Hoşgeldin Ya Şehri Ramazan

8beh...YzkY
11 Mar 2024
56

Ramazanda ibadet ve iyiliğin sevabı


Sual: Ramazan ayında ibadet ve iyilik etmenin sevabı daha mı fazladır?
CEVAP
Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.


Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur.
Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.

Oruçlu iken günahtan sakınmalıdır. Gözü ve dili günahlardan koruduğumuz gibi, kulağımızı da korumamız gerekir. Konuşulması haram olan şeyi, dinlemek de haramdır. El, ayak ve diğer uzuvları da haramdan korumalıdır! Oruç tutup azaları ile günah işleyen, ilaç yerine zehir içen hastaya benzer. Çünkü günah zehirdir. İbadetlerimizin sevabını yok eder.

Kötülük veya herhangi bir günah işledikten sonra pişman olmak ve iyilik ve ibadet etmeye devam etmek lazımdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir günah işlediğin zaman hemen arkasından bir iyilik yap, bir sevap işle ki o günahı mahvetsin!) [Beyheki]

(Nerede, ne halde bulunursan bulun, Allah’tan kork ve kötülüğün akabinde bir iyilik yap ki onu yok etsin!) [Tirmizi]

Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Elbette hasenat, seyyiatı yok eder.) [Hud 114]
[Hasenat, her çeşit iyilik, seyyiat ise, her çeşit kötülük demektir]

Kötü-iyi ayrımı yapmadan herkese iyilik etmelidir! Güçsüzlere, ihtiyarlara, muhtaçlara yardım etmek dinimizin emirlerindendir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Bir müslüman kardeşine ikram eden, Allahü teâlâya ikram etmiş gibidir.) [Taberani]


(Bir genç, bir ihtiyara, yaşından dolayı hürmet ederse, o genç ihtiyarlayınca, Allahü teâlâ ona hizmet edecek gençler yaratır.) [Tirmizi]

İnsanlara iyilik etmek çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(İnsanların hepsi Allah’ın ıyâli [ev halkı] gibidir. Allahü teâlânın en çok sevdiği kimse, Onun ıyâline [insanlara] en faydalı olandır. Allahü teâlânın en buğzettiği kimse de Onun ıyâline iyilik etmeyendir.) [Bezzar]

(Şu iki şeyden daha iyisi yoktur: Allah’a iman ve Onun kullarına iyilik etmek. Şu iki şeyden de kötüsü yoktur: Şirk ve insanlara kötülük etmek.) [Deylemi]

(En iyi kimse, kendisinden hep iyilik beklenendir.) [Tirmizi]

(İyilik etmek ömrü uzatır.) [Taberani]

(Kime bir iyilik yapılırsa, o iyiliği ansın! İyiliği anmak şükür, iyiliği gizlemek nankörlüktür.) [Ebu Davud]

Ramazan ayında yapılan nafileler

Sual: Ramazan ayında yapılan hayırlara, verilen sadakalara, çekilen tesbihlere, daha mı çok sevap verilir?
Cevap: Konu ile alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabının 1. cilt 45. mektubunda buyuruyor ki:
“Ramazan-ı şerif ayında yapılan nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda, bir oruçluya iftar verenin günahları affolur, Cehennemden azad olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz. Bu ayda, emri altında bulunanların işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren amirler de affolur, Cehennemden azad olur. Resûlullah efendimiz, bu ayda, esirleri azad eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene, bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer. Bu ayı fırsat bilmelidir. Elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır. Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir. Kur’ân-ı kerim Ramazan ayında indi. Kadir gecesi, bu aydadır. Ramazan-ı şerifte, hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince; (Zehe-bezzama' vebtelletil urûk ve sebe-tel-ecr inşâallahü teâlâ) okumanın sünnet olduğu Tebyînin Şelbî haşiyesinde yazılıdır. Teravih kılmak ve hatim okumak mühim sünnettir.”


Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Ramazan-ı şerifin her günü müminler için bayramdır. Bu günleri değerlendirenin, bütün bir yılı bereketli geçer. Cuma ve Ramazan-ı şerifin her günü, kâfirler dâhil hiç kimseye azap edilmez.

Ramazan-ı şerif, kirli elbisenin, çamaşır makinesinde temizlenmesi gibi oruç tutanı temizler. Bu ayın ilk günü temizlik başlıyor, son günü oruç tutan, tertemiz oluyor. Ramazandan sonra, günahlardan dolayı yine kirlenmeye başlıyor.

Bu ayda şöyle dua etmeli: Yâ Rabbî, bizi Ramazan-ı şerifin şefaatine nail et! Oruçlarımızı kabul et! Bu ayda affettiğin kulların arasına bizleri de dahil et!

Ramazan, bizi biraz hâlsiz bırakıyor, ama zaten ibadet de, aczini ve ihtiyacını göstermek demektir.

Regaib gecesinde Allahü teâlâ çok ihsan eder. Duaları kabul eder. O hâlde Regaib gecesinin, Ramazan ayından farkı ne? Bu ayda ibadet edip günahtan sakınana, bütün yıl bunları yapmak nasib olur. Mücevher hiç tütün kağıdına sarılır mı? Güzel kutuya konur. İşte bunun gibi, Şaban, Şevval ve Hac ayları da Ramazan-ı şerifin özel muhafaza kutusu gibidir.

İslâm dinine uyan, Allahü teâlânın dostlarına, yani Peygamber efendimize ve onun vârisi olan Ehl-i sünnet âlimlerine uyar; nefsine uyan da, Onun düşmanlarına uymuş olur. Bu ayda çok istigfar etmeli. İstigfar, dünya ve âhiret zararlarına şifadır, ilaçtır. Her gün yüz kere, (Estagfirullahel azîm ellezî lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbu ileyh) demeli.

Günümüzde Ramazan ayı orucuna takvimle başlandığı için, başından ve sonundan birer gün şüpheli oluyor. Bunun için, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî hazretleri, (Ramazandan sonra iki gün kaza orucu tutmalı) buyuruyor. Kadıhan fetva kitabında da diyor ki: (Takvime bakarak, bir ay oruç tutulsa, Ramazanın başlaması ve bitmesi şüpheli olur. Ramazandan bir gün önce veya Ramazanın ikinci günü yahut tam Ramazan başında oruca başlanmış olabilir. Birinci hâlde, Ramazandan bir gün evvel tutmuş ve Ramazanın son günü bayram yapmıştır. İkinci hâlde, Ramazanın birinci günü tutmamış, son günü de bayramda tutmuştur. Her iki hâlde de, Ramazanın 28 gününde oruç tutmuş olup bayramdan sonra, 2 gün kaza tutması lazım olur. Üçüncü hâlde, oruç tutulan bir ayın ilk ve son günlerinin Ramazana tesadüf ettiği şüphelidir. Böyle şüpheli günlerdeki oruç sahih olmadığı için, bayramdan sonra iki gün kaza orucu tutulmalı.)

Get fast shipping, movies & more with Amazon Prime

Start free trial

Enjoy this blog? Subscribe to Borsarazzi

0 Comments