Likya Uygarlığı'nın Kentleri -2
6. Pinara:
Özellikle büyük ve etkileyici kaya mezarları ile tanınan bir başka Likya şehridir.
Pinara (Antik Yunanca: Πίναρα), Antalya'nın Fethiye ilçesine yakın, Minare Köyü'nün yakınlarında bulunan başka bir önemli Likya antik kentidir. Likya Birliği'nin altı büyük kentinden biri olarak bilinen Pinara, tarihi ve kültürel açıdan büyük bir öneme sahiptir.
Pinara'nın öne çıkan özellikleri şunlardır:
- **Kaya Mezarları**: Pinara, özellikle yüzlerce kaya mezarı ile ünlüdür. Bu mezarların bazıları oldukça büyük ve dikkat çekici kabartmalara sahiptir.
- **Akropol**: Kentin en yüksek noktasında yer alan ve etrafı surlarla çevrili akropol, antik kentin savunma merkeziydi.
- **Tiyatro**: Pinara'nın antik tiyatrosu, günümüze ulaşan önemli yapılarından biridir ve bir zamanlar önemli toplumsal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmıştır. - **Odeon**: Küçük bir kapalı tiyatro olan odeon, müzikal performanslar ve toplantılar için kullanılmıştır.
- **Agora**: Antik kentin ticaret ve sosyal yaşamının merkezi olan agora, günümüzde de izlerini taşımaktadır.
- **Nekropolis**: Şehrin mezarlık alanı olan nekropolis, kaya mezarları ve lahitleri ile zengindir.
Pinara'nın kaya mezarları, doğal kaya formasyonlarına oyularak yapılmış ve bazıları oldukça etkileyici kabartma ve süslemelere sahiptir. Bu mezarlar, Likya'nın ölümden sonraki yaşama dair inançlarını ve mezar mimarisini yansıtır. Pinara, antik dönemde "Yuvarlak" anlamına gelen adıyla da bilinir, bu da muhtemelen kentin yuvarlak tiyatrosundan veya yuvarlak mezarlarından kaynaklanmaktadır.
Pinara, aynı zamanda Likya'nın diğer ünlü antik kentleri gibi, muhteşem doğal manzaraları ve sakin atmosferi ile günümüzde de birçok ziyaretçiyi cezbetmektedir. Pinara'ya yapılan ziyaretler, tarihseverlerin yanı sıra doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık meraklıları için de oldukça keyifli bir deneyim sunar. Antik kentin kalıntıları arasında dolaşırken, ziyaretçiler Likya uygarlığının izlerini sürerken aynı zamanda bölgenin doğal güzelliklerinin tadını çıkarabilirler.
7. Arykanda:
Dağlık bir alanda yer alan ve etkileyici bir şekilde teraslar halinde inşa edilmiş bir antik kenttir. Arykanda (bazen Arycanda olarak da yazılır), Antalya'nın batısında, Finike ilçesine bağlı Arif Köyü yakınlarında bulunan ve Likya'nın önemli antik kentlerinden biridir. Arykanda, özellikle dik bir yamaç üzerine kurulmuş olması ve muhteşem manzaralar sunmasıyla bilinir. Bu konumu, kentin teraslar halinde düzenlenmiş mimari yapısını da beraberinde getirmiştir.
Arykanda'nın en dikkat çekici özellikleri şunlardır:
- **Tiyatro**: Kentin en iyi korunmuş yapılarından biri olan tiyatro, güzel manzarasıyla dikkat çeker.
- **Stadyum**: Antik dönemde spor müsabakalarının yapıldığı stadyum, günümüzde de ziyaretçilere açıktır.
- **Bath Complex**: Kentte bulunan hamam kompleksi, Roma döneminin sosyal yaşantısına dair ipuçları verir.
- **Nekropolis**: Kentin mezarlık alanı olan nekropolis, kaya mezarları ve lahitleri ile zengindir ve burada yapılan kazılarda birçok önemli eser ortaya çıkarılmıştır.
- **Odeon**: Küçük bir kapalı tiyatro olan odeon, müzikal performanslar ve toplantılar için kullanılmıştır.
- **Agora**: Kentin ticaret ve sosyal yaşamının merkezi olan agora, günümüzde de izlerini taşımaktadır.
- **Kiliseler**: Erken Hristiyanlık dönemine ait kilise kalıntıları, Arykanda'nın tarihine dair önemli bilgiler sunar. Arykanda'nın teraslar halinde inşa edilmiş olması, antik dünyada mühendislik ve mimarlık alanındaki ileri düzey becerileri gözler önüne serer.
Kent, aynı zamanda zengin su kaynaklarına sahip olmasıyla da bilinir ve bu su kaynakları antik dönemde kentin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılmıştır. Arykanda, antik dönemdeki zenginliği ve refah seviyesiyle de dikkat çeker. Yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan lüks eşyalar ve mezar hediyeleri, kentin geçmişteki varlıklı sakinlerini işaret eder. Günümüzde Arykanda, sakin ve huzurlu bir atmosferi, etkileyici antik kalıntıları ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Antik kentin kalıntıları arasında dolaşmak, ziyaretçilerin Likya medeniyetinin izlerini sürmesine ve bölgenin tarihiyle bağ kurmasına olanak tanır.
8. Simena (Kaleköy):
Şu anda yarı batık durumda olan ve Kekova bölgesinde yer alan bir antik kenttir. Simena, günümüzde Kaş ilçesine bağlı Kaleköy'de bulunan ve Antalya'nın önemli antik kentlerinden biridir. Simena, özellikle deniz kenarında olması ve üzerinde bir kale bulunmasıyla tanınır. Kent, Likya bölgesinin güneybatısında, Teke Yarımadası'nda yer alır ve tarih boyunca hem kara hem de deniz ticareti için stratejik bir öneme sahipti.
Simena Antik Kenti'nin bazı dikkat çekici özellikleri şunlardır:
- **Kale**: Kaleköy’ün en yüksek noktasında bulunan kale, Bizans dönemine aittir ve harika bir manzara sunar. Kale içinde bir tiyatro ve birkaç mezar bulunmaktadır.
- **Tiyatro**: Kale içerisinde yer alan bu küçük tiyatro, Likya'nın diğer tiyatrolarına kıyasla daha küçük olup, birkaç sıra oturma yerine sahiptir.
- **Sualtı Şehri**: Simena çevresindeki suların altında kalan yapı kalıntıları, bölgenin antik çağlarda yaşadığı depremler sonucu deniz seviyesinin değişikliğine işaret eder.
- **Kaya Mezarları**: Likya tipi kaya mezarları ve sarkofajlar, bölgenin ölüm ve sonrası inanışlarına dair bilgiler sunar.
- **Batık Şehir**: Kaleköy'ün karşısında bulunan Kekova Adası'nın yanında, deniz altında kalmış birçok antik yapı kalıntısı bulunur ve bu bölge "Batık Şehir" olarak bilinir. Simena, aynı zamanda Likya medeniyetinin önemli unsurlarından biri olan Likya Birliği'nin üye kentlerinden biriydi.
Günümüzde Kaleköy, hem antik kalıntıları hem de doğal güzellikleri ile popüler bir turistik destinasyondur. Ziyaretçiler, hem tarihi keşfetme hem de berrak deniz sularında yüzme ve dalış yapma fırsatı bulurlar. Kaleköy'e ulaşım, yalnızca deniz yoluyla veya yürüyerek mümkündür, bu da bölgenin izole ve huzurlu atmosferini korumasına katkıda bulunur. Simena'nın eşsiz konumu ve tarihi kalıntıları, onu hem tarih meraklıları hem de doğaseverler için çekici bir destinasyon yapar.