Cehennem
Dünyanın en meşhur Cehennem sahnelerinden biri; 1410 yılında Giovanni da Modena tarafından, İtalya'nın Bologna şehrinde yer alan Petronio Bazilikasına fresk tekniği ile yapıldı. Diğer Cehennem resimlerinden farkı ise sahne içinde Hz.Muhammed tasvirinin de olması...
Sadece kutsal kişilerin tasviri bile İslam kültürü için başlı başına bir sorun iken Modena'nın Muhammed peygamberi cehennemde acı çekerken göstermesi, eserin yapıldığı günden beri olay çıkarmasına neden oldu. Üstelik sanatçı Muhammed peygamberi Cehennemde gösterme işini gizlice yapmıyor. Çok açık bir şekilde, hatta adını altına yazarak yapıyor. Eserdeki korkutucu ve devasa figürün bizim bakış açımıza göre sağında acı çeken figüre ve altında yazan yazıya bakın...
Eserin yapıldığı dönemlerde, İslam kültürü ile Katolik Kilise arasındaki rekabetin bir sonucu olan bu tavır nedeniyle bu iki güç bu resimden dolayı sık sık karşı karşıya gelmeye devam ediyor. Hatta eser zaman zaman saldırıya da uğruyor. Bazilikadaki eseri yok etmek isteyen Müslümanlar 2002 ve 2006 yılında saldırdılar. Ancak eser günümüzde hala San Petronio Bazilikasında görülmeye devam ediyor. Yaratıcı bir bakış açısı ile ele alınan cehennem tasvirlerinden biri olan bu eseri diğer tüm cehennem tasvirlerinden ayıran da bu İslam karşıtı tavır oluyor. Dev bir canavarın etrafında acı çeken, zebaniler tarafından türlü işkencelere maruz kalan insanları görüyoruz.
1410 yılından bu olaya baktığımızda bu tip duvar resimleri ile sıklıkla karşılaşırız. Orta Çağ zihniyetinin kalıcı izlerinin devam ettiği bu dönemlerde yapılan duvar resimleri, okuma yazma bilmeyen halka dini öğretmek amacıyla yapılırlar. Skolastik düşüncenin de hakim olduğu bu karanlık dönemde okuma yazma bilmeyen insanları korku ile yönetmek adına ürpertici tasvirler kiliselerin duvarlarını süslemeye başlar. Bu orta çağ boyunca devam etse de 1400'lerin başında Rönesans kültürünün başlaması ile Daha insani bir tavra bürünürler. O dönemde insanlar İncil dahi okuyamadığından yapılan bu tür resimler; din adamlarını dinlemezlerse başlarına nelerin geleceğini gösterir. Ayrıca o yıllarda Osmanlılar ile giderek güçlenen bir İslam kültürünün olması bu fresk eseri provotakif bir silaha dönüştürüyor. Dini inancına sımsıkı bağlı taşralılar bu eseri gördüklerinde düşmanlarının kafir olduğunu görüyor ve bir yandan da din adına savaşmazlarsa, dini kurallara ve din adamlarının sözlerine uymazlarsa başlarına neler geleceğini görüyorlar.
Yani eğer iyi bir Katolik olmazlarsa cehenneme gideceklerini, zebaniler tarafından işkenceye maruz kalacaklarını ve tüm bunları en büyük düşmanları olan İslam kültürünün peygamberi ile yaşayacaklarını ima eden bir eser.
1410 yılını Rönesans dönemi olarak gören ve bu gibi düşüncelerin o dönemlerde kalmayacağını düşünen varsa Avrupa'da en büyük cadı avının 1470 yılında gerçekleştiğini ve 20.000 kadının bu nedenle öldürüldüğünü belirtmeliyim. 1501 yılında, Rönesans'ın en coşkulu yaşandığı dönemlerde Michelangelo, David heykelini bitirdiğinde, heykel bir takım insan tarafından yok edilmek istendi ve taşlarla saldırıya uğrama tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Yani burada Giovanni da Modena'ya bu eseri sipariş edenler, körü körüne inanan ve dini için her şeyi yapmaya hazır insanlara bir mesaj vermek için tasarlanmıştı. Düşman bir kafirdi. Onları öldürmek cennete giden yoldu. Bu düşmanca tavrın çoğu büyük dinde olduğu da yadsınamaz...
Bu dediğimi ise orta çağ dönemi boyunca yapılan çoğu dini tasvire bakarak destekleyebiliriz. Mesela orta çağda yapılmış çoğu İsa ve Meryem figürlerine dikkat edin. Hepsi ciddi bir tavır içindedir. Hatta bazıları korkutucudur. İsa bebek olmasına rağmen tanrısal bir varlığa benzer.
Tüm bunların yanında eser Giovanni da Modena'ya sipariş ediliyor. Yani sanatçı bunu kendi kafasına göre yapmış mıdır bilemeyiz. Bu dönemde 'sanat için sanat' anlayışı olduğunu pek söyleyemeyiz.
Eser, Bartolomeo Bolognini'nin 1408 tarihli vasiyeti üzerine resmedilmiş. Bolognini eseri için böyle bir isteği var mıydı bilemiyoruz. İslam kültürüne ait kutsal kişilerin cehenneme gideceğini söylemek Katolik kültüründe çok eskiden beri rahatça söylenen bir şeydir. Çoğu kişi ise eserin Dante'den İlham alınarak resmedildiğini söyler. Ancak Bu eser 1408 tarihli bir vasiyet üzerine resmedilmiş, Dante'nin eserini 1308'li yıllarda yazdığını ancak tam yayın tarihinin 1472 olduğunu biliyoruz.
Bu dönemdeki bilgi ve kitap dağıtım hızını göz önünde bulundurmak lazım. Yani bu eseri sadece bir sanatçı canı istedi ve yaptı olarak yorumlamak yanlış olur. Dante, vasiyet, İslam'a karşı yaşanan savaşlar... Bu olayın pek çok nedeni vardır ve bu eser de bunların bir yansımasıdır.
Yananlar, acı çekenler, öldürülenler, korkutucu yaratıklar, gereksiz düşmanlıklar...
Bugün bile böyle tasvirlere hiç gerek kalmadan cehennemi yaşadığımız bir dünyadayız. Çoğu da dinle ilgili mücadele ve görüşlerden doğuyor...
Yazımı Charles Caleb Colton'un bir sözü ile bitirmek istiyorum.
"İnsanlık din için didişecek, yazacak, savaşacak, ölecek, her şeyi yapacak, ama asla onun için yaşamayacak."
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sanatla kalın...