Cumhuriyet Dönemi Mimarlığında Modernizm: 1927-1934
1927 yılı, Türkiye'nin erken Cumhuriyet döneminde modern mimari açısından bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Bu yıl, yabancı uyruklulara, özellikle de mimarlara, Türkiye'de çalışma imkanı sağlayan Teşvik-i Sanayi yasasının çıkarılmasıyla ve Ankara'nın master planı için bir yarışmanın açılmasıyla önemli bir adım atmıştır. Aynı zamanda, Ernst Egli ve Clemens Hozmeister gibi önemli isimler Türkiye'ye gelmiştir. Milli mimarlık akımının önde gelen temsilcisi olan Kemalettin Bey'in vefatı da bu yılın, zaten gözden düşmeye başlamış olan milli mimarlık döneminin sonunun geldiğinin işaretidir.
CLEMENS HOLZMEİSTER-Milli Savunma Bakanlığı Binası
Türkiye'de modern mimari, en etkili ve canlı yıllarını 1929-1934 arasında yaşamıştır. Bu dönem, Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutku'nda belirttiği gibi "az zamanda çok işlerin başarıldığı" bir döneme denk gelmektedir. Bu yılların dinamizmi ve ruhu mimari alanında da hissedilmiştir.
Cumhuriyet ideolojisi, genel olarak modernleşmeyi hedeflemiştir. Çağdaş batı uygarlığına ulaşma amacıyla, kent ve köy planlamasından mimariye, modern yaşam tarzının gerekliliklerinden giyime, müzikten resme kadar her alanda gelişmeler öngörülmüştür.
Ankara'nın modern bir başkent olarak oluşturulması fikri, Cumhuriyet'in diğer şehirlere örnek olacak çağdaşlık simgesi olarak düşünülmüştür. Şehirlere çağdaş uygarlığın getirilmesi için planlı gelişme öngörülmüş, yeni yasal düzenlemelerle kentlerin sağlıklı, temiz ve estetik yaşam alanları olması hedeflenmiştir.
CLEMENS HOLZMEİSTER- Pembe Köşk
"Köylü Milletin Efendisidir" sloganından yola çıkılarak köye medeniyet götürmek amacıyla ideal köy projeleri tasarlanmıştır. 1933 yılında 69 köy tasarlanmıştır. Resim alanında da çağdaşlaşma adımları atılmış, 1932-1946 yılları arasında faaliyet gösteren D Grubu ressamları ülkeye soyut batı resim sanatını tanıtmıştır.
Müzik eğitimi alanında da modernleşme adımları atılmıştır. 1935 yılında Paul Hindemith'in davet edilmesi, Musiki Muallim Mektebi'nin bu projenin bir parçası olduğunu göstermektedir. 1936 yılında Ankara Devlet Konservatuarı'na dönüştürülen okulda müzik, tiyatro, opera ve bale eğitiminde batı sanatı esas alınmıştır.
Mimarlık alanında da modernleşme çabaları görülmüştür. Osmanlı mimarisinden ayrılarak, milli mimarlık üslubundan vazgeçilerek uluslararası üslubun benimsenmesi bu dönemde önemli bir adım olmuştur. Uluslararası üslup önce yabancı mimarlar tarafından uygulanmış, daha sonra yerli mimarlar arasında da kabul görmüştür.
Türk mimarisinde erken modernizm, 1930'ların özellikle de 1927'den 1934'e kadar olan dönemi kapsar. Bu dönem, Cumhuriyet'in mekanları, zamanları ve insanları üzerine önemli bir etkiye sahiptir.
Uzun uzun okuyayım; https://www.sanattanyansimalar.com/erken-cumhuriyet-doneminin-medar-i-iftihari/5086/
Clemens Holzmeister kim? https://www.youtube.com/watch?v=rc0VMV_t32M