Hayat Kurtaracak Bir Felsefe: Slow Living

Daha önce hiç görmediğiniz muazzam bir manzaraya sahip, cıvıl cıvıl bir yerde olduğunuzu düşünün.
Orada vaktinizi nasıl geçirmeyi tercih edersiniz?
Yavaş yavaş, her güzelliğin tadını çıkararak mı gezersiniz?
Yoksa hızlıca, üstün körü bakışlar atarak mı gezersiniz?
Eminim bu yazıyı okuyan neredeyse herkes birinci seçeneği seçecektir.
Peki ya yaşamlarımız?
Yaşam yolunuzdan yavaşça, gerçekten hissederek, tüm güzelliklerin farkına vararak mı geçiyorsunuz?
Yoksa sadece önünüze bakarak, alelacele bir şekilde, çevrenizdeki güzelliklerin farkına varamadan mı geçiyorsunuz?
Bu kez birinci seçeneği seçenlerin çok az olduğunu düşünüyorum.
Çünkü ne yazık ki ‘’hustle culture’’ hepimizi içine almış durumda.

Hustle Culture Nedir?

Türkçe’ye koşuşturma kültürü, hızlı yaşam kültürü olarak çevirebiliriz hustle culture’ı.
Bu kültürü benimsemiş bireyin her günü telaşlı bir şekilde, bir şeylere yetişmeye çalışarak geçer.
Kendini sürekli çalışmak, sürekli bir şeyler üretmek zorunda hisseder. Bunu yapamadığında ise suçlu, yetersiz ve işe yaramaz hisseder.
Aslında isteyip istemediğini tam olarak bilmediği onlarca hedefi kovalar, katlanmak istemediği fedakarlıklar yapar.
Sürekli olarak; zamanını nasıl daha iyi yönetebileceğine, nasıl daha mutlu olabileceğine, nasıl daha başarılı olabileceğine, nasıl daha üretken olabileceğine, nasıl daha zengin olabileceğine dair hızlı tüyolar arar.
Çok çalışmanın, hızlı yaşamanın yüceltildiği, yavaşlamanın ise ayıplandığı bir kültür burası.
Hustle culture;
Çok uyuyanı sevmez, güçsüz görür.
İstediğimiz hayata ulaşmanın tek yolunun çok yorulmaktan ve çok acı çekmekten geçtiğini düşünür.
Başarılı olmanın sadece çok çalışmakla mümkün olduğunu söyler.
Yorulduğumuzda dinlenmeyi, bir mola vermeyi yanlış görür. Sürekli meşgul olmalıyız.
Bu kültürün içinde kendimizi sürekli başkalarıyla kıyaslarken buluruz.
Sonuç ise genelde hem fiziksel hem de mental tükenmişlik olur.
Çok tanıdık geldi değil mi?
Hustle culture’ın insani bir yaşam tarzı olmadığı birçok kişi tarafından artık iyice kabul edilmiş durumda ve günümüzde bu anlayışın karşıtı olan ‘’Slow Living’’ felsefesi gittikçe daha çok benimsenmeye başlıyor.

Slow Living Nedir?

‘’Slow living’’, yani ‘’yavaş yaşam’’, daha az tüketmek ve günlük hayata daha yavaş bir yaklaşım benimsemekle, dakikaları saymak yerine anın tadını çıkarmakla, istikrar ve tutarlılıkta dengeyi bulmakla, geleceğe uzun vadeli bir pencereden bakmakla ilgilidir.
Bu yaşam tarzı, odağı hız ve verimlilikten uzaklaştırarak kendimiz ve büyüme yolculuğumuz için önemli olanı seçerek, bunu olabildiğince hızlı yapmak yerine elimizden gelenin en iyisini yaparak yaşama fikrine kaydırır.
Bu felsefe; dikkati artırır, dinginlik yaratır ve duygusal olgunluğu geliştirir.

“Hız çağında, yavaş gitmekten daha heyecan verici bir şey olamaz. Dikkat dağınıklığı çağında, dikkati vermek kadar lüks bir şey yoktur. Ve sürekli hareket çağında, hiçbir şey hareketsiz oturmak kadar acil değildir.” — Pico Iyer

Mesela yavaşlayıp bizim için gerçekten önemli olan şeyleri düşünerek başlayabiliriz.
Toplumun dayattığı kişisel bakım planından çok, kendi ihtiyaçlarımıza uygun bir kişisel bakım planı geliştirebiliriz.
Bizi daha fazla anlamsız iş yapmaya iten üretkenlik tüyoları yerine bizim için önemli olan şeyleri daha fazla yapmamızı sağlayan bilinçli üretkenlik için çaba gösterebiliriz.
Kendimizi geliştirmeden önce kendi farkındalığımız üzerinde çalışabiliriz. Çünkü nelerin değiştirilmesi gerektiğinin farkında değilsek, o zaman neyi geliştirmemiz gerektiğini de bilemeyiz.

“Farkında olmadığımız şeyi değiştiremeyiz ve bir kez farkında olduğumuzda değişmeden duramayız.” Sheryl Sandberg

Yani hayatımızı nasıl yaşamak istediğimiz konusunda çok daha net olmalıyız.
Hadi gelin daha yavaş, anlamlı ve üretken bir yaşam sürmenize yardımcı olabilecek stratejilere bakalım.

1. Sizin İçin Önemli Olan Şeylere Odaklanın.

Yavaş yaşamak tembelliği teşvik eder mi diye düşünüyor olabilirsiniz.
Hayır. Hatta bu yaşam biçimi tam tersi; yeterli ve verimli çalışmanızı, yaptığınız işte elinizden gelenin en iyisini yapmanızı hedefler, ancak bunu nasıl yapacağınız konusunda bilinçli olmanızı teşvik eder.
Yani daha fazlasını yapmamalısınız. Önemli olmayan şeylerden daha az yapmalısınız, böylece önemli olanlardan daha fazlasını yapabilirsiniz.

Neler Yapabilirsiniz?

⭐️ Üretken olmanıza yardımcı olacak bir ortam tasarlayın.
⭐️ Zamanınız yerine enerjinizi yönetin. Enerjinizi yönetmek, sizi sağlıklı bir yaşama ulaştıran şeydir. Ve sağlıklı bir yaşam, üretkenlik getirir. Bu yüzden iyi uyuyun ve sık sık dinlenin.
⭐️ Sizin için önemli olan şeylere öncelik verin. Güne en önemli görevle başlayın çünkü o an, irade gücünüz zirvede, dikkatiniz keskin ve enerjiniz yüksek olduğu andır. E-postaların ve mesajların yanıtlanması bekleyebilir.
⭐️ Tek göreve odaklanın. Aynı anda iki şey yapabilirsiniz, ancak aynı anda iki şeye etkili bir şekilde odaklanamazsınız. Bu yüzden çoklu görevlerden uzak durun. Bunun yerine, tek göreve odaklanın ve her seferinde bir şey yapın.

2. Basitleştirin ve Bir Sabah Rutini Edinin.

Konfüçyüs’ün en önemli öğretilerinden biri, erdemli bir yaşamın, bir öz disiplin biçimi olarak ritüellere bağlılık üzerine inşa edilmesi üzerinedir.
Bir sabah rutini tam da bunu yapar.
İç uyumunuzu yeniler, disiplininizi geliştirir. Başarılı bir gün için yapı taşı görevi görür. Dikkat dağınıklılığını giderir, zihninizi ve bedeninizi maksimum verimlilik seviyesine ulaştırır. Bu nedenle üretken ve iyi bir yaşam için olmazsa olmazdır.
Basitçe neler yapabilirsiniz?
⭐️ Gününüze cihazınıza bakmadan başlayın (İlk 30 dakika ekrana bakmak yok). IDC Research tarafından yapılan araştırmaya göre, uyandıktan sonra ilk iş telefonunuzu kontrol etmek stres seviyenizi arttırıyor ve beyninizi anında dikkat dağınıklığı için hazırlıyor.
⭐️ Düşüncelerinizle baş başa biraz zaman geçirin (Günlük tutmak veya meditasyon yapmak için 10 dakika ayırın).
⭐️ Vücudunuzu hareket ettirin ve nemlendirin (Germek için 5 dakika ayırın ve kafein almadan önce su içtiğinizden emin olun).

“Sabah kalktığınızda, hayatta olmanın ne kadar değerli bir ayrıcalık olduğunu düşünün — nefes almak, düşünmek, zevk almak, sevmek.” -Marcus Aurelius

Sabah rutinlerinin arkasındaki fikir, sizi daha bilinçli yaşamanız için güçlendirmektir. Farkındalığınızı anlamsız koşuşturmalardan etrafınızda yaşayan güzelliğe çekmek içindir.

3. Kararlı ve Tutarlı Olun, Yavaşça İnşa Edin.

Birçoğumuzun hedefleri ve hayatta varmak istediğimiz bir yer var.
Her zaman şunun farkında olmalısınız;
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, bir gecede iş kuramayacak, kariyerinizde sıçrayamayacak, kitap yazamayacak veya müzik albümü yapamayacaksınız.
Tüm güzel şeyler zaman alır. Öyleyse neden onları aceleye getirelim ki?
Sürece odaklanın ve yolculuğun tadını çıkarın. Hileler aramayı bırakın ve işi yapmaya başlayın.
Cevapları aramayı bırakın ve sizin için en iyi olanı bulmak için düşünmeye başlayın.
Kısa değil uzun vadeli düşünün.
En önemlisi, tutarlı kalın.

Slow Living Hayatınızı Nasıl İyileştirecek?

1. Daha az stres: Yavaş ve dikkatli yaşamaya karar verdiğiniz her an, stresiniz hafifleyecek.
2. Daha fazla zaman: Diğer şeylerin yanı sıra, yalnızca hayatta sizin için en önemli olan şeylere evet demek, zamanınızı önemli ölçüde boşaltacak.
3. Beden ve zihin hastalıklarının azalması: Günümüzde birçok modern yaşam tarzı hastalığının stres ve kaygıdan doğduğu bilinen bir gerçek. Bu hastalıklara yakalanma riskiniz azalacak.
4. Verimlilikte artış: Çoklu görev efsanesi, kayıp üretkenlik çarkında kaybolmanıza neden olur. Yavaş yaşam, basitleşmenize ve en üretken benliğinizi geri kazanmanıza yardımcı olacak.
5. Daha fazla mutluluk: Yavaş yaşamanın odak noktası, hayatınıza daha fazla sevinç anının girmesine izin vermektir.
6. Daha anlamlı ilişkiler: Hayatta en önemli olana öncelik vermek, aileyi, arkadaşları ve işi doğru sıraya koymayı içerir.

Sonuç Olarak;

“Hayat gerçekten basit ama biz onu karmaşık hale getirmekte ısrar ediyoruz” demiş Konfüçyüs.
Basit olan yavaş yaşamak.
Daha az koşuşturma, daha fazla akışta olma…
Daha az acele etme, daha fazla ritim…
Daha az eleştiri, daha fazla şefkat…
Daha az hile arama, daha net ve amaçlı çalışma.
Daha az düşüncesizlik, daha fazla farkındalık.
İşte hayat bu kadar basit.