DÖRT ELEMENT HAKKINDA (ATEŞ-HAVA-SU-TOPRAK)
En eski çağlardan beri Evrenin “Dört elementten oluştuğu” söylenir. Bu kuramı ortaya atan ünlü düşünür Empedokles’tir. Bu kuramın gelişmesini sağlayan Antik Yunan filozoflarından Aristo Teles: “Evrene dörtlü ritim hâkimdir. Canlı cansız her şeyin yapısı dört ana elementten oluşmuştur. Bunlar ateş, hava, toprak, su’ dur.” fikri de bunlardan biridir.
Hatta bu teoriye göre; elementlerin evreni oluşturduğu gibi, aynı zamanda yeryüzünü de yönetir ve düzenler. Bu elementlere ek olarak 5. elementten de bahsedilmektedir. Bunun metal veya tahta olduğunu savunan çok fazla teori var.
Günümüzde gelişen teknoloji ve bilimin ışığında bu elementleri mercek altına alalım. Öncelikle Element nedir? Onun tanımıyla başlayalım.
Bilim İnsanlarının tabiriyle: “Aynı atomlardan meydana gelen saf maddelere Element denir.” Bu perspektiften yola çıkarak dört elementi incelemeye alalım.
Ateş: Uzun yıllar element olarak kabul edilse de modern bilime göre ateş saf madde değil. Farklı maddelerden oluştuğu için element olarak kabul edilmez. Yüksek sıcaklıklarda madenin plazma hali de denilebilir.
Hava: Gaz halinde içinde farklı(azot, hidrojen, helyum vb.) elementlerin bulunduğu bir karışımdır. Günümüzde saf olmadığı için element olarak kabul edilmiyor.
Su: Hidrojen ve Oksijen elementlerinden oluşan bir bileşiktir.
Toprak: İçinde sayısız elementi barındıran bir karışımdır.
Özetle modern bilime göre, dört elementin hiçbiri element değilmiş. Ancak eski medeniyetler modern bilime sahip olmamakla birlikte; element olarak isimlendirdikleri bu maddeleri önemsemişler hem maddi hem manevi gücünü anlatmaya çalışmışlardır.
Mesela, Yunan felsefesine göre dört element:
Ahlak (Ateş), Estetik ve Ruh (Su), Akıl (Hava), Fiziksel her şey (Toprak) simgeler.
Aynı şekilde eski Sümerlerde tanrılar elementlere karşılık gelirdi. Gökler (hava), Enli (Ateş), Ninhursaga (Toprak), Enki (su) tanrısı.
Bizler bu elementleri elbette ilah edinmeyeceğiz. Ancak bilimin ışığın da tahlil edeceğiz.
Şimdi Elementlerin şaşırtan özeliklerimden bahsetmek istiyorum.
Hidrojen(H): Yanıcı bir madde ve gaz halindedir.
Oksijen(O): Yakıcı bir madde ve gaz halindedir.
Bu iki element birlikte tepkimeye girdiğinde(H2O) Su’yu oluştururlar. Su söndürücü bir maddedir. Aynı zamanda fiziksel hali sıvıdır.
Bir örnek daha:
Klor(Cl): Zehirli gaz mikropları öldürmek için kullanılır.
Sodyum(Na): Sabun ve patlayıcı yapımında kullanılır.
Bu iki element tepkimeye girdiğinde (NaCl) sofra tuzunu oluştururlar. Zehirli bir elementle patlayıcı bir elementle bir araya geliyor ve oluşan maddeyi biz sofrada tüketiyoruz. Gerçekten çok ilginç değil mi?
Evet, çocuklarımız hayret etmesini bilecek, merak edecek ve sorgulayacak. Olayların perde arkasını öğrenecekler. Kabul edelim geleceğimiz Bilimde!
Son olarak bu hafta ilgimi çeken en muhteşem bilim haberini sizinle paylaşmak istiyorum. Bu haber Tesla ve SpaceX'in kurucusu Elon Musk’tan geldi.
Elon Musk: “SpaceX atmosferdeki Karbondioksiti(CO2) alıp roket yakıtına dönüştürecek bir çalışma başlatması ve uzay yolculuklarında karbondioksit kullanmanın “Mars yolculuğu için de önemli olacağını” belirtti. Muhteşem bir fikir değil mi?
Karbondioksit (CO2) zehirli bir gaz. Bitkiler bu zehirli gazı bizim için şekere dönüştürüyordu. Roket yakıtı olması bilimde yeni bir devrim olur. Üstelik atmosfere, canlılara maddi ve manevi çok faydaları olacaktır. Bizler de bilimin takipçisi olacağız. Geleceğimizi Bilimde arayacağız. Çünkü biliyoruz ki;
“Bilim üretmeyen bir toplum bağımsız değildir, başkaları tarafından yönetilir.”