Herşeyinizi Kaybetmeye Hazır Olun.
Sıcak bir yaz öğleden sonrasıydı, köpek günlerinden biriydi ve ben daracık stüdyo dairemde oturuyor, ellerimdeki tahliye duyurusuna bakıyordum. Son iki yıldır kalbimi ve ruhumu adadığım girişimim sonunda kendi hırsının ağırlığı altında çöktü.
Param yoktu, umudum yoktu ve bundan sonra ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yoktu. Sadece birkaç saat önce, sarhoşken ve intihara meyilliyken (bu başka bir zamanın hikayesi) 120.000'den fazla abonesi olan blogumu ve Medium'umu yakıp silerek kendimi sabote ettim. Kısacası - mahvolmuştum.
Orada, paramparça olmuş hayallerimin kalıntılarıyla çevrelenmiş halde otururken, üzerime ezici bir umutsuzluk duygusunun çöktüğünü hissettim. Bu girişim için her şeyi -birikimlerimi, ilişkilerimi, sağlığımı- riske atmıştım ve şimdi elimde bir borç dağı ve ezici bir başarısızlık duygusundan başka gösterecek hiçbir şeyim yoktu.
Ama ben sefaletimin içinde debelenirken içimdeki küçük bir ses farklı bir hikayeyi fısıldamaya başladı. Bu bana ilk etapta beni bu yola gitmeye iten tutkuyu ve amacı hatırlattı. Yaptığım inanılmaz yolculuktan, öğrendiğim derslerden ve yol boyunca yaşadığım büyümeden bahsediyordu.
Ve o sesi dinledikçe her şeyi kaybetmenin hikayemin sonu olmadığını anlamaya başladım. Bir yaratıcı ve girişimci olarak hayatımın daha geniş anlatımında sadece bir bölümdü.
Tutkularımızın peşinden gitmeyi ve fikirlerimizi hayata geçirmeyi seçtiğimizde risk ve belirsizliklerle dolu bir yolculuğa imza atıyoruz. İnancımız ve başarma kararlılığımızdan başka hiçbir şeyle silahlanmadan, konfor alanlarımızdan çıkıp bilinmeyene adım atıyoruz.
Her şeyi kaybetme olasılığı korkunç bir ihtimal olsa da, aynı zamanda yaratıcı sürecin de önemli bir parçasıdır. Açıkçası bu, bir fark yaratma, dünyada iz bırakma ve tamamen bize ait bir hayat yaşama fırsatı için ödediğimiz bedeldir.
O gün kendimi yerden kaldırırken kendime bir söz verdim. Bu aksiliğin (oku: berbat) beni tanımlamasına izin vermem. Başarısızlık korkusunun beni hayallerimin peşinden koşmaktan alıkoymasına izin vermeyeceğim. Vizyonumu hayata geçirmek için gereken buysa, riski kucaklar, yolculuğu kucaklar ve her şeyi yeniden kaybetmeye hazır olurdum.
Bugün sizinle paylaşmak istediğim mesaj bu. Yaratıcılar ve girişimciler olarak her şeyi doğrudan kaybetme olasılığıyla yüzleşmeye hazır olmalıyız. Her şeyi tehlikeye atmaya, çok büyük zorluklara rağmen kendimize ve fikirlerimize bahse girmeye hazır olmalıyız.
Yaratıcı olmak bunu gerektirir. Bu şu anlama geliyor.
Fikirlerimizi hayata geçirmek, dünyada bir fark yaratmak ve başarıya giden kendi yolumuzu çizmek için doyumsuz bir arzuyla hareket ediyoruz. Yaratıcılar ve kurucular olarak biz buyuz.