KONUMUZ ANKARA ve İLÇELERİMİZ GENEL BİLGİLER
ÇUBUK İLÇESİ (ANKARA) TARİHÇESİ
Çubuk; ovaya ve içinden geçen çaya adını veren bir yerleşim merkezidir. Türklerin Anadolu'ya hakim oldukları dönemde kurulan yerleşim yeri, Ankara'nın kuzey doğusunda Karadeniz bölgesinin geçiş kuşağında yer alır. Adını kurulduğu yerin yeşil olmasından almıştır. Çubuk, Ankara savaşı ile birlikte tarihi önem kazanmış bir ilçemizdir.
İlk ve orta çağdan itibaren Kral ve İpek yolu güzergâhında bulunan ilçemiz toprakları, tarihi gelişim sürecinde, ister yerleşme, ister ekonomik faaliyetleri ile bazen hızlanan, bazen yavaşlayan dönemleri yaşayarak günümüze gelmiştir. Orta Anadolu bölgesinin geçiş kuşağında bulunan ilçemiz, Çubuk Ovası ve Çubuk Çayının suladığı topraklar, dünden bugüne yerleşmenin yoğunlaştığı tarım alanlarıdır. Ankara'nın fethedilmesinden sonra kurulduğu tahmin edilen ilçemiz yerleşim alanı, tarih içinde Hattiler, Hititler, Frigyalılar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Bıraktıkları tarihi kalıntı ve izler; bu uygarlıkların kültür ve medeniyetlerini günümüze ulaştırmıştır.
Çubuk ve çevresinde ilk yerleşen Türk boyları genellikle harabe ve yüksek yerleri seçerek yeni iskan merkezleri kurmuşlardır. Bu nedenle bölgede Roma ve Bizans dönemi izlerine rastlanır. Çubuk'ta Balıkhisar köyündeki kalıntılar, Camili ve Çat Köy'deki kale ve kalıntıları, Güldarpı köyünde yapılan kazılarda bulunan mermer aslan heykeli ve Yakup Derviş köyündeki mezar kalıntıları Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılardır.
Türklerin bölgeye yerleşmelerinin, Ankara'nın fethinden sonra gerçekleştiği kabul edilmektedir. Bölgeye gelen Türkler askerlerinin yanında ailelerini, gelenek, göreneklerini, inançlarını ve yol boyunca kazandıkları maddi, manevi kültür değerlerini de yanında getirmişlerdir.
İlçemizde bulunan Sele Köyünde türbesi olan Seyyid Kalender Veli, bir derviş olup,Horasandan gelen alperenlerdendir. İlçemiz Cumhuriyet Mahallesinde (Çubuk Lisesi yanında) daha önce bulunan ve şimdi yerinde iskan edilen binaların bulunduğu Gül Baba türbesi (zaviye) de döneme ait izler arasında yer alır.
Gelen erenler, Ankara ve çevresinin Türkleşmesinde, yurt olmasında öncü olmuşlardır. İlçemiz ve Ankara çevresi 1354 yılında Osmanlı hakimiyetine katılmıştır. Osmanlı kaynaklarında Çubuk Bazarı, Çubukabad aslında yerleşim yeri olarak geçer. Abad: mamur, şen ve bayındır anlamına gelir. Evliya Çelebi 17. yüzyılda doğudan batıya doğru yaptığı seferi anlatırken; Çubuk ovasını 10 gün boyunca gezdiğini ve burasının 150 akçelik kaza, 7 nahiye ve 70 köyden oluştuğunu belirtmektedir. Evliya Çelebi seyahatnamesinden anlaşılacağı üzere ilçemizin 1648 yılında bir yerleşim yeri olduğu açıktır. 1902 yılında kaza olmuş, 1907 yılında Ankara'ya bağlı nahiyeye dönüştürülmüştür. 21 Ekim 1920'de TBMM başkanı Mustafa Kemal Paşa ve bakanlar kurulu imzasıyla tekrar kazaya dönüştürülen Çubuk'ta bulunan Ravlı (Akyurt ) ve Sirkeli köyleri nahiye yapılmıştır. 1990 yılında Akyurt Çubuk'tan ayrılarak ilçeye dönüştürülmüş, 2005 yılında alınan kararla da Ankara Büyükşehir sınırları içerisinde yer almaya başlamıştır.
Mustafa Kemal Atatürk 1933 yılında; Melikşah köyünde yer alan açık havuz şeklindeki Melikşah hamamını, 16.06.1935 tarihinde başbakan İsmet İnönü, Ali Çetinkaya, Cumhurbaşkanlığı muhafız alayı komutanı binbaşı İsmail Hakkı Tekçe ile yaptığı gezide ilçemizi onurlandırmış ve halkımızın sıcak sevgisi ile karşılanmıştır. Çarşı merkezinde üzeri kapalı tutulan su kuyusu yanında hatıra fotoğrafı çektiren Atatürk ve maiyetindeki heyet ile birlikte şimdiki belediye binasının bulunduğu çay bahçesinde istirahat etmiş, halk ile sohbet ederek daha sonra Kışlacık Köyü ve Karagöl'ü ziyaret etmişlerdir. Aydos dağı yaylasında küçükbaş hayvancılığı geliştirmek amacıyla Atatürk'ün emri ile yaylaya mandıra yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk 'Tarih, bir milletin kanını, hakkını ve varlığını hiçbir zaman inkar edemez' diyerek tarihin önemini vurgulamıştır.
Meşeli Yaylası (Çubuk)
2002 Yılı Ağutos ayı itibariyle ilçemize bağlı 3 Belde 85 Köy vardır. İlçemiz 23.7.2004 tarih ve 2531 sayılı resmi gazetede yayımlanan 5216 sayılı Büyükşehir Belediye kanunu sonucu metropol ilçe olmuştur. Bu kanun itibariyle 27 köy yeni düzenleme ile belediyemize bağlanarak mahalle statüsüne kavuşmuştur.
İlçemiz Ankara iline asfalt yolla bağlıdır. Yolun uzunluğu ilçemizden itibaren 39 Km.‘ dir. Ayrıca Akyurt ilçesi, Yukarı Çavundur Beldesi ve Sirkeli Beldesine de asfalt yolla bağlıdır.
Köy yolları yaz ve kış ulaşıma açıktır. Çubuk – Ankara arasında 06:00 23:30 saatleri arası her 15 dakikada otobüs seferleri yapılmaktadır. Esenboğa Havaalanı ilçemizin hudutları içerisindedir. Esenboğa havaalanından ilçemize ulaşım karayolu ile yapılmaktadır.
Nüfusu Merkez Nüfus : 35.723
Köyler Nüfusu : 28.761
Toplam Nüfus : 64.484
Yüzölçümü İlçenin yüzölçümü 1.248 km2 ‘ dir.
Rakımı Çubuk İlçesi’nin rakımı 1.100 m. ‘ dir.
İklimi
İlçenin üç tarafı dağlarla çevrili , güneyi ovaya doğru açık ve denizden uzak olduğu için kara iklimi hüküm sürmektedir. Yazları kurak ve sıcak , kışları ise soğuk ve yağışlı geçer. Kaydedilen en düşük ısı –21.5 derece , en sıcak ısı +37.7 derecedir. Yağmur ortalamaları 472 mm. Ve nisbi oranı ise % 68 ‘ dir.
EĞİTİM DURUMU
Çubuk ilçesinde ilk eğitim faaliyeti ilçenin 18 km kuzeyinde bulunan Kuruçay Köyü, Kuruçay Medresesinde medrese eğitimi olarak başlamıştır. Çubuk’ta 1902 yılında halk tarafından rüştiye (ortaokul) yapılmıştır. Bu binanın özel idareye devredilmesiyle 1929 yılına kadar ilkokul olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde ilk yaptırılan okul Yıldırım Beyazıt İlkokuludur. Okul ismini 1402 yılında yapılan Ankara Savaşından almıştır. 1930 yılında Eğitim Öğretime açılan okul 1964 yılına kadar Çubuk İlçesine tek okulu olarak hizmet vermiştir. Günümüzdeki Çubuk Lisesi ortaokul olarak 1952 yılında faaliyete başlamış,1960 yılında da bugünkü binasına taşınmıştır. 1977 yılında da lise olarak faaliyetlerini sürdürülmüştür. Çubuk ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü, önceleri İlköğretim Müdürlüğü olarak faaliyette iken, 1985 yılında İlçe Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürlüğüne, 1987 yılında da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne dönüştürülmüştür.
SAĞLIK
Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi ne ait ek 100 yataklı hastane binası 10.01.2011 tarihinden itibaren hizmet vermeye başlamıştır. Yeni hastane binasının kapalı alanı 19735 metre kare olup, 100 yatak kapasitelidir. Yeni hastane binası, gerek servisleriyle gerekse laboratuvarlarıyla modern bir hastanedir.
Hastanemizde ;
- 3 adet Genel Cerrah Polikliniği ve 1 Kliniği
- 3 adet İç Hastalıkları Polikliniği ve 1 Kliniği
- 2 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği ve 1 Kliniği
- 2 adet kadın hastalıkları ve doğum polikliniği ve 1 Kliniği
- 2 adet Üroloji Polikliniği ve 1 Kliniği
- 2 Göz Polikliniği ve 1 Kliniği
- 1 Enfeksiyon Hastalıkları Polikliniği ve 1 Kliniği
- 1 Acil Kliniği
- 1 Göğüs Hastalıkları Polikliniği ve 1 Kliniği
- 1 Psikiyatri Polikliniği 7
- 2 KBB Hastalıkları Polikliniği ve 1 Kliniği
- 1 Nöroloji Polikliniği ve 1 Kliniği
- 1 Deri Zührevi Hastalıkları Polikliniği ve 1 Kliniği
- 1 Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Polikliniği ve 1 Kliniği
- 2 adet Kardiyoloji Polikliniği ve 1 Kliniği
- 1 Beyin Cerrahi Polikliniği ve 1 Kliniği ile teşhis ve tedavi hizmetlerimiz devam etmektedir.
Hastanemizde ;
- Radyodiagnostik Laboratuvarı (Görüntüleme Merkezi)
- Biyokimya Laboratuvarı
- Kan Transfüzyon Laboratuvarı
- Mikrobiyoloji Laboratuvarı bulunmaktadır.
TURİZM ALANLARI
Çubuk Barajı: Bugün Ankara ilinin ve Çubuk ilçesinin su ihtiyacının karşılanmasında yararlanılan Çubuk II Barajı; Çubuk ilçesinin yaklaşık 6 km. kuzeyinde yer almaktadır. Ankara’nın Altındağ ilçesi sınırları içerisinde yer alan Çubuk I barajının kirlenmesi nedeniyle 1961 yılında yapımına başlanan Çubuk II Barajı 1964 yılında tamamlanmıştır. Çubuk Çayı üzerinde inşa edilmiş olan baraj; toprak dolgu tipinde yapılmış olup; gövde hacmi 1.100.000 m3 tür. Akarsu yatağından 61 m. yüksekliğe sahip olan Çubuk II Barajının normal su kotunda göl hacmi 24.60 hm3 tür. Göl alanı ise 1.20 km2 dir.
Baraj gölünü Mendek, Kışla, Bağırcan Çayır ve Hacıkadın dereleri beslemektedir. Yıllık 38 hm3 içme ve kullanma suyu temin edilen barajdan 2004 yılından itibaren Ankara merkeze su 8 verilmektedir. Ankara’ya verilen su Pursaklar beldesinde yapılan su arıtma tesislerinde arıtılmakta olup ayrıca Çubuk ilçesinin su ihtiyacı da bu barajdan sağlanmaktadır. Çubuk Barajı aynı zamanda bir mesire ve piknik alanı olarak da kullanılmaktadır.
Baraj girişi ve göl çevresi ağaçlandırılarak ilçe ve Ankara halkının hizmetine sunulmuştur. Daha önce Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü tarafından işletilen baraj alanı; 2004 yılından itibaren Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilmektedir.
Bakım ve güvenliğini sağlayan görevliler sayesinde hafta içi veya hafta sonunda şehirden bunalan insanların akınına uğra- yan Çubuk II barajı, Çubuk ilçesinin doğal güzelliği ile dikkat çekici zenginliğinden biridir. Karagöl: Karagöl, Çubuk ile Kızılcahamam arasında, Kavak Dağı ile Yıldırım Dağı eteğinde küçük fakat çok derin, krater şeklinde oluşmuş bir göldür. Gölün çevresi doğal güzelliğe sahiptir. İlçemize yaklaşık 27 km. uzaklıktadır. Çevresinde spor yapma imkanı vardır.
Gölün her iki tarafı yamaçlarla, etrafı çam ve dağ kavağı ile çevrilidir. Göl kenarındaki ormanların içinde kaynak suları vardır. Bu sular çıkış noktasında oldukça soğuktur. Hatta kayaların aralarından çıkan suların son derece soğuk olmasından dolayı Ağustos aylarında dahi donduğu görülür.
Ormanlık bölgelerde av hayvanlarına rastlamak mümkündür. Tepelerde yaz aylarında bile kara rastlanır. 1402 yılında yapılan Ankara Savaşı’nda, Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt’ın orduları burada iskan etmişler ve su ihtiyaçlarını karşılamışlardır.
Göl içinde yüzmek oldukça tehlikelidir. Ortasındaki şelalenin etkisiyle boğulanlar olmuştur. Günümüzde doğa ile baş başa olmanın huzurun adresi olan doğa harikası Karagöl Piknik alanlarında dinlenmek için mükemmel bir yer olma özelliği yanı sıra doğa sporlarını da yapabileceğiniz bir mekândır. Hafta sonlarının çok yoğun olduğu Karagöl’de hafta içinde de gelip kamp yapanlara sıkça rastlamak mümkündür. Yürüyüş, trekking gibi sporlar için tercih nedeni olmaya devam etmektedir. Yukarı Çavundur Göleti: Yukarı Çavundur Mahallesi Kayapınarı mevkiinde bulunan gölet, 2001 yılında yapılarak hizmete açılmıştır. Göletin etrafı ağaçlandırılması tamamlanarak, içme ve kullanma suyu çeşmeleriyle birlikte piknik ve mesire alanları gölet etrafında oluşturulmuştur.Özellikle hafta sonları ve akşam saatlerinde insanlarımız şehrin sıkıcı ortamlarından kurtulmaları doğayla baş başa aileleri ile birlikte olta balıkçılığı yapabilecekleri turizm alanında Aynalı Sazan ve Kambur Sazan gibi balık türlerimiz bulunmaktadır. Yukarı Çavundur Göleti ilçeye 15 km. uzaklıkta olup ilçeye asfalt yolla bağlıdır.
Meşeli köyü yaylası:
Meşeli köyü yaylası, Aydos Dağı içerisinde saklı bir cennet adeta. Doğa ile baş başa kalmak, orman içinde dolaşmak, toprağa basmak, temiz hava solumak, kuş sesleri dinleyip, haftanın yorgunluğunu atmak için kaçırılmaz bir mekan.
Çam ağaçlarının serinliğinde, kekik kokularının eşliğinde piknik yapılabilecek Aydos Dağı’nın doğal mekânlarından sade- ce bir tanesi diyebiliriz. Melikşah Taş Hamamı ve Melikşah Olimpik Yüzme Havuzu: İlçenin güney batısındaki Melikşah Mahallesi sınırları içerisindedir. 1402 Ankara Savaşı sonrasında, Timur tarafından kızı Melikşah adına yaptırılmıştır. Başkente 30 km. uzaklıkta bulunan mekan kuzey Anadolu fay hattının güney kollarından Çerkeş-Orta- Çubuk kolunun güney ucunda kaynağı bulunan hamam, şifalı olduğu gerekçesi ile Timur tarafından bir açık hava banyosu şeklinde imar edilmiştir. Melikşah köyünün güneyinde bulunan iki termal kaynakta toplam kaynak akım değeri saniyede 20 litre olan kaplıca suyunun sıcaklığı 40° dir. Termal suların, romatizmal ağrılara ve bazı cilt sorunlarına olumlu etki yaptığı biliniyor. Büyük Anadolu oteli termal havuz olarak kullanılmaktadır.
Kaynakça
https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87ubuk,_Ankara https://www.cubuk.bel.tr/ http://www.ankara.gov.tr/cubuk https://www.sayistay.gov.tr/tr/Upload/62643830/files/raporlar/kid/2018/Belediyeler/ANKARA%20% C3%87UBUK%20BELED%C4%B0YES%C4%B0.pdf http://www.sp.gov.tr/upload/xSPStratejikPlan/files/gCNai+2015-2019_stratejik_plan.pdf