BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ
Büyük Selçuklu Devleti, 11. ve 12. yüzyıllar arasında Orta Doğu ve Orta Asya'da hüküm süren büyük ve etkileyici bir İslam devletiydi. Bu devlet, tarihin en önemli dönüm noktalarından birini oluşturan Malazgirt Meydan Muharebesi'nde Bizans İmparatorluğu'nu yenerek Anadolu'nun kapılarını Türklere açan devlettir.
Büyük Selçuklu Devleti, geniş toprakları ve stratejik konumu ile tarihin en etkileyici devletlerinden biriydi. İran, Irak, Afganistan ve Türkiye'nin bugünkü topraklarını içine alan bu devlet, Doğu ve Batı arasında bir köprü görevi görmüştü. Bu durum, Selçukluların hem Doğu hem de Batı'dan etkilenen karmaşık ve zengin bir kültür geliştirmesine olanak sağlamıştı.
Selçuklular, İslam'ı benimsemiş ve bu dinin değerlerini toplumlarına yaymışlardı. Bu nedenle, Büyük Selçuklu Devleti, İslam dünyasında bilim, sanat ve felsefenin gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Selçuklu başkenti İsfahan, "yarısı dünya" olarak anılan bir bilim ve kültür merkeziydi. Burada, bilim adamları, sanatçılar ve filozoflar, zamanlarının en önemli çalışmalarını gerçekleştirdiler.
Büyük Selçuklu Devleti, sadece kültürel ve bilimsel gelişmeleriyle değil, aynı zamanda askeri başarılarıyla da tanınmıştır. Selçuklu ordusu, disiplinli ve etkili bir savaş makinesiydi. Bu ordunun en önemli özelliği, hafif süvari birliklerinden oluşan ve düşman hatlarını hızla yaran "okçu süvari" birlikleriydi.
Büyük Selçuklu Devleti, tarihin en önemli ve etkileyici devletlerinden biriydi. Geniş toprakları, stratejik konumu, karmaşık ve zengin kültürü, bilim ve sanata katkıları ve askeri başarıları ile bu devlet, hem Doğu hem de Batı tarihinde önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, tüm bu başarılarına rağmen, Selçukluların en büyük mirası belki de Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasıdır. Bu süreç, bugünkü Türkiye'nin temellerini atmıştır.