Michael Covel`in Trend Takipcisi Kitabindan Onemli Notlar
Para kazanan birikimlerini yatırıma dönüştürmek ister.
Enflasyon varsa paranız erimesin diye bir şekilde değerlendirmek istersiniz.
Dolar kuru deli gibi artarken, altın uzaya çıkarken, kripto paralar tarihi rekorlara giderken yatırım yapmak eskisinden de çok cazip gelebilir. Hiç değilse enflasyona ezilmemek istersiniz.
İşte bu gibi durumlarda ya sağdan soldan tavsiye alırsınız, ya da deneme yanılma ile tecrübe edersiniz. Ya da işte Michael W. Covel'in enfes kitabı "Trend takipçisi"ni okuyarak para kazandıran bir strateji yaratma ile ilgili otuz yıllık öğrenme devresini atlayabilirsiniz.
Klasik "dipten al, zirvede sat" yaklaşımı en bilinen yaklaşım. Warren Buffet'ın herkes satarken al, herkes alırken sat anlayışı da öyle. Bu kitap bunların çok ötesinde bir şeyleri anlatma derdinde
Eski bir kitap ama yazılanlar evrensel gerçekler olduğu için fikirler eskimiyor. Anlatım karışık. Örnekler çok (Enron batışı, .com balonu vb.) işte bu yüzden 490 sayfalık kitaptan sizler için hap şeklinde özetler çıkarmaya çalışacağım. İşinize yarayacaktır. Fazlası için mutlaka kitabı alıp arşivinize katmalısınız.
Başlayalım:
> Trafik kazalarının büyük bir kısmı "şöförün baktığı ama göremediği" durumlarda oluşur. Burada şöförler görüş açık olduğu halde yayalara, tam önlerindeki arabalara çarparlar, hatta trenlere bile çarptıkları olur. Evet bu doğrudur; arabalar trenlere çarpar, trenler arabalara değil. Böylesi durumlarda şöför dünyaya ilişkin bilgileri gözleriyle toplamaktadır fakat yolda bir yerlerde bu bilgiler kaybolarak şöförün gerçeklikle bağlantısı kaybolur, bakarlar ama görmezler!
> Çok para kaybettiğini bildiğimiz kişilerin büyük bölümü hatalı olmaktan çok "haklı olma" eğilimindedir. Yalnızca zarar eden bir yatırım enstrümanı (hisse senedi, altın, gümüş, paladyum, bitcoin vb.) yüzünden kaybederler. İnsanların haklı olduklarına çok fazla inandıklarını düşünüyorum. Bu, bazı açılardan en iyi okullara gidip hep yüksek not alan yani daima haklı olmaya alışık insanların kusurlarından biri. Konu yine insanlara ve duygularına geliyor. Çok sayıda küçük kazanç elde etmek herkesi mutlu eder, insanın kendini iyi hissetmesini sağlar. Ancak diğer yandan işler aleyhine döndüğünde haksız çıktıklarını kabullenmek istemedikleri için devam etmekte ısrarcı olurlar. Yatırımları erir gider.
> Neyse ki piyasalar ne bana, ne size, ne de hangi okula gittiğinize aldırış ediyor. Kısa veya uzun boylu olmanızı da umursamıyor. Okuduğunuz okullar, geçmişteki başarıların da onun nezdinde bir önemi yok. Kendi kuralları var, öyle akıyor.
> Tedbirli yatırımcının riske karşı korunmasının en iyi yolu geri çekilmek değil, çeşitlendirme yapmaktır. Yani yatırımı tek bir kaleme yapmamaktır. Sepetinizde dolar da olur, euro da olur, belirli oranda altın da olur, gümüş de olur, Platin hatta paladyum bile olabilir, kripto paralar (Bitcoin, Etherium) da bulunabilir.
> Yatırımcılar yatırım yaptıkları varlığın zaman içinde değer kazanacağı varsayımıyla paralarını veya sermayelerini hisse senedi, emtialar veya gayrimenkule yatırırlar. Bu değer arttıkça kişinin yatırımı da artar. Genellikle yatırımcıların yatırımlarının değeri düştüğünde uygulayacakları bir planları bulunmaz. Değerin tersine döneceğini ve yeniden yükseleceğini umarak yatırımlarını ellerinde tutarlar. Yatırımcılar genellikle boğa piyasalarında başarılı olur, ayı piyasalarında ise para kaybederler
> Piyasanın yükseldiği zamanlara BOĞA piyasası, piyasaların düşüşe geçtiği döneme ise AYI piyasası deniyor.
> İki temel alım-satım teorisi vardır. Birinci teori: Temel değer analizidir. Temel değer analizi yapanlar hava durumuna, devlet politikalarına, iç ve dış siyasi olaylara, ekonomik kararlara, bilançolara, bloglarda çıkan uzman analist yorumlarına dikkat eder. Gözlemler. Öngörmeye çalışır.
" Bir gece temel değer analisti ile akşam yemeği yediğimiz sırada kazayla keskin bir bıçağı masadan düşürdüm. Bıçağın havada dönerek sivri ucuyla ayakkabısına saplandığını izledi. "Ayağını niye çekmedin?" diye bağırdım. "Yeniden yükselmesini bekliyordum" dedi " :)
> İkinci teori Teknik Analiz 'dir. Bizzat piyasa fiyatlarına bakar. Alım satım için günlük fiyat hareketlerini titizlikle analiz eder.
> Fiyat analizi trend takipçilerinin bir trendin tam dibinden piyasaya girmelerine veya trendin tam tepe noktasında piyasadan çıkmalarına asla izin vermez. Trend takipçileri piyasayı zorlamak yerine doğru piyasa koşulları oluşuncaya kadar sabırla beklerler. Sistematik alım satımcı ne zaman alıp ne zaman satacağını veya pozisyonunu ne zaman uyarlayacağını öngörerek soğukkanlılığını koruduğunda hayal edilemeyecek şeyler gerçek olur.
> Diyelim ki Paladyum yatırımı yapmak istiyordunuz, ama emin de olamıyordunuz. Fiyatı gram başına 5 $ seviyesindeydi, gireyim dediniz, sonra "aman bilmediğim şeyler, gideyim dolar alayım ben" dediniz ve vazgeçtiniz. Bir süre sonra fiyatın 5$ 'dan 100$'a hızla çıktığını gördünüz. Oy oy oy! Fiyat 5'te olduğu sırada 100$'a çıkacağını bilmiyordunuz; trend takipçileri de onun 100$'a çıkacağını bilmiyorlardı. Fakat 100$'a çıkamayabileceği gibi çıkabileceğini de bilerek kademeli bir şekilde alım yapmaya devam ediyorlardı. İşte farkınız budur!
> Peki 100$'a çıkan Paladyumu sırf 5$'da iken girmediğiniz için kaçırmak mantıklı mı? peki 5 yerine 20$ olduğu sırada girme şansınız olsaydı bu işlemden kaçınır mıydınız? fiyat 20$ 'dayken girmiş olsaydınız 100'e çıktığında mükemmel bir iş yapmış olurdunuz.
Sonuç olarak:
Alım satım işlemini zamanlayamazsınız; hiç kimse en üst veya en alt düzeyi yakalayamaz
> Diğer yandan bir trendin sonunu veya zirvesini öngöremiyorsanız niçin erkenden satıp karı masada bırakma riskini alıyorsunuz. Örneğin; Yatırıma 50.000 dolarla başladığınızı varsayalım diyelim ki piyasa yükseldi paranız 80.000 $’a çıktı, bu noktada 30.000 $ kazancınızı hemen masadan çekebilirsiniz, bu karı hemen almamanız halinde kaybedeceğinize yönelik bir anlayışa sahip olabilirsiniz. Trend takipçileri bu 50.000 $’ın 80.000 $’a çıktıktan sonra 55.000 $’a düşebileceğini sonra yeniden 90.000 $’a çıkabileceğini ve buradan belki de 200.000 $’a ulaşabileceğini bilirler. 80.000 $’a ulaştığında karlarını realize eden kişi 200.000 $’ı elde edemeyecektir. Karlarınızın artmasını beklemek psikolojik açıdan zordur fakat karınızın her kuruşunu korumaya çalıştığınız takdirde kendiniz büyük karları elde etmekten men ettiğinizi anlamalısınız.
> Alım satım işlemlerinizde iniş çıkış dönemleriniz olacaktır, zararlar oyunun bir parçasıdır. Trendi takip ederek de zararla karşılaşabilirsiniz, kaybetmek istemiyorsanız para kazanamazsınız; bu nefes almak ama nefes vermek istememek gibi bir şeydir.
> Piyasanın ne kadar yükseleceğini veya ne kadar düşeceğini kimse bilemez, bir piyasanın ne zaman hareket edeceğini kimse bilemez, geçmişi değiştiremeyeceğiniz gibi geleceği de ön göremezsiniz, Geleceği alım satımcılar değil fiyatlar öngörür
> Trend takipçileri piyasa yükselmeye başladıktan sonra alır, düşmeye başladıktan sonra satarlar bu çoğu insana terstir. Fiyat ya yukarı çıkar ya düşer ya da her iki yöne hareket eder, teknolojideki hiçbir gelişme, modern bilimdeki sıçrama veya algıdaki değişimler bu gerçeği değiştiremeyecektir
> Kutsal kase diye bir şey yok, Altında ons başına 100 $’dan 800 $’a giden bir hareketi yakalamanın mükemmel bir yolu bulunmuyor.
> Sıradan biri kendisine bir boğa piyasası mı yoksa ayı piyasası mı yaşandığını söylenmesini istemez onun istediği tam olarak hangi hisseyi alması veya satması gerektiğinin söylenmesidir. Hiçbir şey vermeden bir şeyler almak ister, çalışmak istemez hatta düşünmek bile istemez. Yerden aldığı parayı saymak zorunda kalmak fazlasıyla zahmetlidir
> Bir adam servetinin yarısını makul fiyatlı bir otomobil seçmeye ayırdığı zamandan daha az düşünerek borsada riske atacaktır
> Para kaybetmek ve sonra yeniden kazanmak ve ilgili matematiği sakın aklınızdan çıkarmayın o da şudur: diyelim ki; 100 dolarla başladınız ve sonra yatırım yaptığınız şey 50 $’a düştü bu durumda ne olur? %50'lik bir gerileme yaşarsınız; peki başabaş noktasına gelmek için ne kadar para kazanmalısınız? yani en baştaki yatırım rakamınıza geri dönmek için: %100!
> Bu doğru! %50 gerileme yaşarsanız başabaş noktasına dönmek için %100 kazanmanız gerekir. Yatırımınız %30 gerilerse %42.9 kazanmanız gerekir, peki %60 kaybederseniz? %150 kazanmanız gerekir!
> Prof. Tversky İle birlikte yaptığı araştırmalarla ekonomi dalında Nobel ödülü kazanan psikolog Prof. Daniel Kahneman tipik bir insanın "küçük rakamlar yasası" adını verdikleri bir modelde hareket ettiğini söylemiştir bu ne demek? örneğin; üç yıl arka arkaya piyasanın üstünde performans göstermiş bir fon satın aldığınızda elimizin iyi olduğuna inanırız. insanların destekleyici birkaç olgunun önemini aşırı genellemekten kendilerini alamadıkları anlaşılıyor, sınırlı istatistiksel kanıtlar gerçeği betimlemekte ne kadar yetersiz olduklarına bakılmaksızın sezgilerimizi tatmin ediyor.
> Dahası Kahneman kaybetmekten hiç hoşlanmadığımızı ve zarardan kaçınmak için yaptığımız beyhude girişimler sırasında mantıksız kararlar aldığımızı gözlemlemiş. Aslında bu bazı yatırımcıların kazanan hisse senetlerini çok erken sattıkları halde kaybedenleri niçin fazlasıyla uzun bir süre ellerinde tuttuklarını açıklamaya yardımcı oluyor; kazancın çok uzun süreli olmayacağını varsayarak hemen kar etmek için kazananı hızla elden çıkarmak, kaybedeni ise düzeleceğine ilişkin beyhude bir umutla elde tutmak insanın doğasından geliyor.
> Trend takipçileri zarar eden hisseleri en kısa sürede elden çıkarmadıkları takdirde zararın büyük olasılıkla daha da artacağını bilirler küçük zararlarınızla ne kadar çok mücadele ederseniz bunlar o ölçüde büyüyebilir ve karar vermekte ne kadar gecikirseniz çözüm o kadar zorlaşır. Zarar ettiğimizi kabullenmek zordur. Çünkü bu bizim yanlış yaptığımızı kabul etmeye zorlar, doğal olarak insanlar haksız çıkmaktan nefret ederler
> Trendi takip edenler batık maliyetleri önemsemezler, alım yapar, bir piyasa aleyhine döndüğü taktirde hisseleri elden çıkartırlar "küçük bir zararla çık ve evine dön" ilkesiyle hareket ederler
> Piyasada hemen her zaman zararla sonuçlanacak çeşitli davranışlar vardır, trend takipçilerinin faaliyet tarzının tam tersi olan bu davranışlardan bazıları şudur:
- Disiplinsizlik
- Sabırsızlık
- Taraflılık
- Açgözlülük
- Gerçeği kabullenmeyi reddetmek
- Atılganlık
- Bugünde kalmayı becerememek
- Yanlış benzerlikler kurmak
> Alım satım yapanlar kaybettiklerinde kesinlikle bunalıma girerler, kendi hareketlerinin sorumlulugunu üstlenmekten kaçınmak için genelde başka her yere bakar, başkalarını veya olayları suçlarlar. Niçin bu şekilde karar aldıklarını anlamak için kendilerine dönmek yerine güçlü durmak adına birbiri ardına yeni kutsal kaseler veya temel değer tahminleri peşinde koşarlar
> Belirsizliğin korkunç görünmesinin bir diğer nedeni öncelikle para konusunda karışık duygulara sahip olmamızdır. Bazılarımız daha fazla paraya sahip olmayı arzular ama suçluluk duygusuyla bunu kabul etmek istemez, bazılarımız çok parası olduğu halde daha da fazlasını ister, bundan suçluluk duyar. Bir an durun ve hangi motivasyonla alım satım yaptığınızı düşünün. Eğer para kazanmak dışında bir gerekçeniz varsa yapacak başka şeyler bulun ve daha işin başındayken stresten kurtulun. Paranın iyi veya kötü bir yanı yoktur, para yalnızca bir araçtır. Azı da fazlası da buna hitap eder.
> Daha önce başarılı olan bir girişimci aniden kötü bir hata yaparsa zarara uğrar eğer daha önce başarısız olan bir girişimci iyi bir tahminde bulunursa kazanç sağlar. Piyasa geçmişte elde edilen şan ve şöhrete itibar etmez, sermaye kar doğurmaz, bunu yalnızca girişimcilerin akıllıca alınmış kararları sağlar
> Trend takipçileri tıpkı fizikçiler gibi kendi dünyalarına açık bir zihinle yaklaşırlar, incelerler ve deney yaparlar, fizikçiler gibi onlar da eleştirel düşünürler ve akıllıca sorular sorarlar, objektif ve hedefe yönelik sorular sormak büyük alım satıcılar olmalarının temel nedenidir. Bir alım satımcı olarak başarılı olmak için akıllı sorular sorma kabiliyetinizi geliştirmeniz gerekir
> Riskleri rakamlarla tanımlamak büyük önem taşır, eğer rakamlarla düşünemiyorsanız bu oyunu oynamayın. Şeytanın avukatı gibi davranın, varsayımları sorgulayın, çıkarımlarınızı kontrol edin
> İnsanlar yatırım yaparken gerçekleşmesi fazlasıyla mümkün olaylara kesin gözüyle bakma ve gerçekleşmesi fazlasıyla mümkün olmayan olayları imkansız olarak görme eğilimindedirler
> Wall Street'in yaptığı: satın alıp elde tutmakdan ibarettir ve bunu karmaşık ve kapsamlı göstermek için çok çalışmaktadır
> Yatırım tüyoları işe yaramaz, eksiktirler, denklemin yalnızca alım kısmını gösterirler, peki ne zaman satacaksınız? Buna cevap vermezler.
> Şirketin artık battığı kesin anlaşılıncaya kadar analistler Amerika'daki Enron şirketinin hisseleri için "kaçırmayın" tavsiyesini vermiş, sorunlar ortaya çıktığında da derecelendirmeyi "kesin hisse" seviyesine düşürmüşlerdi. Enron bütünüyle dibe vurduğunda birkaç cesur analist şirketin derecesini en düşük puanı olan: "el yakar" derecesine indirmişti. Her söylenene, her yazılana inanmayın.
Bir piyasada ne zaman alım veya satım yaparsınız?
Eğer hedefiniz 50’de başlayıp muhtemelen 100'e gidecek bir trend'e tutunmaksa piyasaya 52’de mi yoksa 60’ta veya 70’te mi girdiğiniz gerçekten bir fark yaratır mı? 70’te bile girseniz yatırımınız 100'e gittiği taktirde yine çok para kazanmış olursunuz. Tabii ki 52'de girerseniz (dip noktasını nasıl öngörebildinizi hiç anlayamayacağız) 70’e göre daha çok kazanırsınız
Halbuki "52 de giremedim bu yüzden 70’te girme şansım olsa bile piyasaya girmeyeceğim" diyen çok sayıda alım satımcı vardır, herkesin favori tekniği: fiyatı düşen güçlü bir kağıt almaktır. Fasulyenin fiyatı 8 $’dan 9 $’a çıktığında 9 $’dan almak veya 8$'a düşerse almak gibi 2 seçenek olduğunda 9 $’dan almayı tercih ederim. Fiyat asla 8$'a düşmeyebilir. İstatistikler fiyatın gerilemesini beklemeden aldığınızda daha çok para kazanıldığını gösteriyor
> Ama yapılan tüm araştırmalar insanların yine de giriş fiyatına odaklandığını gösterir. Dolayısıyla enerjileri ve dikkatlerini yanlış yönlendirirler, giriş gerçekleşmeden önce büyük bir kaygı vesilesi olduğu halde sonradan önemsizleştir
Peki zarar eden bir yatırımdan ne zaman çıkmalısınız?
Hemen!
Bu trend takipçilerinin temel unsurudur.
Kazanan bir yatırımdan ne zaman çıkılır?
Bir trendin mümkün olduğunca yükselmesini, zirve yapmasını, ardından da pozisyonunuzu karlı bir biçimde kapatmayı düşünmeden önce düşmeye başlamasına izin vermek sizi rahatsız edebileceği için kazanan bir pozisyondan çıkmak zor olabilir. Diyelim ki; %100 karlısınız, pozisyonunuzu nakde çevirirseniz bu gerçek bir kara dönüşür. Fakat trend hala yükselmekteyse çıkmak zordur ya daha da yükseleceğini güvenerek beklersiniz ya da ani bir düşüşün riskini yaşarsınız.
Peki trend takipçileri karlarını bir trendin neresinde alırlar?
Trendin tam ortasını bulurlar! Trende asla en düşük noktasından tutunmadıkları gibi zirveye çıktığında da pozisyonlarını kapatmazlar yani en dipten girmedikleri gibi tepe noktadayken de çıkmazlar; düşmeye başladığını gördükleri anda çıkarlar.
Bir alım satım işlemine yanlış açıdan bakmaya en iyi örneklerden biri: Chicago ticaret borsası başkanı ve o dönemlerin en iyi piyasa oyuncularından birinin ortaklaşa yaşadıkları gümüş yatırımı macerasıdır. Sonradan yazdıkları kitaplarından yapılan alıntıda gösterdiği üzere bir trend takipçisi değildirler bu şunları yaşamışlardır:
" Ortağım ve ben Haziran 1978’de fiyatı ons başına 5 $ düzeyindeyken gümüş konusunda yatırım kararı aldık, görüşlerimizde haklı çıktık, Gümüş fiyatları yükseldi, Eylül 1979’da fiyat ons başına 15 $’a yükselerek en yüksek düzeyine ulaştı ve ikimiz de önemli miktarda kara geçtik, Ne ben ne de ortağım daha önce böyle bir para kazanmamıştık, gerçek bir vurgundu!
Gümüş daha ne kadar yükselebilirdi ki? Karı gerçekleştirme zamanı geldi diye düşündük ve ortağımla hafta sonuna kadar bir gelişme olmadığı takdirde pozisyonlarımızı nakde çevirip karımızı alıp yatırımdan çıkmaya karar verdik ve öyle de yaptık.
Ekim 1979'da hayatımızın en büyük kârını gerçekleştirmiştik fakat bu en kötü alım satım işlemimiz oldu. Neden mi? Çünkü yaklaşık iki yıla yakın sürede 5$'dan 15$'a çıkan gümüş fiyatı biz pozisyonumuzu kapattıktan sonra 30 gün daha yükselmeye devam etti ve fiyatı 50 $’a ulaştı. İki yıldır gümüşte uzun pozisyondaydık ve pozisyonumuzu sadece 30 gün daha elimizde tutsaydık muazzam bir kar elde edecektik, İkimiz de masada kaç milyon$ bıraktığımızı asla hesaplamamaya yemin ettik"
Trend takipçileri trend konusunda doğru ama trendin başlangıcı ve sonu konusunda yanlış tespitlerde bulunurlar; Çünkü böyle bir beklentileri yoktur. Sonuçta ister en alt, ister en üst olsun tam dönüş noktası trend sona erinceye kadar bilinemez ve bu bir kayıt sorunudur