Gılgamış (Gilgamesh) Kimdir ?
Gılgamış, Mezopotamya mitolojisinde yer alan ve Sümerler tarafından yaratılan efsanevi bir kraldır. Gılgamış, Sümer krallığına hükmetmiş ve Uruk şehrini inşa etmiştir. Efsaneye göre, Gılgamış, tanrılarla insanlar arasındaki sınırları bulanıklaştıran bir kahramandır ve birçok macera yaşamıştır.
Gılgamış Efsanesi, esasen iki ayrı hikayeden oluşmaktadır. İlk hikaye, Gılgamış'ın arkadaşı Enkidu ile tanışmasını anlatır. Enkidu, insanların yaşam tarzına uyum sağlamaya çalışan bir yaratıktır. Gılgamış, Enkidu'nun insanlarla uyum sağlamasına yardımcı olur ve onunla arkadaş olur. İkinci hikaye ise, Gılgamış'ın ölümsüzlüğü arayışını anlatır. Gılgamış, ölümsüzlüğü bulmak için bir yolculuğa çıkar ve bu yolculukta birçok engelle karşılaşır.
Gılgamış'ın en önemli maceralarından biri, cüceler diyarında yaşayan ve ormanı koruyan Humbaba'yı yenmesidir. Gılgamış, Humbaba'yı öldürür ve ormana hükmeder. Ancak, bu maceranın sonunda Gılgamış, kendisine büyük bir ceza çektirilir. Tanrılar, Gılgamış'ın ölümlü olduğunu hatırlatmak için Enkidu'yu öldürürler.
Gılgamış, birçok başka macera yaşar ve sonunda ölümsüzlüğü bulmak için bir yolculuğa çıkar. Ancak, ölümsüzlüğü bulması imkansızdır ve Gılgamış hayal kırıklığına uğrar. Gılgamış'ın ölümsüzlük arayışı, insanoğlunun ölümsüzlüğü arama isteğini ve hayal kırıklığını sembolize eder.
Gılgamış Efsanesi, Mezopotamya kültüründe büyük bir öneme sahiptir ve birçok kültürde etkileri görülmüştür. Efsane, insan doğasının acımasızlığı, ölümsüzlük arayışı, arkadaşlık ve insan hayatının anlamı gibi konuları ele almaktadır. Gılgamış, insanların hem iyi hem de kötü yönlerini temsil eder ve hayatın gerçekliğiyle yüzleşme cesaretini gösterir.
Gılgamış, Sümer krallığında gerçek bir kraldı ve tarihi kaynaklarda adı geçmektedir. Ancak, Gılgamış Efsanesi, gerçek hayatta yaşamış Gılgamış'ın hayatından ziyade, mitolojik bir anlatıdır ve tarihi gerçeklerden farklılık gösterir. Efsane, Gılgamış'ın Tanrıça İştar'a olan küstahlığından sonra gelişir. İştar, Gılgamış'ın eşini almak istemiş, ancak Gılgamış reddedince, İştar ona lanet etmiştir. Lanet sonucunda Gılgamış'ın arkadaşı Enkidu ölmüştür. Bu olay, Gılgamış'ın ölümsüzlük arayışına itmiştir.
Efsanede, Gılgamış'ın Humbaba'yı yenmesi sırasında yaşadığı macera oldukça önemlidir. Humbaba, cüceler diyarında yaşayan ve ormanı koruyan bir devdir. Gılgamış ve Enkidu, Humbaba'yı yenmek için ormana girmişlerdir. Bu sırada, Tanrıça İştar, Gılgamış'a aşk mektubu gönderir, ancak Gılgamış reddeder. İştar, Gılgamış'a öfkelendiği için, diğer tanrıları da etkileyerek onlara Gılgamış'ın ölmesini emreder. Ancak, Gılgamış ve Enkidu, Humbaba'yı yenerek Tanrıça İştar'ın öfkesini yatıştırırlar.
Gılgamış'ın ölümsüzlük arayışı da efsanenin önemli bir bölümüdür. Gılgamış, ölümsüzlüğü aramak için bir yolculuğa çıkar ve bu yolculukta birçok engelle karşılaşır. Sonunda, bir denizciyle tanışır ve ölümsüzlüğün sırrının çamurdan yapılan bir bitki olduğunu öğrenir. Ancak, bitkiyi almak için bir yılanla mücadele etmek zorunda kalır ve yılan onu ısırarak bitkinin gücünü yok eder. Bu nedenle, Gılgamış hayal kırıklığına uğrar ve insanların ölümsüzlüğü arama isteği ile gerçek hayatın acımasızlığı arasındaki gerçekliği gösterir.