nasıl başladım..
2021 temmuz sonları hatta 28 Temmuz.. haberlerde daha sonra "Manavgat Yangını" olarak anılacak Antalya Akseki'de başlayan yangını izliyorum. Çocukluğumdan yaz aylarında Bodrum'da çıkan yangınlara aşina olduğumdan dikkatimi çekiyor; hatta 7-8 yaşlarında Bitez sırtlarından başlayıp antik tiyatronun üstlerine, Göktepe'ye kadar gelen yangında belediyeden anons yapan görevlinin ağlayarak "Bodrum yanıyor; kazmasını küreğini alan yardıma koşsun" yakarışları kulağımda çınlıyor. ama diyorum ki söndürürler geçer... öyle olmuyor ne yazık ki; sabah uyanıyoruz yangın akşam yatıyoruz yangın. Daha sonraki günlerde farklı bölgelerde büyük yangınlar çıkmaya başlıyor. Eşime diyorum ki bu gidişle Bodrum da yanar! Korktuğum başımıza geliyor; Milas ve Bodrum yöresinde muhtelif yangınlar kolay kolay sönmemek, yüzlerce insanın tarlasını, zeytinliğini, kiminin evini ahırını yakacak şekilde başlıyor. O sıralar Ankara'dan takip edip Bodrum'daki arkadaşlarımla konuşuyorum ve bir yandan çaresizlik içinde sürekli ağlıyorum. Çökertme ve Mazı zaten yanmış; rüzgarın yön değiştirmesiyle Kissebükü yanmaya başlamış. Gelsen ne yapacaksın diyor insanlar ama duramıyorum yerimde sabah 6 uçağıyla Bodrum'a inip hiç dinlenmeden şu anda üyesi olduğum Muğla 911 Arama Kurtarma ve Araştırma Derneği'ne katılarak Fesleğen ve Akçakaya'daki yangınlara müdahaleye gidiyoruz.
