Enformanyaklıktan kaçış 🌱
Merhaba meraklı insan. Etkiye Övgü serisine hoşgeldin. Ben Cihat.
Serinin ilk yazılarını buraya da taşıyorum şimdi. Siz yine de buradan da ücretsiz abone olarak etkiye harekete çağrıya katılın lütfen. Birlikte tasarlayalım, konuşalım.
- her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği
Özellikle son 3 yıldır içinde olduğum hâli anlatmak için en ‘açık’ ifadedir. (:
Yeni iş planları, danışmanlıklar, zirveler-seminerler, MVP’ler, sıfırdan başlamalar, yazı yazmalar ya da yazmaya çalışmalar.. Hemen her konuda her yerden bilgi bombardımanına maruz bıraktım kendimi. Fakat geçtiğimiz Ekim ayında gördüğüm tek bir cümle sayesinde, tüm kalbimle işte buradayım: ‘’Okumak istediğin kitabı yaz.’’
Evet. A bu arada kitap yazmıyorum yanlış anlaşılmasın. Austin Kleon’un bu manifestosu, zihnimde savrulan yüzlerce noktamı ileriye doğru ve doğru bir düzlemde bir araya topladı sanki:
‘‘Görmek istediğiniz resmi yapın, yönetmek istediğiniz işi başlatın, duymak istediğiniz müziği kurgulayın, okumak istediğiniz kitabı yazın, kullanmak istediğiniz ürünleri yapın - YAPILMIŞ OLMASINI İSTEDİĞİNİZ ŞEYLERİ YAPIN.’’
🪄
Bunun sonucunda; beğendiğim, çok sevdiğim, hiç memnun kalmadığım, en çok ilham aldığım, vasat bulduğum ya da hiç bir cevaba ulaşamadığım tüm konularda ve izlediğim işlerde, adeta bir devam filmi yazıyor edasında ‘sonra’lar yazmaya başladım. Onarıcı etkileri daha görünür bağlarla birbirine bağlayabilmek için!
Çok uzatmayayım bu 35 yıllık + sıfırıncı sayıyı.
Günümüz bilgi ve haber akışları bolluğunda adeta buz üzerine yazı yazılmasından sen de yorulmadın mı? Etkiye, anlamlı etkiye dönük algılamayı derinleştirmek ve sosyal seferberlik için noktalarını birleştirmek isteyenleri bu harekete çağırıyorum.
Fakat yalnızca sosyal medya sayfalarını takip edelim, gürültü bolluğunda arada bir okuyup beğeni verelim perspektifinde bir yer de değil. Lütfen aşağıdaki 2 dakikalık ankete katılarak bu harekete dahil ol:
Anket.
Çünkü etki aslında bir fildir. Ve filin tamamını görebilmemiz, anlamlı etkilere ulaşabilmemiz için ışığa ve tüm bakış açılarına ihtiyacımız var. Bu arada ‘fil metaforunu’ da çok severim ve bir sonraki hikayede de bunu açarız (:
Nicelikten çok niteliği önemseyecek; kalkınma, karbon, iklim, sürdürülebilirlik, ekoloji, küresel, merkeziyetsizlik gibi çoğunluğu yalnızca kelime hedeflerinden olan işlerden ziyade; hareketle, yüreklerde ve zihinlerde herkes için etkiyi içselleştirmek amacına sahip o güzel insan. Sen.
Bugün; etkiye eğilimden, kolektif devinime geç.
Cumhuriyetimizin 101. yılında, Gazi Mustafa Kemal’in açtığı yolda, gösterdiği hedefe..
Anlamlı etkiye. Hep birlikte.
Teşekkür ederim..
🌱
(Etkiye Övgü podcast olarak da yayında.)
