İlk Kadın Matematikçi:Hypatia

2R1i...yFmC
16 Jan 2024
55

Antik çağlarda felsefe ile uğraşan kişileri gözünüzde canlandırmanız gerekse muhtemel çoğu insanın aklına sakallı, yaşını almış bir kişi profili gelecektir. Meydanda konferanslar veren ve etrafına kendisini dinlemek isteyen büyük bir kalabalığı toplayan bir kadın çoğu insanın bu anlayışına uymayacaktır. Bahsedilen ve yazımızın da konusu olan bu kadın “İskenderiyeli Hypatia”dır.
Hypatia bir matematikçi, astronom ve ilk kadın filozoftur. Kendisi günümüzde iki şey için anımsanmaktadır. Bunlardan ilki elbette felsefi, matematiksel ve astronomik öğretileridir. İkincisi ve akıllara daha çok yer etmiş olanı da trajik biçimde öldürülmesidir.
Hypatia’nın felsefi metinlerinden hiçbiri günümüze ulaşamadığı için, kendisinin bu konuda herhangi bir orijinal teori geliştirip geliştirmediği bilinmemektedir. Ancak onun antik felsefeye hakim olan Neoplatonist okulun bir parçası olduğunu biliyoruz. Bu okul, özellikle matematiği, kişiyi ilahi olana yaklaştıran bir entelektüel faaliyet olarak görmesiyle bilinmektedir. Neoplatonist filozofların amacı, felsefi tefekkür ve entelektüel çaba yoluyla Tanrı ile birliğe ulaşmaktı. Hypatia için akıl ve din ayrılmazdı.
İskenderiyeli Hypatia yetişkinliğe eriştiğinde, saygın bir kadın filozof olmuştu. Kendi okulunu yönetiyor, imparatorluğun dört bir yanından en parlak beyinlerden bazılarına ders veriyordu. 
Saygın ve prestijli öğretmenlerden biriydi; sınıfı, evi öğrencilerle, çağın bilgin ve düşünürleriyle dolup taşardı. Avrupa, Asya ve Afrika’dan öğrenciler onun derslerini dinlemek için İskenderiye’ye gelmeye başlamışlardı. 
Hypatia, sınıfta ders vermediği zamanlarda ders vermek için halka açık alanlara çıkardı. Platon, Aristoteles ve diğer filozofların çalışmalarını dinlemek isteyen herkese anlatırdı. Sonuçta bu, zamanın erkek filozofları için olağan bir davranıştı. Ancak bir kadının bu şekilde davranması alışılmadık bir durumdu.
Hypatia’nın popülaritesi, kısmen farklı insanlara ve bakış açılarına karşı açık olmasından kaynaklanır. Kendisi bir pagan olmasına rağmen, birçok Hristiyan’ı ve Yahudi’yi öğrenciliğine kabul etmişti. Dönemin yükselen dini gerilimleri göz önüne alındığında bu çok önemliydi. Öğrencisi ve arkadaşı Synesius, Hıristiyan bir piskopos oldu.
En yakın sırdaşlarından biri, İskenderiye valisi olan Orestes adlı eski öğrencisiydi. Bu ilişkiler ona son derece etkili bir siyasi figür olarak da ün kazandırdı. Liderler işlerinde zorluklarla karşılaştıklarında genellikle onun bilgeliğine başvurdular. Ancak ne yazık ki onun bu ilişkileri ölümüne de yol açacaktı.
Sonucunda Hypatia, Klasik dünya ile Erken Orta Çağ arasındaki geçiş döneminde, felsefe ve din hakkındaki fikirlerin hızla değiştiği bir dönemde yaşamıştı. Hypatia’nın memleketi İskenderiye, süregelen baskılardan ve devamında ortaya çıkan dini çatışmalardan kötü etkilenecekti.
Tapınaklar kısa süre sonra terk edildi veya kiliselere çevrildi. Pagan imgeleminin potansiyel olarak şeytani gücünden korkanlar, Mısır’daki eski sanat eserlerinin heykellerini, ellerini, ayaklarını ve burunlarını kırmaya başladı. İskenderiye’de kısa süre sonra Hristiyanlar ve putperestler arasında isyan çıktı.
Hypatia’nın öldürülmesi basit bir dini çatışma değildi. Daha çok rakip ileri gelenler arasında bir güç savaşıydı. Hypatia Cyril için bir tehditti. Sonucunda sadece Orestes ile bağlantılı değildi, aynı zamanda kişisel olarak da son derece popülerdi. Hypatia’nın bilgisi ve etkisi çok geçmeden büyücülük olarak damgalandı. Bu söylentiyi Cyril’in kendisinin mi başlattığından emin olamayız. Ancak çok geçmeden Cyril’in destekçileri Hypatia’nın insanlar üzerindeki hakimiyetinin büyücülüğün sonucu olduğunu fısıldamaya başladılar. O dönemde bazı Hristiyanlar için bu son derece ciddi bir suçlamaydı.
Çok geçmeden, bir grup Hristiyan militan, kutsal yazıları harfi harfine yorumlama görevini üstlendi. Kalabalık, Hypatia’yı İskenderiye sokaklarında buldu ve arabasından sürükledi. Kalabalık önünde soydu, vücudunu parçalara ayırdı, sonra da yaktı. Acımasız ölümü, onu hem pagan hem de Hıristiyan birçok insan için şehit yapacaktı.
Hypatia güçlü bir insan, bir kadın ve bir düşünürdü. Güce susamış bir insanın hurafelerle beslenen bir nefret çetesini kullanmaya istekli bir adamın  önüne çıkan bir engeldi. Bugün Hypatia’nın anısını sürdürmek için bir asteroide ve ayda bir kratere onun adı verilmiştir. 



Get fast shipping, movies & more with Amazon Prime

Start free trial

Enjoy this blog? Subscribe to resece

10 Comments