YALOVA
YALOVA
- Tarihçe
- Yalova İli, Samanlı Dağları’nın kuzeye bakan eteklerinde kurulmuş, doğal güzellikleri, plajları ve ünlü kaplıcalarıyla önemli yerleşim yerlerinden biridir. Yalova yöresinde yerleşim çok eski tarihlere kadar gider. Önceleri bataklık bir alan olan bugünkü il merkezinde yerleşim ise çok daha sonradır. İlin güneyinde Doğu-Batı istikametinde uzanan Samanlı Dağları’nın Antik Çağ’daki adı Arganthonios’idi. O devrin tipik Anadolu adı olan Arganthonios, bize yöredeki yerleşimin İ.Ö.2000’lere, yani Hattı-Hitit dönemine kadar gittiğini gösterir. Kent merkezi yakınında bulunan kaplıcalar, Antik Çağ’da Pythia Therma olarak adlandırılıyordu. İlk çağdan beri yararlanılan şifalı sıcak maden suyu kaynaklarından tesislerin kurulması ve geliştirilmesi, kentin büyüyüp tanınmasında rol oynadı. Yalova yöresi, tarih içinde Bitinya, Roma, Doğu Roma (Bizans) toprakları içinde yer aldı. Yerleşmenin antik dönemdeki tam adı bilinmemekle birlikte, yöreye PYLOPYTHİA ve XENODOCHİON dendiği, çeşitli kaynaklarda yer almaktadır. Günümüzdeki Hersek ve Çiftlikköy arası, Roma, Doğu Roma (Bizans) İmparatorlarının ve saray çevrelerinin yazlık sayfiye kenti olarak ün yapmıştı. Adı geçen bölge, HALİZONES TOPRAKLARI ya da YALAKOVASI olarak tanınıyordu. Yöre, Haçlı seferleri sırasında önemli bir tahribata uğradı. Selçuklular, 21 Ekim 1096’da bugünkü Hersek Köyü civarında bulunan KİBOTOS’ta, Haçlı öncülerini geri püskürttüler. 1301’te, Osmanlılar, Hersek-Yalakdere Vadisi-İznik yolu üzerinde bulunan Koyunhisar (Çobankale)’da, Bizanslıları yendiler ve akınlarını deniz kıyısına kadar sürdürdüler. Osmanlı tarihinin ilk devirlerindeki dönüm noktası ise, 27 Temmuz 1302’de oldu. Osman Gazi komutasındaki Türkler, Yalakdere Vadisi’nin denize açılan ağzında ve Hersek civarında yapılan Bafeus Muharebesi’nde Bizanslıları büyük bir mağlubiyete uğrattılar. Bazı tarihçiler, bu olayı Osmanlı Devleti’nin kesin kuruluş tarihi olarak kabul ederler. Gerek 1301’deki Koyunhisar Muharebesi’nde, gerekse 27 Temmuz 1302’deki Bafeus Muharebesi’nde, Osmanlılar Bizanslıları yenmelerine rağmen, Çobankale (Koyunhisar) ve deniz kıyısındaki Yalakonya Kalesini ele geçirememişlerdi. Yalova yöresi, 1337’de Yalakonya Kalesi ve Çobankale düştükten sonra, Emir Ali tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. XV ve XVI ncı yüzyıl tarihçileri, yöre için YALAKOVA ve YALAKABAD adlarını kullandılar.
COĞRAFİ KONUM
Yalova, bugünkü idari bölünüşe göre merkez ilçeyle birlikte 6 ilçeden oluşmaktadır.
İlçeler; Yalova Merkez, Altınova, Armutlu, Çınarcık, Çiftlikköy ve Termal’dir.
Yalova’nın 6 ilçe belediyesi ile birlikte toplam 15 belediyesi bulunmaktadır. Merkez ilçede 1 (Kadıköy), Altınova’da 3 (Kaytazdere, Subaşı ve Tavşanlı), Çınarcık’ta 4 (Koruköy, Esenköy, Kocadere ve Teşvikiye) ve Çiftlikköy’de 1 (Taşköprü) belediyesi ve toplam 43 köyü vardır.
Armutlu Yarımadası’nın kuzey kıyısı ile Samanlı Dağları’nın kuzey eteklerine kurulmuş olan Yalova, Türkiye’nin kuzeybatısında, Marmara bölgesinin güneydoğu kesiminde yer almaktadır. İlin kuzeyinde ve batısında Marmara denizi, doğusunda Kocaeli, güneyinde Bursa (Orhangazi-Gemlik ve İznik ilçeleri) ve Gemlik körfezi yer almaktadır.
Yalova ilinin kuzeyinden güneybatısına kadar olan sınırları Marmara Denizi ile çevrilmiştir. Kıyılar girintili çıkıntılı bir özellik göstermez. Yalova’nın 39-40º kuzey enlemi, 29-61º doğu boylamları arasında denizden yüksekliği 2 metre, en yüksek noktası 926 metredir. 839 kilometrekarelik bir alanı ile ülke yüzölçümünün % 0.11′lik bölümünü kapsamaktadır.
Yalova, yüzölçümü itibariyle Türkiye’nin en küçük ilidir ve denize en uzun kıyısı olan (105 km) turistik illerinden de birisidir. Yalova, verimli ve bereketli ovalara sahiptir. Çınarcık, Gökçedere, Kirazlı, Kılıçköy ve Taşköprü ile deniz arasında birbirinden alçak tepeciklerle ayrılan büyüklü küçüklü ovalar oluşmuştur. Bu ovalar, akarsular boyunca uzanmakta olup çevrelerinde meyvecilik, sebzecilik yapılmaktadır.
Yalova’nın toplam yüzölçümünün (847,000 ha) %82’si tarım arazisi (221,730 ha), orman alanı (468,090 ha) ve çayır-mera arazisinden (7,944 ha) oluşmaktadır. İlin bitki örtüsünü makiler ve ormanlar oluşturmaktadır. Samanlı Dağları’nın kuzey ve güneyinde vadi içlerinde bulunan makiler, bu kütlenin etekleri boyunca kesintili şeritler ve parçalar halinde bulunurlar.
Yalova’nın güneyindeki dik yamaçlar tümüyle gür bir orman örtüsü ile kaplıdır. Ormanlık alanlarda genellikle kayın, meşe, gürgen, kızılcık, kestane ve ıhlamur ağaçları görülür.
Yalova’daki ormanlardan çevrenin odun ve kereste ihtiyacı karşılanmaktadır.
AKARSULAR
Yalova’daki en önemli akarsular, kaynağını Samanlı Dağları’ndan alır. Gemlik ilçesi sınırları içinde, uzunluğu 40 km, debisi 3943 km/sn ve yıllık su hacmi 120.000.000 metreküp olan Selimandra deresi doğmaktadır. Dereağzı denilen yerden Samanlı deresi adını alarak denize dökülür. En geniş ve en uzun akarsudur. Bol su taşır. Nacaklı deresi bölümünde ormanlar arasında Sudüşen mevkiinde 30 metrekarelik bir şelale bulunur. Altınova ilçesinde, Hersek deltasının oluşmasını sağlayan Yalakdere bulunmaktadır. Diğer önemli akarsular; Kocadere deresi, Karpuz dere, Samanlı deresi, Safran deresi, Balaban deresi, Elmalık deresi, Sultaniye deresi ve Kılıç deresidir.
DENİZLER
Yalova ilinin kuzeyinden güneybatısına kadar olan sınırları Marmara Denizi ile çevrilmiştir. Kıyılar girintili-çıkıntılı bir özellik göstermez. Sahil şeridi dar olmakla birlikte, doğal plaj özellikleri göstermektedir. Yalova ili kıyıları kumsal, sadece Çınarcık ve Esenköy sahilleri çakıltaşlıdır.
GÖLLER
Yalova’nın tek doğal gölü Kocadere beldesinin güneyindeki Delmece Yaylası civarında bulunan ve Dipsiz Göl adıyla bilinen krater gölüdür. Bunun dışında Termal ilçesinde Gökçe Baraj Gölü bulunmaktadır.
YAYLALAR
- İlin en önemli yaylası, Kocadere ve Teşvikiye beldelerinin güneyinde yer alan Delmece Yaylası’dır. Bu yayla çam ormanlarıyla kaplıdır. Delmece Yaylası’na Teşvikiye’den ayrılan toprak yolla ulaşılabilir.