Hatay
Hatay, Türkiye'nin en güneyinde yer alıp Akdeniz Bölgesi'nde, Akdeniz'in doğu ucunda kıyıları olan bir ilidir. Hatay ilinin merkezi Antakya'dır.
Hatay ili, 2023 yılında 1.544.640 kişiden oluşan bir nüfusa sahip.[1] Akdeniz'in doğu şeridinde 35° 52' - 37° 4' kuzey enlemleri ile 35° 40' - 36° 35' boylamları arasında yer alan Hatay'ın doğusunda ve güneyinde Suriye, batısında Akdeniz, kuzeybatısında Adana, kuzeyinde Osmaniye ve kuzeydoğusunda Gaziantep bulunur.
Etimoloji[değiştir | kaynağı değiştir]
Hatay, 1930'larda ortaya atılmış bir yer adıdır. Osmanlı döneminde bugünkü Hatay'ın kapsadığı topraklar İskenderun ve / veya Antakya olarak adlandırılıyordu. Nitekim Osmanlı döneminde bu bölge Halep Eyaleti'ne bağlı bir sancak idi.[2] Fransa ile Suriye arasında Eylül 1936'da imzalanan anlaşmada da "Sandjak d’Alexandretta" (İskenderun sancağı) veya "Liwaa el İskenderuna" (İskenderun livası) geçer. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarında İskenderun ve Antakya Türkiye'nin sınırları dışında kalıyordu (bkz. Hatay Sorunu). Bu iki bölgenin kaderinin belirleneceği sırada TBMM’de Siirt mebusu olarak bulunan İsmail Müştak Mayakon, 10 Ekim 1936’da Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan “Tarihten Bir Yaprak” adlı makalesinde, Çin'in kuzeyinden gelen ve "Hatay Türkleri" olarak anılan Türklerin daha sonra buraya yerleştiğini, bundan dolayı da bu yörenin Hatay olarak adlandırılması gerektiğini yazmıştır.[3] Bu yazının ardından önce Türk basınında Hatay adı kullanılmış, daha sonra Türkiye'ye katılan bu bölgeye resmen Hatay adı verilmişti.[4] Nitekim 1940 genel nüfus sayımında bölge "Hatay vilayeti" olarak yer almıştır.[5] Hatay adının Hitit prensliklerinin kurduğu Hattena Krallığı'ndan geldiği ve yöreye bu adı 1936’da Atatürk'ün verdiği de ileri sürülmüştür.[6] Konuya dair ikinci makale aynı yazar tarafından 22 Ekim günü "Hata-Hatay" başlığıyla yayınlanır.[7]
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Antik Çağ[değiştir | kaynağı değiştir]
Hatay İl’indeki Saint Pierre Kilisesi.
Hatay Türkiye'nin en önemli eski yerleşim yerlerinden biridir. Yapılan arkeolojik araştırmalarda milattan önce 100.000 ile 40.000 yılları arasına tarihlenen bulgulara ulaşılmıştır.
İl toprakları ilk Tunç Çağı'ndan itibaren Akad İmparatorluğu ve M.Ö. 1800-1600 yılları arasında Amoriler Yamhad Krallığına bağlı bir beyliğin sınırları içerisinde yer almıştır.
M.Ö. 17. yüzyıl sonlarında Hititlerin ve M.Ö. 1490 yıllarında Mısır'ın egemenliğine girmiştir. Daha sonra Mitanni Krallığı'nın parçasıydı. Ardından bölge modern Hatay eyaletine adını veren Hititler ve Geç Hititler halkları tarafından yönetildi. Palistin'in Neo-Hitit krallığı da burada bulunuyordu.
Bölge Asurlular'ın (Urartular tarafından kısa süreli işgali hariç) ve daha sonra Yeni Babilliler ve Persler'in hakimiyetine girdi.
Bölge, Suriye Tetrapolisi (Antioch, Seleucia Pieria, Apamea] ve Laodikya adlı dört Yunan kentine ev sahipliği yapan Helenistik Seleukos İmparatorluğu'nun merkeziydi.
Eyaletteki ünlü arkeolojik alanlar arasında Aççana Höyük, Tell Tayinat, Tell el Cüdeyde Höyük ve Antakya bulunmaktadır.
MÖ 300 yılında Antakya kurulmuş ve kent hızla gelişmiştir.
Kent M.Ö. 64 yılında Roma İmparatorluğu'na katılmış ve İmparatorluğun Suriye eyaletinin başkenti olmuştur. MÖ 64'ten itibaren Antakya şehri Roma İmparatorluğu'nun önemli bir bölgesel merkezi oldu.
Ortaçağ dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Bölge 638'de Râşidîn Halifeliği tarafından fethedildi ve daha sonra Emevi ve Abbâsî Arap hanedanlarının kontrolü altına girdi.
877'de Tolunoğulları'nın fethettiği topraklar sırayla; İhşîdîler ve Selçuklular tarafından yıkılan Halep merkezli Hamdanoğulları (Beni Hamdan/Hamdânîler) egemenliğine girdi.
Abraham Ortelius tarafından Antakya'nın yakınında bulunan Defne'nin 1624 yılındaki hayali tasviri
969'da Antakya şehri Bizans İmparatorluğu tarafından yeniden ele geçirildi. 1078 yılında Bizans generali Philaretos Brachamios tarafından fethedildi. Antakya'dan Edessa'ya kadar bir beylik kurdu. 1084 yılında Rum Sultanı (Anadolu Selçuklu hükümdarı) I. Süleyman tarafından ele geçirildi.
1086'da Halep Sultanı (Suriye Selçukluları hükümdarı) Tutuş'a geçti. Selçuklu egemenliği, Hatay'ın 1098'de Haçlılar tarafından ele geçirilmesine kadar 14 yıl sürdü ve bir kısmı Antakya Prensliği'nin merkezi haline geldi.
İl, 11. yüzyıldan itibaren bölge Halep merkezli Hamdaniler tarafından kısa bir İhşîdîler hakimiyetinin ardından kontrol edildi.
11-12. yüzyıllarda Haçlı Seferleri sırasında da önemli rol oynadı. Aynı zamanda, Hatay'ın çoğu Moğollar ile ittifak kuran ve 1254'te Antakya Prensliği'nin kontrolünü ele geçiren Kilikya Ermeni Krallığı'nın bir parçasıydı. Hatay, 18 Mayıs 1268‘de Memlükler tarafından Moğol-Ermeni ittifakından alındı ve daha sonra 15. yüzyılın başında Timur'a kaptırıldı.
Osmanlı İmparatorluğu dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
1516'da Yavuz Sultan Selim bu toprakları fethetmiş ve Osmanlı İmparatorluğu dönemi başlamıştır. Memlûk Devletinden zapt edilen Antakya, Osmanlı İmparatorluğu'nda önce Halep'e bağlı bir sancak ve daha sonra kaza olarak yönetilmiştir. Bu dönemde Antakya, Asi Nehri ile Habib Neccar Dağı arasındaki dar ve meyilli alanda, 1,5–2 km²'lik bir alan üzerine yerleşmiş orta büyüklükte bir şehirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun Hatay'daki hakimiyeti 1918 yılına kadar devam etti.
Hatay Devleti[değiştir | kaynağı değiştir]
Hatay devleti posta pulu
Ana madde: Hatay Devleti
3 Temmuz 1938'de Türk ve Fransız heyetleri arasında yapılan antlaşma ile Hatay'da eşit sayıda olacak şekilde toplam 5000 kişilik Türk ve Fransız askerî gücü konuşlandırıldı. Bu şekilde Hatay'ın statüsü korunmuş oldu. Türk Ordusu 4 Temmuz 1938'de Hatay'a girerek görevine başladı. Seçimler ile oluşturulan Hatay Meclisi 2 Eylül 1938'de toplanarak bağımsız Hatay Cumhuriyeti'ni ilan etti. Cumhurbaşkanlığına Tayfur Sökmen, Başbakanlığa ise Abdurrahman Melek seçildi.[8] (bkz. Hatay Sorunu)
Cumhuriyet dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 23 Haziran 1939'da iltihak kararının alınmasının ardından Hatay'da
Ankara’da, Fransa ile Türkiye arasında, 23 Haziran 1939 tarihinde "Türkiye ile Suriye Arasında Toprak Sorunlarının Kesinlikle Çözümüne İlişkin Antlaşma"nın imzalanması[9] ile Fransa, Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını kabul etmesiyle, Hatay Devlet Meclisi, 29 Haziran 1939 tarihinde oy birliği ile Türkiye Cumhuriyeti'ne iltihak kararı aldı.[8] Türkiye ise, 7 Temmuz 1939 günü çıkarılan bir yasa ile "Hatay" ilini kurarak bağlanma işlemini sonuçlandırdı. 23 Temmuz 1939'da Fransız Birlikleri Hatay'ı terk ettiler.[9]
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Hatay'da sınırları il mülki sınırları olan Büyükşehir Belediyesi kuruldu ve 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından Büyükşehir Belediyesi çalışmalarına başladı.[10]
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]
Hatay'da Bakras Kalesi kalıntıları
Hatay, kuzey-doğu yönünde eşit enlem ve boylam hattıyla geçilir. Arazinin %46'sı dağ, %33'ü ova ve %20'si yayla ve yamaçtır. En belirgin özelliği kuzey-güney doğrultusunda uzanan Nur Dağları ve en yüksek zirvesi Mığırtepe'dir (2.240m), diğer doruklar ise 1.739 m'deki Ziyaret dağı ve Keldağ'dır (Jebel Akra veya Casius).
Arap-Nubia Kalkanı ve Anadolu kara kütlelerinin birbirini itmesiyle oluşan İlin peyzajını oluşturan arazi kıvrımlar, Horst–graben formasyonunun klasik bir örneği burada Hatay'da buluşur. Asi Nehri, Lübnan'daki Bekaa Vadisi'nde doğar ve Suriye ve Hatay'dan geçerek Karasu ve Afrin Çayı'na boşalır. Samandağ'daki deltasından Akdeniz'e akar. Amik Ovası‘nda Amik Gölü vardı ancak bu 1970'lerde kurutuldu ve bugün Amik halen ovaların en büyüğü ve önemli bir tarım merkezidir. İklim, ılık ve yağışlı kışlar ve sıcak, kurak yazlar ile tipik Akdeniz iklimidir. İç kesimlerdeki dağlık alanlar kıyıdan daha kurudur. Bazı maden yatakları vardır. Türkiye'nin en büyük demir-çelik fabrikası İskenderun‘dadır. Yayladağı ilçesinde Hatay Gülü adlı rengarenk bir mermer üretilir.
İlin Altınözü, Antakya, Arsuz, Belen, Defne, Dörtyol, Erzin, Hassa, İskenderun, Kırıkhan, Kumlu, Payas, Reyhanlı, Samandağ ve Yayladağı olmak üzere 15 ilçesi vardır.
Akdeniz'deki önemli bir liman şehri olan İskenderun ve merkez ilçesi Antakya, ilin en büyük iki yerleşim yeridir ve en önemli geçim kaynağı portakal ve turunçgil bahçeleridir.