Dünyayı Değiştiren 5 Muhteşem Kadın - Part 4 [Great]

5fzw...QbNr

18 Jan 2024

Dünyayı Değiştiren Muhteşem Kadınlar

Tarih boyunca, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için mücadele eden ve olağanüstü başarılar elde eden birçok ilham verici kadın olmuştur. Bu yazıda, farklı alanlarda iz bırakmış ve insanlığın ilerlemesine katkıda bulunmuş kadınlara değineceğiz.

1.Maya Angelou (1928-2014):

Amerikalı yazar, şair, oyuncu ve aktivisttir. Otobiyografileri, şiirleri ve konuşmalarıyla tanınan Angelou, güçlü ve ilham verici kişiliğiyle tüm dünyada tanınmıştır.

Marguerite Annie Johnson olarak dünyaya gelen Angelou, 4 Nisan 1928'de St. Louis, Missouri'de doğdu. Babası, bir aşçı olan Bailey Johnson, annesi ise bir hizmetçi olan Vivian Baxter'dır.

Angelou, çocukluğunun büyük bir bölümünü annesi ve büyükannesiyle geçirdi. 8 yaşındayken, annesinin bir başka adamla evlendiğini öğrendi ve bunun üzerine büyükannesine verildi. Büyükannesi, Angelou'ya katı bir disiplin uyguladı ve bu da Angelou'da travmatik bir deneyime neden oldu.

14 yaşındayken, Angelou, bir gece kulübünde bir adamla tanışarak bir ilişkiye başladı. Bu ilişki, Angelou'nun hamile kalmasına neden oldu. Angelou, çocuğunu doğurmadan önce, erkek arkadaşı tarafından terk edildi.

Angelou, doğum yaptıktan sonra, oğlunu annesi ve büyükannesine verdi. Daha sonra, bir gece kulübünde dansçı ve şarkıcı olarak çalışmaya başladı.

1951'de, Angelou, Güney Afrika'ya gitti ve burada bir dans grubunda yer aldı. Bu dönemde, Afrika kültürüyle tanıştı ve bu kültürden büyük etkilendi.

1954'te, Angelou, Kuzey Amerika'ya döndü ve burada oyunculuk yapmaya başladı. Angelou, Broadway ve off-Broadway'de birçok oyunda rol aldı. Ayrıca, sinema ve televizyonda da rol aldı.

1969'da, Angelou, otobiyografisi I Know Why the Caged Bird Sings'i yayınladı. Bu kitap, Angelou'nun çocukluğunu ve gençliğini anlatıyordu. Kitap, büyük bir başarı elde etti ve Angelou'yu uluslararası bir üne kavuşturdu.

Angelou, daha sonra, Gather Together in My Name (1974), Singin' and Swingin' and Gettin' Merry Like Christmas (1976), The Heart of a Woman (1981), All God's Children Need Traveling Shoes (1986) ve A Song Flung Up to Heaven (1993) gibi otobiyografilerini yayınladı.
Angelou, şiirleriyle de tanınmaktadır. Just Give Me a Cool Drink of Water 'fore I Die (1971), And Still I Rise (1978), On the Pulse of Morning (1993) ve A Brave and Startling Truth (2013) gibi şiir kitapları yayınlamıştır.

Angelou, bir aktivist olarak da aktif bir rol oynamıştır. Sivil haklar hareketinde yer aldı ve kadın hakları için mücadele etti. Ayrıca, Afrika'daki açlık ve yoksulluk gibi sorunlara da dikkat çekmek için çalıştı.

Angelou, 28 Mayıs 2014'te Winston-Salem, Kuzey Carolina'da öldü. Ölümü, dünya çapında büyük bir üzüntüye neden oldu.

Maya Angelou'nun önemi:

Otobiyografileri, şiirleri ve konuşmalarıyla tüm dünyada tanınmıştır.
Güçlü ve ilham verici kişiliğiyle, tüm dünyadaki insanlara ilham kaynağı olmuştur.
Sivil haklar hareketinde ve kadın hakları mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır.

Maya Angelou'nun sözleri:

"Kendi kendinize inanın. Kendinize güvenin. Kendinize saygı duyun. Ve sonra, her şey mümkün olacaktır."
"Her zaman daha iyisini yapabileceksiniz. Her zaman daha ileri gidebilirsiniz. Her zaman daha fazlasını yapabilirsiniz."
"Hayat, bir yolculuktur. Ve yolculuğun tadını çıkarmak için, her anı yaşamanız gerekir."

Kaynaklar

he.wikipedia.org/wiki/%D7%9E%D7%90%D7%99%D7%94_%D7%90%D7%A0%D7%92%27%D7%9C%D7%95

2.Kleopatra VII Filopator (MÖ 69-MÖ 30):

MÖ 51'den 30'a kadar Mısır Ptolemaios Krallığı'nın kraliçesi ve son etkin hükümdarıydı. Ptolemaios hanedanının mensubu olan Kleopatra, Makedonyalı Yunan generali ve Büyük İskender'in refakatçisi olan Soter'in soyundan gelmekteydi.

Kleopatra VII Filopator

Kleopatra, MÖ 69'da İskenderiye, Mısır'da doğdu. Babası Ptolemeus XII Auletes ve annesi Kleopatra V Tryphaena'ydı. Kleopatra, güzelliği, zekası ve politik becerileri ile tanınıyordu.

Kleopatra, babasının ölümünden sonra, MÖ 51'de Mısır'ın kraliçesi oldu. Ancak, tahtı kardeşi XIII. Ptolemaios ile paylaşmak zorunda kaldı. Kleopatra ve XIII. Ptolemaios, kısa süre sonra bir iç savaşa girdiler. İç savaş, Roma'nın Mısır'a müdahale etmesine neden oldu.

MÖ 48'de, Romalı general Julius Caesar, Mısır'a geldi. Kleopatra, Caesar'ı etkilemeyi başardı ve ikisi bir ilişkiye başladı. Caesar'ın desteğiyle, Kleopatra Mısır'ın tek hükümdarı oldu.

Caesar'ın ölümünden sonra, Kleopatra, MÖ 42'de Mark Antony ile evlendi. Antony, Kleopatra'nın Mısır'ın gücünü ve refahını korumasına yardımcı oldu. Ancak, Antony'nin Roma ile savaşması, Kleopatra'nın ölümüne neden oldu.

MÖ 31'de, Antony ve Kleopatra, Romalı general Octavian'a karşı Actium Savaşı'nda yenildiler. Octavian, Mısır'ı Roma İmparatorluğu'na kattı ve Kleopatra'yı intihara zorladı.

Kleopatra, güzelliği, zekası ve siyasi becerileri ile tarihte en ünlü kadınlardan biri haline geldi. Romalılar tarafından bir baştan çıkarıcı olarak tasvir edildi, ancak modern tarihçiler onu bir devlet adamı ve bir diplomat olarak görüyorlar.

3.Jeanne d'Arc (1412-1431):

Yüz Yıl Savaşları sırasında Fransa Kralı VII. Charles'ı destekleyen bir Fransız köylüsüdür. Aziz Jeanne olarak da bilinen Jeanne, Fransa'nın İngiliz işgalinden kurtarılmasına yardımcı olmasıyla tanınır.
Jeanne d'Arc

Jeanne d'Arc, 1412'de Domrémy, Fransa'da doğdu. Çocukken, Tanrı'nın ona Fransa'yı kurtarması için ona talimat verdiğini iddia etti.

1428'de, Jeanne, Fransız ordusuna katıldı ve Orléans Kuşatması'nı kaldırmaya yardımcı oldu. Bu, Fransızların savaşta önemli bir zafer kazanmasına yol açtı.

Jeanne, daha sonra Fransa'nın kuzeyindeki diğer şehirleri kurtarmak için savaştı. Ancak, 1430'da Burgonyalılar tarafından yakalandı ve İngilizlere satıldı.

İngilizler, Jeanne'i bir cadı olmakla suçladı ve onu Rouen'da bir mahkemede yargıladı. Jeanne, mahkemede masum olduğunu iddia etti, ancak yine de suçlu bulundu ve yakılarak idam edildi.
Jeanne d'Arc'ın ölümünden sonra, Fransa'da bir kahraman olarak görülmeye başlandı. 1920 yılında, Roma Katolik Kilisesi tarafından azize ilan edildi.

Jeanne d'Arc, Fransa tarihinin en önemli figürlerinden biridir. Fransa'nın İngiliz işgalinden kurtarılmasına yardımcı olmasıyla, Fransız ulusal kimliğinin önemli bir sembolü haline geldi.

4.Susan B. Anthony (1820-1906):

Amerikalı bir sosyal reformcu ve kadın hakları savunucusuydı. Kadınların oy hakkı için verilen mücadelenin öncülerinden biriydi.
Susan B. Anthony

Anthony, 15 Şubat 1820'de Adams, Massachusetts'te doğdu. Quaker bir ailede büyüdü ve adalet ve eşitlik ilkeleriyle büyüdü.

1848'de, Anthony, Elizabeth Cady Stanton ile birlikte Seneca Falls Kadın Hakları Bildirgesi'ni hazırladı. Bu belge, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olması gerektiği ilkesini ilan etti.

Anthony, ömür boyu kadın hakları için mücadele etti. 1872'de, oy kullanma hakkı için oy kullandığı için tutuklandı. Davası, ABD Yüksek Mahkemesi'ne gitti ve mahkeme, kadınların oy kullanma hakkına sahip olmadığına karar verdi.

Ancak, Anthony pes etmedi. Kadınların oy hakkı için kampanya yapmaya devam etti ve bu konudaki çalışmaları, 1920'de Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nın 19. Ek Maddesi'nin kabulüyle sonuçlandı. Bu madde, kadınlara oy kullanma hakkı verdi.

Anthony, kadın hakları mücadelesinde önemli bir rol oynadı. Onun çalışmaları, Amerika Birleşik Devletleri'nde kadınların haklarını genişletmeye yardımcı oldu.

Anthony'nin başarıları arasında şunlar yer alır:

Kadınların oy hakkı için verdiği mücadele
Seneca Falls Kadın Hakları Bildirgesi'nin hazırlanmasına yardım etmesi
Kadınların oy kullanma hakkı için tutuklanması ve davası
Kadınların oy hakkı için verdiği mücadelenin sonuçlanması

Anthony, kadın hakları mücadelesinde önemli bir rol oynayan ilham verici bir liderdi.

5.Helen Keller (1880-1968):

Amerikalı bir yazar, aktivist ve öğretmendi. Kör ve sağır olarak doğmasına rağmen, eğitim yoluyla büyük başarılar elde etti ve dünya çapında tanınmış bir figür oldu.

Keller, 27 Haziran 1880'de Tuscumbia, Alabama'da doğdu. 19 aylıkken geçirdiği bir hastalık sonucu görme ve işitme duyularını kaybetti. Ailesi, kızlarının durumu karşısında çaresiz kaldı.
1887'de, Keller'in ailesi, kızları için bir öğretmen aramaya başladı. Bu öğretmen, Anne Sullivan Macy oldu. Macy, Keller'e öğretme konusunda çok başarılıydı ve Keller, Macy'nin yardımıyla okumayı, yazmayı ve konuşmayı öğrendi.

Keller, eğitimini Radcliffe Koleji'nde tamamladı ve 1904'te mezun oldu. Radcliffe Koleji'nden mezun olan ilk işitme engelli ve görme engelli kişi oldu.

Keller, mezun olduktan sonra, yazarlık ve aktivistlik yapmaya başladı. Yazdığı kitaplar ve yaptığı konuşmalarla, engelli insanların hakları için mücadele etti. Ayrıca, engelli insanların eğitim ve istihdam fırsatlarını iyileştirmek için çalıştı.

Keller, yazdığı kitaplarla dünya çapında tanındı. En ünlü kitapları arasında The Story of My Life (Hayatımın Hikayesi) ve The Story of My Soul (Ruhumu Hikayesi) yer alır.

Keller, 1 Haziran 1968'de Easton, Connecticut'ta öldü. Ölümü, dünya çapında büyük bir üzüntüye neden oldu.

Helen Keller'in başarıları arasında şunlar yer alır:

Kör ve sağır olarak doğmasına rağmen, eğitim yoluyla büyük başarılar elde etti.
Radcliffe Koleji'nden mezun olan ilk işitme engelli ve görme engelli kişi oldu.
Yazdığı kitaplar ve yaptığı konuşmalarla, engelli insanların hakları için mücadele etti.
Engelli insanların eğitim ve istihdam fırsatlarını iyileştirmek için çalıştı.

Keller, engelli insanların potansiyeline inanan ve onları hayata bağlayan ilham verici bir liderdi.

6.Aung San Suu Kyi (1945-):

Myanmarlı bir siyasetçi, diplomat ve insan hakları savunucusudur. 1991'de Nobel Barış Ödülü'nü alan Suu Kyi, şiddetsiz direniş yoluyla demokrasi ve insan hakları için verdiği mücadeleyle tanınır.

Aung San Suu Kyi, 19 Haziran 1945'te Yangon, Myanmar'da doğdu. Babası, Myanmar'ın bağımsızlık savaşının lideri Aung San'dı.

Suu Kyi, Oxford Üniversitesi'nde felsefe, siyaset ve ekonomi okudu. Mezun olduktan sonra, Hindistan'da Birleşmiş Milletler'de çalıştı.

1988'de, Myanmar'da askeri bir darbe gerçekleşti. Suu Kyi, darbeye karşı protestolara katıldı ve askeri yönetimi eleştirmeye başladı.

1989'da, Suu Kyi, ev hapsine alındı. 2010 yılına kadar ev hapsinden serbest bırakılmadı.
Ev hapsindeyken, Suu Kyi, şiddetsiz direniş yoluyla demokrasi ve insan hakları için mücadeleye devam etti. Bu mücadelesiyle, dünya çapında bir ikon haline geldi.

2010'da, Suu Kyi, ev hapsinden serbest bırakıldı. 2012'de, Ulusal Demokrasi Birliği (NLD) partisinin genel başkanlığına seçildi.

NLD, 2015 genel seçimlerinde büyük bir zafer kazandı. Suu Kyi, başbakan seçildi.
Suu Kyi, başbakan olarak, Myanmar'da demokrasi ve insan hakları için önemli adımlar attı. Ancak, Rohingya Müslümanları'na karşı işlenen insan hakları ihlalleri nedeniyle eleştirildi.
2021'de, Myanmar'da askeri darbe gerçekleşti. Suu Kyi, darbeciler tarafından tutuklandı ve hapse atıldı.

Suu Kyi, hala hapistedir ve serbest bırakılması için uluslararası toplum tarafından çağrılar yapılmaktadır.

Aung San Suu Kyi'nin başarıları arasında şunlar yer alır:

Myanmar'da demokrasi ve insan hakları için verdiği mücadele
1991'de Nobel Barış Ödülü'nü alması
2015 genel seçimlerinde Ulusal Demokrasi Birliği'nin (NLD) büyük bir zafer kazanmasında oynadığı rol

Suu Kyi, şiddetsiz direniş yoluyla demokrasi ve insan hakları için mücadele eden ilham verici bir liderdir.

7.Beyoncé Giselle Knowles-Carter:

4 Eylül 1981'de Houston, Teksas'ta doğdu. Queen B olarak da bilinen Beyoncé, sınırları zorlayan sanatı, vokalleri ve olağanüstü performanslarıyla dünya çapında en çok tanınan sanatçılardan biridir.
Beyoncé Giselle KnowlesCarter

Beyoncé, çocukken çeşitli şarkı ve dans yarışmalarında performans sergiledi. 1990'ların sonunda, R&B kız grubu Destiny's Child'ın solisti olarak ünlendi. Babası Mathew Knowles'un menajerliğini yaptığı grup, dünyada tüm zamanların en çok satan kız gruplarından biri oldu.

2003 yılında, Beyoncé, solo kariyerine başladı ve ilk albümü Dangerously in Love, dünya çapında büyük bir başarı elde etti. Albüm, dört Grammy Ödülü kazandı ve dünya çapında 10 milyondan fazla kopya sattı.

Beyoncé, kariyeri boyunca 32 Grammy Ödülü kazandı ve bu da onu en çok Grammy kazanan kadın sanatçı yaptı. Ayrıca, 28 Amerikan Müzik Ödülü, 24 BET Ödülü ve 22 NAACP Image Ödülü kazandı.

Beyoncé, müziğinin yanı sıra oyunculuk ve iş dünyası girişimleriyle de tanınmaktadır. 2002 yılında, Austin Powers in Goldmember filminde rol aldı. 2006 yılında, Dreamgirls filminde rol aldı ve rolüyle Oscar adaylığı kazandı.

Beyoncé, ayrıca Beyoncé (2013), Beyoncé Presents: Lemonade (2016) ve Renaissance (2022) gibi başarılı dünya turları düzenledi.

Beyoncé, güçlü ve ilham verici kişiliğiyle, tüm dünyadaki insanlara ilham kaynağı olmuştur. Sınırları zorlayan sanatı ve müziğiyle, müzik endüstrisinde devrim yaratmıştır.