hakim olduğunu göstermek için bunu istiyor. Tabii gerçekten yardım etmek istediğini düşünmüş olanlar da olabilir. Ancak filmin geneline ve Ratched’in diğer tutumlarına baktığımda bu açıklama bana daha makul geliyor.
Hastane Sakinleri
Hastanedeki hastalardan biri olan Şef Bromden; sessiz sakin oluşu, upuzun boyu ve cüsseli yapısıyla filmin başlarında hemen kendini belli ediyor. Hastanedeki insanlar onun kimseyi duyamadığını ve konuşamadığını düşünüyorlar. McMurphy, birkaç kez onunla iletişim kurmaya çalışıyor ancak pek de istediği gibi bir sonuç alamıyor. Filmin ilerleyen kısımlarında ne Şef ne de McMurphy’le arasındaki iletişim aynı kalıyor. Mcmurphy’le beraber izleyiciyi şaşırtacak şeyler ortaya çıkıyor ve Şef’in sessizliğinin bir perde görevi taşıdığını anlıyoruz. Hastanede kalan diğer hastaların da Şef gibi dikkat çekici olduğunu düşünüyorum. Mesela Taber’in asabi tavırları, Martini’nin sürekli gülümsemesi, Billy’nin kendini ifade ederken zorlanması hastanenin atmosferini tamamlıyor. Harding’in sakin görünümünün altında var olan şüpheleri, Cheswick’in bir çocuk kadar hassas olması ve diğer hastalar, gerçek bir hastanenin sakinlerini izliyormuş gibi hissettiriyor.
Beyzbol Maçı Meselesi
McMurphy, beyzbol maçı finallerinin başladığı günlerde hastanedeki televizyondan maçları izlemek istiyor. Hemşire Ratched ise bu duruma sıcak bakmıyor. Sadece oy çokluğu sağlanırsa izin verebileceğini söylüyor. McMurphy ne kadar uğraşsa da oy çokluğunu sağlamayı başaramıyor. Bu nedenle Ratched’a çok sinirleniyor. Televizyonun önüne geçiyor ve sanki maçı izliyormuş gibi davranıyor. Bunu gören diğer hastalar da ona katılıyor ve ortaya ilginç anlar çıkıyor. Ratched bu olaydan sonra kendi otoritesine karşı var olan tehdidin tam olarak farkına varıyor. İlerleyen kısımlarda doğrularını dayatmaya daha istekliymiş gibi bir tutum benimsiyor. Tabii bu durum hastanedeki gerilimi tırmandırıyor. Bu gerilimden etkilenen ise sadece McMurphy ve Ratched olmuyor.
Deli Değilsiniz
Filmde kavradığım en kilit noktalardan biri, McMurphy’nin hastaların iyi oluş haline katkısını fark etmek oldu. Hatta bu katkının hemşire Ratched’ın katkısından fazla olması oldukça çarpıcıydı. Ratched’ın hastalara olan soğuk tavrı, destekleyici olmaktan uzak görünüyordu. Onları anlamaya çalışmak yerine sadece var olan düzeni devam ettirmeye çalışıyordu. Bu çaba hastaları da olumsuz etkiliyordu. Özellikle beyzbol maçıyla ilgili sahne gibi birkaç sahnede “Bu şu an kesinlikle olmak zorunda mı, bu kural asla esnetilemez mi?” diye düşündüm. Tabii buradan McMurphy’nin her hareketinin sağlıklı olduğu gibi bir anlam çıkaramayız fakat şunu söyleyebiliriz: McMurphy diğer hastaları anlamaya çalışıyordu. Onlara deli olmadıklarını söyleyerek günlük aktivitelere katılmaları için teşvik ediyordu. Bunun sonucunda hastalar, kendilerine insan olduklarını hatırlatan bu adamı seviyorlardı.
Filmi İzlemek İçin Sebepler
Filmde, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri üzerinden yapılan sistem eleştirisini görebilirsiniz. Ayrıca biraz da hüzünlü bir şeyler izlemek istiyorsanız tam size göre bir film diyebilirim. Jack Nicholson’un en iyi erkek oyuncu Oscar ödülünü almasını sağlayan etkileyici performansını izleyebilirsiniz. Louise Fletcher’a en iyi kadın oyuncu Oscar ödülünü getiren hemşire Ratched karakteriyle tanışabilirsiniz. Miloš Forman’a en iyi yönetmen Oscar ödülünü getirmiş bu filmin aynı zamanda neden en iyi film ve en iyi senaryo (uyarlama) Oscar ödüllerini de aldığını görme fırsatı bulabilirsiniz. Kısaca ifade etmek gerekirse kaliteli vakit geçirmek için ödüllerle bezenmiş bu filmi tercih edebilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler dilerim.
Filmi aşağıya bırakacağım linklerden ve Apple tv uygulamasindan izlemeniz mümkün.
Film linkleri:
https://www.hdfilmcehennemi.fun/guguk-kusu-izle-hdf-5/
https://www.hdfilmizle.site/film/guguk-kusu-1975-izle/
https://kultfilmler.com/one-flew-over-the-cuckoos-nest-guguk-kusu/