Dünya Üzerinde Kaç Tür Var?

Ewhm...zYsk
24 Jan 2024
39

Günümüzde Dünya üzerinde -yapılan son araştırmalara göre- 1.3 milyon hata payı ile 8.7 milyon ökaryotik ("karmaşık"/"gelişmiş"/zarlı hücre yapılı) canlı türünün, 100 milyondan fazla ise prokaryotik ("basit"/zarsız hücre yapılı) canlı türünün yaşadığı düşünülmektedir. Bazı kaynaklara göre prokaryotik tür sayısı birkaç milyara kadar çıkabilir!
Bu türlerin sadece çok küçük bir kısmını keşfedip, isimlendirip, evrimsel geçmişlerine göre sınıflandırmalarını yapabildik, çünkü halen keşfedilmeyi bekleyen milyonlarca tür bulunuyor. Kabaca bir sayı verecek olursak, ökaryotların (ki görselde gösterilenlerin tamamı ökaryotlardır) sadece 2 milyonunu, prokaryotların ise birkaç milyonunu keşfedebildik. Daha kendi Dünya'mızı hiç tanımadığımız söylenebilir.



Üstelik, günümüzde Dünya üzerinde var olan türlerin sayısı, evrim tarihinde var olmuş türlerin yanında bir hiç! Günümüzdeki türler, var olmuş tüm türlerin sadece %1'inden az! Yani var olmuş tüm türlerin %99'undan fazlası evrimsel süreç içerisinde bir noktada yok oldu. Bu da, yine kaba bir matematikle, şimdiye kadar 200 milyon ökaryot türü ve 10 trilyon prokaryot türünün yaşamış olabileceği anlamına geliyor. Bu kadar türün yok olması ise bilimde yalnızca evrimsel biyolojinin ışığında açıklanabiliyor.
Kendimizi Dünya'nın efendileri olarak gördüğümüz için, birçok yanılgıya düşeriz. Bunlardan birisi de, kendimizin içinde olduğu grupların sayıca üstün olduğunu varsaymaktır.



Taksonomi ile ilgili diğer içerikler ›

  • Bu 10 İlginç Türün Her Biri 2012 Yılında Keşfedildi!
  • Hatalı İsimlendirilmiş ve Yanlış Bilinen Hayvanlar: Kral Kobra, Gerçekten Kobra mıdır?
  • Modern Taksonominin Kurucusu: Carl Linnaeus

Evet, türümüzün şu anda zeka sayesinde diğer tüm canlılara bir baskınlık kurduğu bir gerçek. Ancak sayıca, halen çok gerideyiz. Türümüzün baskınlık döneminden önce, Dünya'nın hakimi olan ve bizler kadar gezegen üzerinde baskınlık kurabilen grup dinozorlardı. Ve aslında halen onların çağı devam ediyor...
Eğer ki karada yaşayan omurgalı hayvanlar düşünülecek olursa, türümüzün de dahil olduğu Memeliler Sınıfı, yaklaşık olarak 5.500 civarında tür ile azınlık gruplardan birisi! Şu anda kara omurgalıları arasında baskın olan grup, en az 10.000 türü bulunduğu düşünülen Kuşlar Sınıfı. Yani Dinozorlar Süperailesinin günümüzdeki 2 temsilcisinden birisi (diğeri de timsahlardır). Dinozorların doğrudan torunu olarak hayatta kalmayı başarmış ve halen tür sayısı bakımından baskınlığını sürdürebilen bir canlı grubu... Bunun haricinde karalarda 9700 civarında sürüngen türü, 7000 civarında amfibi türü yaşıyor. Omurgalıların açık ara en baskın olan grubu ise, karada yaşayamayan hayvanlar olsalar da balıklar... En az 30.000 farklı türlerinin günümüzde hayatta olduğu düşünülüyor.
Elbette omurgalıların dışına çıkacak olursanız, baskınlık dengeleri alt üst oluyor. Çünkü hiçbir omurgalı türünün en az 85.000 türü olduğu bilinen yumuşakçalarla, 47.000 civarında türü olduğu düşünülen deniz kabuklularıyla, 1.1 milyon civarında araknid türüyle yarışması mümkün değil.


Eh, bunlar da bitkilere karşı ciddi bir azınlıklar: 282.000 civarında çiçekli bitki türü olduğunu söylememiz yeterli olacaktır sanıyoruz ki...
Mantarlar? 1.5 milyon civarında türü olduğu düşünülüyor.
Tek hücreli prokaryotlar? Tutucu bir tahminle 10.000 civarında türü olduğu düşünülüyor; ancak sınıflandırma bilimcilerin neredeyse tamamı, ortalama 50.000.000 farklı prokaryot türünün Dünya'da yaşadığında hemfikir gibi...

Sayıları Görselleştirmek...


Açıkçası bu sayılar, istatistiki analizlere göre birazcık değişebiliyor. Bu nedenle bunları grafikleştirdiğimizde de birbirinden farklı sonuçlar görebiliyoruz. Ama bir deneme yapacak olursak:
Görselde, büyük ökaryot gruplarının var olduğu düşünülen tür sayısı, bu türlerin ne kadarını keşfettiğimiz ve bunun yüzde kaçlık bir dilime denk geldiği gösterilmektedir.
National Geographic
Bu kusursuz bir gösterim değil; ama yine de genel bir fikir veriyor. Görseli metin haline dönüştürecek olursak (tahmini tür sayısı - keşfedilen tür sayısı - yüzde şeklinde sıralanırsa):

  • Memeliler - 5.600 tür - 5.501 tür - %98
  • Kuşlar - 10.500 tür - 10.064 tür - %96
  • Sürüngenler - 12.000 tür - 9.547 tür - %80
  • Amfibiler - 15.000 tür - 6.771 tür - %45
  • Balıklar - 45.000 tür - 32.400 tür - %72
  • Kabuklular - 150.000 tür - 47.000 tür - %31
  • Yumuşakçalar - 200.000 tür - 85.000 tür - %43
  • Örümcekler - 600.000 tür - 102.248 tür - %17
  • Böcekler - 5.000.000 tür - 1.000.000 tür - %20

Aşağıdaki grafikte ise Alemler birazcık tartışmalı olmakla birlikte 5 gruba ayrılmış. Geleneksel olarak taksonomik alemleri Bitkiler, Hayvanlar, Mantarlar, Protistalar olarak ayırmaktayız. Çoğu zaman okullarda da bu şekilde öğretilir. Ancak protistalar öylesine ilginç bir grup ki, evrimsel süreçte öylesine farklı ve yumuşak geçişler gösteren ara türleri (ve onların günümüzdeki temsilcilerini) içerisinde barındırıyor ki, bilim insanları "protista" tanımının çok geniş olduğu kanaatinde... Bu nedenle Kromistler ve Protozoalar diye iki yeni alem geliştirildi ve günümüzde oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor. 
Bilin bakalım bu ayrım neye göre yapıldı? Eskiden protista olarak bildiğimiz grup içerisinde bitkilere daha yakın olanlarla, hayvanlara daha yakın olanlara göre! Çünkü protistalar, muhtemelen mantarlar, bitkiler ve hayvanlar için bir temel gruplar. Bir diğer deyişle, bitkilerin, mantarların ve hayvanların ortak atası, günümüzdeki protistalara benzeyen canlılardı.
Ancak bu ortak atalar farklılaştıkça, bitki-benzeri ve hayvan-benzeri canlı grupları evrimleşti. Günümüzde de bu ataların torunları halen protistalar içerisinde (atalarından oldukça farklı olmakla birlikte) yaşıyorlar. Bilim insanları, kloroplastlara sahip olan algler ve benzerlerini Kromista isimli bir gruba ayırdılar. Protozoa ise, kelimenin tam anlamıyla "ön hayvan" demek! Bunlar, hayvan-benzeri davranışlar gösteren, hayvansı özelliklere sahip olan canlılardır.
Aslında Kromistler ve özellikle Protozoa çok önceden beri kullanılmakta olan taksonomik gruplar. Ancak bunlar bazı taksonomlar olarak resmi alemler olarak kullanılmaya başladı. Bundan önce bu ikili resmi bir taksonomik grup olarak kabul edilmiyordu (taksonomiden anlayanlar için, sadece "klad" olarak geçiyorlardı).
Bu isimlendirme halen genel geçer kabul gören bir durum değil. Her zaman olduğu gibi, taksonomlar bu konuda da sürekli kavga halindeler. Ancak yine de evrimin anlaşılması açısından faydalı bir örnek olduğu kanaatindeyiz.
Grafiğe dönecek olursak... 
Daha gezegenimizde tanıyacağımız o kadar fazla canlı türü var ki! 
Her biriyle tanışıp, evrimsel geçmişlerini aydınlatmak için sabırsızlanıyoruz. Çünkü her biri, bize kendimizle ilgili daha fazla bilgi verme potansiyeline sahip!

Get fast shipping, movies & more with Amazon Prime

Start free trial

Enjoy this blog? Subscribe to Murdock

2 Comments