İnsan Bir Bakıma Unutulmuş Gibidir

EgUP...jie6
1 Feb 2024
75

Tragedyalar V


I
Odalardan odalara bu kadar çok geçmeler
Kapıların hiç bitmeyen açılıp kapanması
Kuru kan, ölü asker, ağustosböceği
Gibi bir ses, bir yankı
Sonra bu yankıyı birden soğutan
Kurutup güne koyan bir anlam
Aynalardan aynalara kırılan sigara ateşleri
Ve alkol.
Yani bir alkol yörüngesi. Kocaman
Bir gün iskeleti konsolun üstünde
Doğanın ve bütün kızgın yaratıkların bağırtısından
Yanmış bir gün
Ve sınırsız doğurganlığıyla, kaybolmuş bir anahtarın
Kemirilmiş kalıntısıyla…
Ve onlar ceninler gibi orada. Öyle bir rahim çıplaklığına
Uzatılmış bir ışıkla buruşmuşlar gibi
Çok ağır bir tabutu kaldırıyorlar gibi arada
Elleri üzerinde. Ve boşluk yalpalayınca
Ve dünya kımıldayınca biraz. Dünya
Yanıtsız bir eşya gibi. Sonra?
(Sonra o geçitte, aşağıda
Bir krizantem soyunup yapraklarından
Ağıyor sanki işitilmedik bir güçle
Bir gündoğrusu hafifliğiyle, sabahsı, ıslak
Ve tedirgin bir yolcu biçiminde. Atışı duyulmaya
Başlayan bir yürekle gün iskeletinin
O garip efsanesine, geceye
Bitişik bir sabah gibi ağıyor
Ve çocuksu düşlerin hep birden büyüttükleriyle
Bir çiçek olmaktan sıyrılarak
Doluyor odalara
Stepan, Vartuhi, Armenak
Diran ve Lusin
Yani o altın tüveycin etkisinden koparak
Sonu gelmez bir durumun
Sonu gelmez kapılarını açarak
Devinen, bağıran, çok içen bir de
Yani korkular, iğrenmeler, anlaşmazlıklar olarak
Doluyor odalara
Lusin ile Vartuhi
Diran ile Armenak.
Belki ara sıra o yorgun
Bedeviler geçiyorsa pasajdan
Stepan, Stepan!
Olsa olsa Stepan.)

II
Kuru kan, ölü asker, ağustosböceği
Baba Armenak durmadan sıkılıyor
Eşyalara bakarken sıkılan bir profili
Oymalarda sıkarak
Yeniden sıkılıyor. Bir hamamböceği sırtını parlatıyor kör
ışıkta
Düşlerdeki böcekler gibi ve düşlerdeki
Birtakım kıvrımlarla
Bir durumun sonu gelmez parçalarına bakarak
Aynı zamanda saydam bir duygu lekesi de
Ağır ağır yayılıyor gün iskeletinin üstünde
Bir insan eti lezzetinde günü dolduruyor
Besliyor günü
Gün
Sıcak ve kirli
Yani o alkol yörüngesi onu katılaştırıyor
Konsolun üstünde.
Sonra bu saydam leke Diran ve Lusin’in
Karışık bir evlilik fotoğrafı üstünde
Giderek eroinleşiyor
Baba Armenak durmadan sıkılıyor
Kara giysili insanların çevrelendiği
Bir kilise kapısında
Bir cinayet sölentisi gibi çevrelendiği
O taşkın yüzlerin
Ve büyük bir taşın yöresinde ufacık taşlar gibi
Sanki bir Kremlek anıtı gibi.. işte orada
Baba Armenak sıkılıyor
Sonra artık herkes içiyor.
(Ve alkol tanrının dengesini yitirdiği
Gibi bir gürültüyle çıtırdıyor
Ve tanrının uçsuz bucaksız denizlerde güneşlendiği
Bir günde alkol
Dünya bir sıkıntının yönetiminde ve uzun
Herkes biraz içiyor.)
Bu nasıl bir anlamdır ki, her yerde biraz duyuluyor Stepan
Bir ölü gömme töreninden doğmuş olan Stepan
(Armenak’ın böyle bir günün gecesinde
Topraksı bir titremeyle Vartuhi’ye sokulduğu
Çiftleştiği ve…)
Anlaşılması değil de sayılması olan Stepan
Gözlerinin ıssız, kara bir tabancaya takıldığı
Ateş etmeye hazır bir tabancaya
Takıldığı Stepan
Ve elleri annesi Vartuhi’nin
Kahverengi sabahlığını andıran
Bir iki kımıldayışla geçiştiren günü.
Sonra Vartuhi
O her yerde dürbünleri olan kadın
Mineden, sedeften, bağadan
Ve koynundan durmadan
Dürbünler çıkaran Vartuhi
Bir de çok uzaklara bakmak için din kitaplarından
Dürbünler yapan
Ve her şeyi birden yaşamakta olan yüzüyle
(Çünkü belki İsa’nın
Acıdan ve uzun boylu bir korkudan
Çıkarılmış bir homoseksüelliği götürüp
Bir gökyüzü boşluğunda biçimlendirdiği zaman
Ve sonra yeniden doğduğu zaman. İşte Vartuhi
Görmek için bunları birtakım din kitaplarından..)
Stepan’la kesin anlaşmaları olan
Çıldırmak, vuruşmak için geceleri
Ve dinsel Çin müziği Vartuhi
Yarı kalmış bir çiftleşmedeki
Yarı kalmış yaratıkları doğuran
Bir cehennem gibi dayanılmaz yapan kendini
Vartuhi
Stepan.
Ki herkes biraz alırdı
Koparıp geçerdi Stepan’dan
Öyle bir acı çekme kıvamında soluyan
Gün iskeletinin ucunda
Stepan.
Ve Diran, Armenak’ın sinirli oğlu
Sevimsiz bir büyücünün ellerinde dolaşan
Çirişli, mavi bir kurdele gibi
Ütülü pantolonu, her türlü mavi gözleriyle
Kül sarısı sakalları olan
Ve görünmez yarasaların konakladığı
O pirinç karyolaların altından
Bir seziş gibi çıktığı
Ve bir maden tadından
Başka bir şey olmayan Diran
Gömlekleri ayçiçeği, ıhlamur kokan
Lusin’in ilk kocası
Ve küçük istiridyeler gibi çabuk çabuk kapanan
Bembeyaz elleriyle
Akşamları’ garsonluk yapan barlarda
Çürük ilkyaz ağacı Diran
Ve kadınların o çürük sesleriyle çağırdıkları
Kareli yeleğiyle koştukça çocuklaşan
İpekli sesler çıkaran. Unutulmuş bir erkekliğin
Acısından oluşan bir Anka gibi
Ve yakan kendini durmadan
Zavallı Diran
Düşlerinde eriyen balmumundan bir olayın
Eridikçe çizdiği o yapışkan yollardan
Geçince evde olan
Bir dua gibi okunan Lusin’in gözlerinde
Bir dua gibi
Ve ayakta Stepan
O sessizlik yörüngesinin ucunda
Ve Diran bağıran, bağıran, bağıran
Bir yok olma tutkusuyla bağıran
Ki bundan bir daha doğan isterik Diran.

BULB: The Future of Social Media in Web3

Learn more

Enjoy this blog? Subscribe to ezazil

11 Comments