The Savory Delight of Lahmacun
Lahmacun nedir?
Lahmacun, kıyma ve çeşitli sebzelerle kaplanmış ince bir hamur tabakasıdır. Mükemmel gevrekliğe ulasana kadar pişirilir, taze sebze veya otlar ve üzerine biraz limon suyu sıkılarak yenir.
Kökeni
Ortadoğu’da etli hamur yapmak binlerce yıldır var olan bir gelenektir ve Türkler, özellikle de Tatarlar, yemeklerinde et ve peynir karışımından oluşan ince hamur hazırlamalarıyla bilinir.
Bu yemeğin tam olarak pişirilme şekli, Evliya Çelebi’nin Şam’ı ziyaret edip Seyahatnâme’sini hazırladığı 17. yüzyıla dayanmaktadır. Evliya Çelebi bugün bildiğimiz ve sevdiğimiz lahmacun diye anılan bir “lahm-ı acînlı börek” yediğini yazdı. Börek adını ilk olarak Çelebi, hamurun ince tabakasından dolayı kullanmıştır. Şam’a yakın iller Şanlıurfa ve Gaziantep’tir, bu nedenle lahmacun bu illerin coğrafi yakinliği nedeniyle oldukça hızlı bir şekilde bölgede yayılmıştır.
Lahmacun, bölgenin imza yemeği olarak görülürken Osmanlı imparatorluğu dışında çok fazla tüketilmemiştir. Buna rağmen, 19. yüzyılda Amerika’ya götürüldü. Güney Amerikalılar lahmacuna Latin bir hava kattı ve şimdi Arjantin ve Brezilya’da “sfiha” olarak biliniyor.
Yıllar geçtikçe, yemek tüm Türkiye’ye yayıldı ve 1960’larda o kadar popüler hale geldi ki, insanlar bu güneydoğu spesiyalitesini denemek için akın ettikçe, ülkenin dört bir yanındaki şehirlerde uzun kuyruklar görüldü.
Ermeniler lahmacunun kendi ulusal yemekleri olduğunu iddia ederken, Türkiye’de Gaziantep ve Şanlıurfa arasında bu yemeğin nereden geldiği konusunda bir tartışma başlamıştır. Bu iki şehir Türk Patent ve Marka Kurumu’na patent başvurusunda bulundu. Şanlıurfa 2013 yılında ilk hamlesini yaparak 2018 yılında patentini alırken, Gaziantep 2017 yılında başvurup patentini aldı.
Etimoloji
Lahmacun, Arapça et anlamına gelen “lahm” ve macun anlamına gelen “hamur” kelimelerinden gelmektedir. Bu “et ezmesi”, sebzelerle birlikte ince kıyılmış, neredeyse bir macun haline gelen ve hamurun üzerine yayılan karışımı ifade eder. Alternatif yazımlar “lamejun”, “lahmajin” ve “lahmajun”dur.
Bu kadar tarihinden söz etmişken Lahmacun tarifini yazmazsak da olmaz sanırım.
Tarif
Lahmacunu pişirmenin ideal olanı bir taş fırındır, ancak evde de gayet lezzetli yapılabilir.
Malzemeler
- Hamur için
- 350 gr un
- 1 cay kaşığı instant/ kuru maya
- 1 +1/2 cay kaşığı tuz
- 200 ml sıcak su
- 1 çorba kaşığı zeytinyağı
- Et karışımı için
- 350 gr kuzu ve dana etinden kıyma
- 1-2 soğan
- 4-5 diş sarımsak
- Yarım demet maydanoz
- 1-2 domates
- 1 biber
- 1 çorba kaşığı domates salçası
- 1 çorba kaşığı biber salçası
- Tuz kara biber, tatlı pul biber, kimyon
- Üzeri için
- Limon suyu
- Maydanoz
Talimatlar
- Hamuru hazırlamak için tüm malzemeleri ekleyin, suyun ılık olmasına ancak kaynamamasına dikkat edin. Hamuru yapışkanlığı gidene kadar yoğurun ve yaklaşık bir saat ılık bir yerde mayalanmaya bırakın.
- Etli karışım için tüm malzemeleri mümkün olduğunca ince doğramak gerekir. Aynı zamanda rendeleyebilirsiniz. Sebzeleri ete ekleyin ve dilediğiniz baharatlarla birlikte yoğurun. Fırını 200 dereceye ısıtın.
- Hamur kabardıktan sonra, lahmacunu altı ya da daha fazla parçaya ayırın. Hamuru mümkün olduğunca ince açın ve etin bir kısmını hamurun yırtılmamasına dikkat ederek dikkatlice üzerine yayın. Öncelikle yapışmaz yüzeyli bir tavada lahmacunu, hamur biraz renk alana kadar pişirin, ardından 10 dakika ya da kabuk altın-kahverengi olana kadar fırına verin.
- Lahmacunu fırından çıkarın ve ikiye katlayın. Üzerini bir bezle kapatıp soğuması için biraz dinlendirin. Diğer lahmacunu da aynı şekilde üst üste dizerek örtünün altına saklayın. Hepsi piştikten sonra içine limon suyu ve ilave maydanoz serpin. Afiyet olsun.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorum , beğeni ve paylaşımlarınızla destek olursanız çok sevinirim.