AYA YOLCULUK

49wX...wrU8
27 Jan 2024
3

AYA YOLCULUK

Bana, hep ‘Ben kesinlikle güneş olmayan kuzey ülkelerinde yaşamamalıyım, maazallah beynimdeki kimyasallar iyice ne olduklarını şaşırırlar’ dedirten, her kış yaşadığım- hatta bir check-up sonucu doktorun da teyid ettiği D vitamini eksikliğinden kaynaklanan ‘Mevsimsel melankoliklik’ etkileri mi desem; özellikle mizaç değişikliği semptomunun çok uyduğu, aylık hallerden dolayı ‘hormonal dengesizlik sendromu’ durumları mı desem; yoksa sevgili oyunbaz ayın halleri mi beni böyle etkileyen? Su burcu olan beni, özellikle Dolunay öyle bir etkiler ki, şiir bile yazarım bunun için:
Ayın kızıyım ben…
Ayın büyülü parmakları yönetiyor sanki beni
Hilalken sakin ama silik duygular
Dolunayken zirveye çıkıveriyorlar tüm ihtişamlarıyla
Günbegün değişiyor beden ve zihindeki yansıması ayın
Ben de değişiyorum sonsuz med cezirlerle
Her Ayın ılık yüzü dünyayı
Buğulu pırıltısıyla sarmalarken…


Kışı, soğuğu gerçekten de pek sevmediğime karar veriyorum. Kar başka ama. Beyaz, saflık, doğallık, temizlik, ‘sil baştan’ı temsil ediyor. Lapa lapa kar yağarken bembeyaz huzur verici manzaraya karşı balkonda kahvemi yudumluyorum zevkle. Kar duruyor ve birden güneş çıkıyor, horozlar beni yürüyüşe çağırıyorlar. Botlarımı giyip köpeğimi de alarak başlıyorum yürüyüşe. Benim gibi bir deli daha var sadece tekrar yağmaya başlayan karın altında yürüyen…Her adımda, her nefeste iç sıkıntıları dağılıyor bir bir… İnatçı avcı Beagle‘ım bazı yerlerde neredeyse karın içinde kayboluyor, zeytin gibi kara burnunu karların içine sokmak için, olduğu yere mıhlanıp gözlerimin içine bakıyor.. ben de aynı inatla, yürüyüş ritmimiz bozulmasın diye onu çekiştirip adeta karda surf yaptırıyorum. Arada bir yolda, çevre evlerdeki azgın ve çapkın köpek havlamalarından rahatsız oluyor, başını önüne eğip yer değiştirerek erimiş karların üzerinde minik patileriyle ‘Şıp şıp şıp, pıt pıt pıt..’ diye sesler çıkararak hızlı adımlarla yürüyor.
Bugün yürürken müzik dinlemiyorum. Sadece onun pati sesleri ve karın sessizliğini.. Zihnimde bu ara biraz alışkanlık olmuş geçmiş ve gelecekle uğraşmak, ne zamandır gerçekten ‘Su an’la buluşmamışım. Her türlü bağımlılıktan, birşeyleri kontrol etmeye çalışmaktan ya da değişim ve dönüşüme direnmekten kurtulup özgürleşmek… Mutluluğa bile bağlanmadan yaşayabilmek, eğlenebilmek, zevk alabilmek, sevebilmek zor, ama gerçek anlamda özgürlük, bir sonraki anın ne getireceğini bilme ihtiyacında olmamakmış..
Şu anda, burada ‘kontrolsüz’ bir şekilde iyi, özgür ve mutlu olmayı seçiyorum…
Oh be dünya varmış, yapyalın şu anda olmak ne de güzelmiş! Şıp şıp şıp, pıt pıt pıt….

Get fast shipping, movies & more with Amazon Prime

Start free trial

Enjoy this blog? Subscribe to necmi53

1 Comment