Otlukbeli Muharebesi
Otlukbeli Muharebesi ya da Başkent Muharebesi tarihinde Osmanlı padişahı II. Mehmed ile Akkoyunlu sultanı Uzun Hasan arasında yapılmış bir meydan muharebesidir.
Otlukbeli Muharebesi birçok tarihçiye göre döneme oranla kullanılan taktik, teknoloji ve insan gücü bakımından 15. yüzyılın en büyük savaşlarından biri olarak kabul edilir.
Muharebe öncesiOsmanlı ve Akkoyunlu hanedanları arasındaki düşmanlık, Yıldırım Bayezid ve Kara Yölük Osman zamanına dek uzanıyordu. Osmanlılar Karakoyunlularla müttefikken Akkoyunlular da Timur'u desteklemişlerdi.
Uzun Hasan, 1458’de Trabzon İmparatoru IV. İoannis'in kızı Despina Hatun (Theodora Megale Komnini) ile evlenmiştir. Uzun Hasan, yeğeni Murad’ı İstanbul’a gönderdi. Osmanlı Sultanı II. Mehmed’ten, Trabzon İmparatorluğu vergisinin affedilmesinden başka, Despina Hatun'a çeyiz olarak verilmiş olan Kayseri bölgesini ve önceki hediyeleri istedi. Fatih, vergi işini bölgeye gelerek bizzat halledeceğini bildirdi. Fatih, Uzun Hasan ve müttefiki Trabzon İmparatorluğu ile Gürcülere karşı 1461’de harekete geçti. Uzun Hasan’ın, 1459’da zapt ettiği Koyulhisar’ı aldı. Akkoyunlu ordusu Erzincan’daki Munzur Dağlarında Osmanlılara yenildi. Uzun Hasan, annesini Fâtih’e gönderip, antlaşmayı sağladı. Uzun Hasan tarafsız kaldı ve Fatih, 26 Ekim 1461’de Trabzon'u fethedip, bölgedeki Rum hâkimiyetine son verdi.
1466'dan itibaren Osmanlı kuvvetleri Orta Anadolu'ya girerek Karamanoğullarını takibe başladı. Karamanoğlu kuvvetleri doğuya kaçarken Akkoyunlular sınırı geçti ve 1472'de Osmanlı birlikleriyle çatışmalar yaşandı. Ertesi yıl II. Mehmed, bizzat ordunun başına geçerek doğuya yürüdü.
Ordular ve taktikler
Uzun Hasan'ın ordusu Karamanoğullarından arda kalanlarla takviye edilmişti. Ordu, kalabalık fakat düzensiz bir Türkmen ordusuydu. Asıl gücünü hafif süvariler ve mızraklı piyadeler oluşturuyordu. Uzun Hasan'ın amacı Osmanlı sipahilerini mızraklı yayalarla devirmek ve süvarileriyle de kıskaca sarıp yok etmekti.
Osmanlı ordusunda her ne kadar topçu yeniçeriler olsa da asıl çarpışmalar sipahiler arasında oldu. Meydan savaşında sonucu belirleyecek olan da sipahiler ile akıncıların hücumu idi. Ancak II. Mehmed, İstanbul'un fethi sırasında gücünü ispatlayan topların meydan savaşında da kullanılmasını istiyordu. Bu amaçla ilk kez hafif havan topları üretildi ve bunlar, doğu seferine götürüldü.
Osmanlı ordusu Doğu Karadeniz dağları arasında ilerlerken Uzun Hasan'ın birlikleri gizlice yaklaştı. Uzun Hasan, dağlarda baskın yapmayı planlamıştı. Osmanlı keşif birlikleri çok yakına sokulan düşmanı son anda fark etti ve II. Mehmed, derhal savaş düzeni alınmasını emretti.
İki ordunun karşılaştığı arazi, akarsu tarafından yarılmış bir vadiydi ve savaşa hiç müsait değildi. Kayalıklar ve engebe yüzünden atların kullanımı çok zordu. Osmanlı beyleri geri çekilip ova bulmayı önerdiyse de düşman bu kadar yakındayken geri çekilme manevrasının tehlikeli olacağını düşünen II. Mehmed muharebe yapmaya karar verdi.
Muharebe öncesinde Rumeli Beylerbeyi Has Murad Paşa, Uğurlu Mehmet Bey'in tuzağına düştü ve geri çekilirken Fırat Nehri'nde boğuldu. Bu asker içinde büyük üzüntüye neden olduysa da asıl muharebeler Tercan Ovası'nda Otlukbeli'nde yapıldı. Öncü birliklerle yapılan muharebede Davud Paşa galip gelip Akkoyunlu öncü birliklerini yenilgiye uğrattı. Sonra Akkoyunlu sağ cenah komutanı Zeynel Mirza'nın Davud Paşa'ya hücuma geçmesi üzerine Osmanlı sol cenah komutanı Karaman Valisi Şehzade Mustafa Akkoyunlu sağ cenahını bozguna uğratıp Zeynel Mirza'yı azapların içine çekip onu öldürdü.Böylece Akkoyunlu sağ cenahı bozguna uğrayıp dağıldı. Bu sırada Osmanlı sağ cenah komutanı Amasya Valisi Şehzade Bayezid önce Uğurlu Mehmet Bey'e saldırıp onun savaş alanından kaçmasına neden oldu. Uğurlu Mehmet Bey çekildikten sonra Akkoyunlu sol cenahını Mehmed Bakır komuta ediyordu. Şehzade Bayezid üzerine saldırıp Akkoyunlu sol cenahını bozguna uğratıp, kendisini esir aldıktan sonra Uzun Hasan'a saldırdı. Hem Şehzade Mustafa hem de Şehzade Bayezid'in hücumlarına karşı koyamayan Uzun Hasan yerine kendisine benzeyen bir askerini bırakıp savaş alanından kaçtı.
Muharebe sonrası
Zaferden sonra Osmanlı beyleri düşmanı takibi önerse de II. Mehmed ileri gitmedi.Arazi pusu kurmaya elverişliydi, keşif birliklerinin düşmanı fark etmede geç kalmasını da göz önünde bulunduran II. Mehmed, düşmanın gitmesine göz yumdu.
Ertesi yıl çatışmalar devam ettiyse de Akkoyunlular için çöküş dönemi başladı. Savaştan sonra Fatih Sultan Mehmed, pek çok ülkeye, çeşitli dillerde fetihnâmeler yolladı. Bunlardan biri de, Timurlular'a yollanan, Uygur alfabesiyle yazılmış olan fetihnâmedir.