AVOKADO

BJ4W...6D7R
9 Jan 2024
52

AVOKADONUN ANADOLU TOPRAKLARINDAKİ HAZİN HİKAYESİ.

Avokadoyu herhalde duymayanımız kalmamıştır. Son zamanların populer meyvesi yada elitlerimizin diyet menusunde olmazsa olmaz meyvesi avokado. Birçoğumuz gibi bende bu meyveyi son 10 yıldır tanıyorum öncesi hakkında herhangi bir bilgimde yok ama bugün internetde dolaşırken avokado hakkında bir yazı takıldı. Bu yazıda bilinenin (en azından benim bildiğimin) aksine avokadonun Türkiye'de yeni bir meyve olmadığının, bu meyveyi yetiştirmek üzere 1720 lerde çalışmalar yapıldığını öğrenmiş oldum ve bulduğum bu yazıyı sizinle paylaşmak istedim.


Avokadonun anavatanı Meksika'dır . Avokadonun tarihi MÖ. 10 bin yıllarına kadar dayanır. Bu meyveye Timsah armudu da denir. Avokado meyvesi oval şeklindedir ve armuta benzer. Besleyici bir meyvedir. Afrikada fakirin tereyağı olarak da bilinir. Tropikal iklimde yetişen avokado bugün Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde de yetiştirilir. Ancak avokadonun tarihi bilenen yönüyle 1970 ler olarak literatura girmiş olsada bilinenin aksine çok çok önceden de yetişiyormuş desem buna kim inanır?


Bundan 300 yıl önce Osmanlı'da da avokado yetiştiriliyordu. O dönemlerde yaşayan Osmanlı döneminin alimi, 1688 doğumlu Molla Kamil Efendi, din alimi olmasına rağmen pozitif ilimlerle de ilgilenen bir beyefendiydi. Öyle meraklıydı ki eğitim için ailesinin karşı çıkmasına rağmen eğitim almak için Roma ve Paris'e gitmiştir.


Molla Kamil Efendi, buralarda özellikle bitki ve tarım ilimlerinde eğitim almış ve İstanbul'a geri dönmüş. İstanbula dönüşünde sarayda bostancıbaşının yanında çalışmaya başlamış. Çalışkanlığı ve azmi ile Kamil Efendi'nin dikkatleri üstüne çekmesi 1720 yılında yaşanan bir olaya dayanıyor.


Bu tarihte İstanbul'daki lale bahçelerinde nedeni anlaşılamayan bir hastalık tüm laleleri mahvetmiş. Dönemin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa da bu meseleyi çözmesi için Kamil Efendi'yi görevlendirmiş. O da öğrendiği bilimsel yöntemlerle hastalığı tedavi etmiş ve “Halaskaran-ı lalezar" lakabı ile sarayın takdirini kazanmıştır.






Kamil Efendi'ye müfakat olarak da Yalova'da ziraat çalışmalarını yapması için bir arazi tahsis edilmiştir. Kamil Efendi'nin burada yaptığı en ilginç çalışma ise Fransa'da görüp çok beğendiği avokadoyu Anadolu şartlarında yetiştirmeye çalışması olmuştur.








Uzun uğraşlar sonucunda avokadoyu Yalova'da yetiştirmeyi başarmış ve mahsulünü saraya takdim etmiştir. Kamil Efendi bunu yaparken avokadonun faydalı olduğunu, leziz bir tada sahip olduğunu söylemiş.


Meyvenin tadını beğenen Damat İbrahim Paşa verdiği davetlerde insanlara avokadoyu ikram etmeye başlamış ve moda haline gelen bu egzotik yiyecek kısa zamanda İstanbul seçkinleri tarafından benimsenerek sofralardaki yerini almıştır. Ancak Kamil Efendi halkın da istifade etmesini istese de bu meyve halka inememiş, sadece yüksek zümredekiler arasında tüketilmiştir.
Ancak "avokado modası" çok uzun sürmemiştir. Tarih 1730 yılını gösterdiğinde Osmanlı Devleti'nde Patrona Halil ayaklanması çıkar ve isyancılar Damat İbrahim Paşa ve Kamil Efendi'ye zulmederek öldürür.


Ayaklanmaya katılan bir grup, avokadonun timsah ile ağacın birlikteliğinden olduğu söylentisini yaymıştır. Avokadonun mekruh olduğu, Müslüman memlekette üretilmesinin ve yenilmesinin caiz olmadığı fetvası verilince de Yalova'daki bütün avokado ağaçları yakılarak tahrip edilmiştir.






Türk tarihinde modern çalışmları ile tanınan bilim insanımızın çalışmaları geri kafalı insanlar yüzünden engellenmiştir. Avokadonun faydalı bir meyve olduğunu tekrar keşfetmemiz ve ülkemize geri gelmesi de 1970 leri bulmuştur.




Derlemedir.

Get fast shipping, movies & more with Amazon Prime

Start free trial

Enjoy this blog? Subscribe to paren52

5 Comments