ERZURUM

yt7x...DbmT
6 Feb 2024
99

Erzurum, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan tarih kokan bir şehirdir. Tarihi, binlerce yıl öncesine dayanan zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Şehir, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerin izlerini günümüze kadar taşımaktadır.

Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden Erzurum, tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir şehir. Erzurum’da tarih sahnesine çıkmış uygarlıklar arasında Urartular, Kimmerler, İskitler, Medler, Parftlar, Persler, Romalılar, Sasaniler, Araplar, Selçuklular, Bizanslılar, Moğollar, İlhanlılar, Safeviler, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti bulunuyor. Yapılan arkeolojik çalışmalar Erzurum tarihinin Yontma Taş Devri’ne kadar uzandığını gösteriyor.

Bugün Erzurum olarak bildiğimiz şehrin bilinen ilk adı, Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius’a gönderme yapan Theodosiopolis. Ermeniler ise şehrin olduğu bölgeyi Karin olarak anıyordu. Araplar tarafından Kalikala olarak anılan şehir için 11. yüzyıl sonrası Erzen adı kullanıldı ve Selçuklular tarafından basılan paralarda şehrin adı Erz-i Rûm olarak yazıldı. Zamanla Arz-ı Rûm olarak ifade edilmeye başlanan isim sonunda günümüzdeki halini aldı ve Erzurum oldu.

Tarihi Yerleri:

1- Erzurum Kalesi: Tarihi yaklaşık 2500 yıl öncesine, yani o dönemde bölgeye hakim olan Urartular’a dayanmaktadır. Erzurum Kalesi’nin bugünkü iç kalesinin yapımı ise 415 senesinde gerçekleşti. Bizans İmparatoru Theodosius, şehrin güvenliğini sağlamak amacı ile bu alanı inşa ettirdi. İç kalede muhafız askerler ve dış kale sınırları içinde ise halkın yaşadığı alanlar yer alıyordu.

Osmanlı İmparatorluğu zamanında Erzurum Kalesi’ne Kırklar Türbesi, Ebu İshak-ı Kâzerûnî Türbesi ve Ali Ağa Çeşmesi eklendi. 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından yenilenen kale, 19. yüzyılda da II. Mahmut tarafından onarıldı. Günümüzde dış kale surları büyük ölçüde yıkılmış durumda.

2- Erzurum Saat Kulesi: Erzurum Saat Kulesi. Tepsi Minare ve Kesik Kule isimleriyle de anılan kule, ilk olarak Erzurum Kalesi içinde yaptırılan kale mescidinin minaresi olarak inşa edildi. Sonraki dönemde yaşanan işgaller neticesinde bu minare gözetleme kulesi olarak kullanılmaya başladı. 19. yüzyıla gelindiğindeyse kuleye saat ve çan yerleştirildi ve yapı günümüzdeki halini aldı. Erzurum Saat Kulesi, Anadolu’da en erken yapılmış Türk İslam yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Şehrin pek çok noktasına hakim bir konumda olan Erzurum Saat Kulesi’nde bulunan saatin 1877 senesinde Londra’da yapıldığı ve İngilizler tarafından hediye edildiği biliniyor.

3-Üç Kümbetler: 12. yüzyıl ve 14. yüzyıl tarihleri arasında inşa edildikleri düşünülen Üç Kümbetler, Erzurum’un gizli tarihi hazinelerinden biri. Anadolu’nun en güzel anıt mezar örneklerinden olan kümbetlerden en büyüğü Emir Saltuk’a ait. Diğer kümbetlerin ise kimlere ait olduğu bilinmiyor. Kesme taşlar ile yapılmış olan Emir Saltuk Kümbeti’nin giriş kapısının üstünde geometrik bezemeler ile yapılmış çiçek ve hayvan figürleri vardır.

4- Çifte Minareli Medrese: Yapımına 1253 senesinde başlanan ve 1291 senesinde tamamlanan Çifte Minareli Medrese, Selçuklu mimarisinin güzel örneklerinden biri olarak Erzurum’da görülecek yerlerin başında geliyor. Erzurum Ulu Camii’nin yanında yer alan medrese, Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi ile karşı karşıya. Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad’ın kızı Hüdâvent Hatun tarafından yaptırıldığı için Hatuniye Medresesi adıyla da bilinen yapı, mimarisi ile her yıl hem yerli hem yabancı turistleri etkilemeyi başarıyor. Selçuklu taş süslemeleri ile estetik bir güzelliğe sahip olan Çifte Minareli Medrese, Anadolu’nun en büyük sanat şaheserlerinden biri olarak görülüyor. Medresenin 4. Murad döneminde bir süre Tophane olarak ve sonrasında da Kışla olarak kullanıldığı biliniyor.

5- Rüstem Paşa Kervansarayı: 1561 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Rüstem Paşa tarafından yaptırılmış olan Rüstem Paşa Kervansarayı, “Tarihi Taşhan” ya da “Rüstem Paşa Bedesteni” olarak da adlandırılıyor. 1965 senesinde onarılan yapı, Osmanlı mimarisini yansıtan güzel bir örnek.

6- Erzurum Tarabyaları:
Mecidiye Tarabyası 

Aziziye Tarabyası

Erzurum'da yapılan ilk tabyaların tarihi 18'inci yüzyıldaki Osmanlı-İran savaşına kadar uzanır. Ancak en büyük tabyalar 19'uncu yüzyılın başından itibaren, Ruslar'ın Doğu Anadolu'ya yaptıkları baskın ve istilalardan şehri korumak amacıyla inşa edilmiştir. Şehrin çevresinde görüş açısı yüksek tepelere inşa edilen bu stratejik yapıların sayısı 22'yi bulmaktadır. İçlerinde karargah binaları, askeri barınaklar, eğitim sahaları, yemekhaneler, sarnıçlar, pusu odaları yer alan bu tabyalar; bazen tek, bazen de bir kaç büyük yapının birleşiminden meydana gelir. Büyüklükleri ve konumları değişen tabyaların en önemlileri şehrin hemen doğusunda bulunan Mecidiye ve Aziziye tabyalarıdır.

7- Nene Hatun Milli Parkı: Osmanlı tarihinin önemli savaşlarından "93 Harbi" diye adlandırılan 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında yoğun mücadelelerin yaşandığı Aziziye 1- 2 ve Mecidiye tabyalarının yer aldığı Yakutiye ilçesindeki Nene Hatun Tarihi Milli Parkı, geçmişte bu bölgede yaşanan acı ve kahramanlıkların izlerini taşıyor. Türk askerlerinin yanı sıra ellerindeki balta ve nacaklarla savaş meydanına koşan Erzurum halkı ile "Bu bebeği bana Allah verdi, ona Allah bakar" deyip çocuğunu beşikte bırakarak savaş alanına koşan Nene Hatun'un kahramanlığının yaşandığı Nene Hatun Tarihi Milli Parkı, tarihi ve maneviyatı ziyaretçileri duygulandırıyor.

8- Lala Mustafa Paşa Cami: Erzurum Beylerbeyi Lala Mustafa Paşa tarafından 1562 yılında yaptırılmıştır. Şeyhülislam Feyzullah Efendi tarafından 1694 yılında onarılmıştır. III. Ahmet Erzurum Kadısı Mevlana Feyzullah Efendi’ye ferman göndererek onarılmasını sağlamıştır. Erzurum Valisi Osman Nuri Paşa tarafından 1838 yılında onarılmıştır. 1852 yılında Hamit Efendi tarafından onarılmıştır. Erzurum Valisi Samih Paşa tarafından 1889 yılında onarılmıştır.

9- Ulu Cami: Erzurum Ulu Cami; Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından 1179 yılında yaptırılmıştır. Saltuklular'ın "Atabey" isminden dolayı buraya "Atabey Camisi" de denmektedir. Yapının üst örtüsü mihrap duvarına dikey olarak inşa edilmiştir.

10- Öşvank Kilisesi: Öşvank Kilisesi, Uzundere İlçesi Çamlıyamaç Köyü'ndedir. Renkli taş bezemeleri ve kabartma figurleri ile ünlüdür. Öşvank Kilisesi güney haç kolundaki giriş alnında bulunan kitabeye göre Gürcü Bağratlı Hanedanlığı zamanında 3'üncü Adernese'nin oğlu Magistras Bağrat tarafından 963-973 yılları arasında yapılmıştır. Mimarisi Öşk'lü Grigor'a ait olan kilise, Vaftizci Yahya'ya adanmış yapının büyük kubbesi Bizans İmparatorları 2'nci Basileios ve 7'nci Constantin tarafından 1022-1028 yılları arasında onarılmıştır.

11- Çoban Dede Köprüsü: Çobandede Köprüsü; Tarihi İpek Yolu güzergâhında inşa edilmiştir. Köprü, İlhanlı Hükümdarı Gazan Han'ın (1295-1304) Veziri Salduzlu Emir Çoban Noyin tarafından 1298 yılında yaptırılmıştır. Köprünün yapı formu ve baş kısmındaki bezemeler Selçuklu ve İlhanlı mimari üslubunu yansıtır. Karga Pazarı ve Aras nehirlerinin birleştiği yerde bulunan köprü 128 metre uzunluğunda, 8,5 metre genişliğindedir. Köprünün en büyük kemer açıklığı 13 metre, en yüksek noktası da 30 metredir. Yedi yuvarlak kemerli gözden oluşmaktadır.

12- Atatürk Evi Müzesi: Müze Çaykara Caddesi, Çaykara Sokak'ta bulunmaktadır. XIX. yüzyılın sonlarında Erzurumlu bir zengin tarafından konak olarak yaptırılmıştır. 1915-1916 yıllarında 9 ay kadar kısa bir süre için Alman Konsolosluğu olarak kullanılan yapı, 12 Mart 1918 tarihinde Erzurum'un kurtuluşundan sonra Erzurum Valiliği'ne ikametgâh olarak verilmiştir. Vali Mahir Akkaya 3 Temmuz 1919 tarihine kadar burada oturmuş, onun Erzurum'dan ayrılması ile konak boşalmıştır.

Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmasından sonra kongre için gelmiş olduğu Erzurum'daki bu konağa 9 Temmuz 1919 tarihinde Hüseyin Rauf Bey ve arkadaşları ile yerleşmeleri, 29 Ağustos 1919 tarihine kadar 52 gün Erzurum Kongresi çalışmalarını sürdürmeleri ile konak, tarihsel bir önem kazanmıştır. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Erzurum'dan ayrılmaları üzerine ev yine vali konağı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Cumhuriyet'in ilanından sonra 13 Eylül 1924 günü Erzurum'a gelişlerinde, Belediye Başkanı Nazif Bey tarafından Erzurumlu bir kuyumcuya yaptırılan altın anahtar ve evin tapusu şehir adına Mustafa Kemal Paşa'ya armağan edilmiştir. 1930-1934 yılları arasında Erzurum kolordu kumandanlarının ikâmetine verilen konak, Atatürk'ün ölümü üzerine kızkardeşi Makbule Boysan Hanım'a intikal etmiş ve onun ölümünden sonra isteği üzerine Çocuk Esirgeme Kurumu'na devredilmiştir. Bu kurum tarafından 1980 yılına kadar kullanılan bina 1984 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmiştir.

 
Turistik Yerleri:

1- Narman Peri Bacaları: Kırmızı rengi ve ilginç yeryüzü şekilleriyle dikkat çeken Narman Peri Bacaları “Kırmızı Periler Diyarı” olarak da adlandırılmaktadır. Kırmızı peri bacaları olarak bilinen Narman Peri Bacaları, Narman İlçesi'nin güneyinde, Narman-Pasinler otoyolunun 7'nci kilometresinde yer almaktadır. Rüzgâr ve yağmurun kumlu toprağı aşındırması, kırmızı peri bacalarını ve dar vadilerden oluşan bu ilginç manzarayı meydana getirdi. Bu jeolojik oluşumlar Doğu Anadolu Bölgesi'nde sadece bu yörede görülmektedir.

2- Narman Beş Göller: Narman Beş Göller Erzurum'a 121 Narman'a 25 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Değişik büyüklüklerde beş gölden oluşur. Eşsiz doğal güzellikleri ile keşfedilmesi gereken, bakir bir alan olan bölge, Narman İlçesi'nin güneyinde Otlutepe Mahallesi (köyü) Yaylası'na 2 kilometre mesafede bulunmaktadır.

3- Tortum Şelalesi: Dünyanın en büyük şelalelerinden biri olan Tortum Şelalesi, Tev Vadisi’ndeki heyelan kütlesini aşarak dökülmesiyle oluşmuştur. 21 metre genişlik ve 48 metre yüksekliğe sahiptir.

4- İspir Yedi Göller: İspir Yedigöller Türkiye'nin bakir coğrafyalarından Ovit Dağı'nın güney yamaçları, volkanik gölleriyle mutlaka keşfedilmesi gereken bir bölgedir. Burada dağların yüksekliği zaman zaman 4 bin metreyi bulurken, küçüklü büyüklü tepeler arasında turkuaz renkli volkanik göller yer almaktadır. Değişik boyutlarda 11 gölden oluşmaktadır.

5- Zökün Gölü ve Yüzen Ada: Tortum İlçesi Sögürtlü mahallesi'nde bulunan göl üzerinde 6 adet yüzen ada bulunmaktadır.

6- Gökkuşağı Tepeleri: Erzurum’un Oltu ilçesinde yer alan rengarenk Gökkuşağı Tepeleri gerçekten doğanın büyüleyici güzelliklerinden biri. Çin sınırlarında bulunan Gökkuşağı Dağları’nın benzeri olan tepelerin oluşumunun 4,5 milyon yıl öncesine uzandığı düşünülüyor. Jeoturizm açısından oldukça önemli olan Gökkuşağı Tepeleri’ni daha fazla kişinin görebilmesi için burası bir jeopark olarak öne çıkarılıyor.

Erzurum, tarihi ve doğal güzellikleriyle zengin bir şehirdir. Ziyaretçilerine hem tarihî bir yolculuk hem de doğal güzelliklerin tadını çıkarma fırsatı sunar.

Get fast shipping, movies & more with Amazon Prime

Start free trial

Enjoy this blog? Subscribe to Uzman052

23 Comments